Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Işığı Maddeye Dönüştürmek- Gama Dalgaları

Resim
Bir nötron yıldızı olan ve bir nabız gibi atarak içinde bulundukları sistemin kalbi konumunda değerlendirilen pulsarlar; radyo dalgaları, kızılötesi ışın, morötesi ışın ve ışık yayarlar. Pulsarlarda fotonların çarpışması sonucu madde oluştuğu dolayısıyla uzaya parçacık ve GAMA dalgaları yaydığı düşünülmektedir.  Osaka ve San Diego Üniversitelerinin iş birliği ile gerçekleştirilen bir çalışmada, lazerler kullanılarak fotonların çarpıştırıldığı senaryolar bilgisayarlarla simüle edildi. Simülasyonlarda; Breit-Wheeler süreci olarak adlandırılan işlemde (ışığı maddeye dönüştürmek) foton-foton çarpışması sonucu ortaya maddenin çıkabildiği görüldü. Bu deneyde; biri, görünür ışık üreten fotonların enerjisinin yaklaşık 1000 katı; diğeri ise görünür ışık fotonlarının enerjisinin yaklaşık 1.000.000 kere milyon katıdır. Hohlraum adı verilen küçük altın bir tüpte, güçlü olan lazer termal radyasyon oluşturulmasıyla Foton ışınının hohlraum boyunca yönlendirilmesi ve böylece fotonların nihai çarpı...

Dağ Gibi Duran Dal Gibi Kırılan Kalbimiz

Resim
Dağ gibi durup, dal gibi kırılan bir kalbe sahibiz ve son derece hassas olan kalbimiz yaşam yolculuğumuzdaki kılavuzumuzdur. Zihin- beden-ruh üçlüsü ile yola çıkar ve deneyimlerimiz sonucu edindiğimiz bilgeliği Ruhumuza aktararak ilerleriz. Zihin ve beden RUHun araçlarıdır; dünya yaşamı ve deneyimleyebilmek için gereklidir ancak RUHumuz ile olan bağlantı kalbimiz vasıtasıyla sağlanır. Ten kafesinden kurtulabilmek için gönül gözüyle görmeyi öğrenmek gerekir. Temiz bir kalp ilahi aşka gebe kalır ve dünyayı kurtaracak ERili doğurur. Hz Meryem temiz kalbin, Hz İsa'da RUH'un sembolüdür. Hz Meryem Rahim enerji, Hz İsa Rahman enerjidir. Doğum gerçekleştiğinde; Rahimin içindeki Rahman açığa çıkar. Rahim enerji Rahman enerjiyi doğurmayı başardığında bir arınma ve saflaşma yolculuğu başlar. Bu yolculuk TEK olanın içindeki BİRi bularak TEKBİR olabilmek için planlanır. Zamanın ipine sarılarak mekanı kendimize çektiğimizde; bir ayağımız ile merkezde kalır diğer ayağımız ile alemleri dolaşır...

Her Aşk Bir Baş Götürür

Resim
İman kalbe yerleşmediği sürece taklitte kalır. Bu yüzden kalbin hakikati görmesi için nurlanması gerekir. Tüm uyaranlardan sıyrılıp öz benliğimize bağlanmaktan, kendimizle başbaşa kalmaktan çok korkarız çünkü içe döndüğümüzde tutunduğumuz dış dünyanın elimizden kayıp gideceğini biliriz. Hazır olmayan kişilerin uyandığında yaşadığı boşluk duygusu bu durumun bir sonucudur.  Kalbimizde iman varsa negatif tesirlerdeki hakikati görerek almamız gereken derse odaklanırız. İmanımız eksikse söylenmeye başlar, negatif enerji yayar ve tuzağa düşerek negatif bir döngünün içine hapsoluruz. Sağlıklı bir bedene gelen virüs bağışıklığı artırır ancak beden zayıf ise hastalık kaçınılmaz hale gelir. Kalbimizdeki iman negatif tesirleri dönüştürmek için mükemmel bir donanımdır. İman varsa korkunun yerini teslimiyet alır ve teslimiyet bilinci ruhumuz ile olan bağlantımızı güçlendirir.  Denizdeki akıntıya karşı gelmek tüm gücümüzü tüketir ve bizi daha da dibe sürükler, akıntıyı yenemeyiz. Akıntıya t...

Ahit Sandığı

Resim
Renkler ve fıtsat pencereleri arasında dolaşır, kendimiz şifalanırken gezegeni de şifalandırırız. Yerküre biziz... Biz ilerledikçe dünya da değişip dönüşür, her şey birbirine bağlıdır ve birbirini etkiler.  Her şey titreşimdir, her şey frekanstır, her şey enerjidir... Enerji çok güçlü akıyor ve bu akış zıtlıklar arasındaki uçurumu daha da belirgin hale getiriyor. Hep birlikte büyük bir değişim ve dönüşümün hikayesini yazıyoruz. Bu durum belirgin enerji bölgeleri de yaratıyor ve bireyler titreşimi uygun bölgelere yönlendiriliyor. Bazıları göç ediyor bazıları da kalarak bulunduğu bölgeyi şifalandırıyor. Kalmayı seçen şifacılara büyük iş düşüyor ve bu akışın arkasında sezgisel kararlarımız vardır. Herkes kendi rolünü oynuyor. Yaşam yolculuğunuz boyunca çevrenizdeki değişimi gözlemleyin ve siz değiştikçe çevrenizin de nasıl değiştiğini fark edin.  Korku ve endişeden sevgiye geçiş simyadır ve sevgi açıldıkça yeni keşif alanları da açılır. Geçmişe tutunup kalmadan değişime ayak uydu...

Hiçlik-Heplik-Teklik-HU

Resim
Paul Eluard; "Boşluk bakışımın biçimini alıyor" der. Gerçeği aramak için yola çıktığımızda hiç farkında olmadan ruhsal ailemizle buluşuruz. Hep vardık ve hep varolacağız. Titreşimimiz benzer enerjilerle buluşacak ve hep birlikte yol alacağız. Bazen madde, bazen enerji olacağız ancak asla yok olmayacağız. Hiçlik okyanusunda dalgalanarak yol alıyor bazen bir parçacığın deneyimini yaşamak için katı bir bedene giriyor sonra ÖZümüze dönüyoruz.  Hiçliği arıyoruz, onun her şey olduğunu bilmeden. Var olan her şey hiçlikten doğuyorsa aslında ne hep vardır ne de hiç; HİÇLİK vardır.  Varlık; yokluktur.  Hiçlik TEK liktir, TEK olandır, AHAD olandır, HUUdur.  Yokluktan varlığa giden bir yolculuktur bu! Hiçlikten hepliğe doğru bir yolculuk! Başlangıçta ne ses vardı ne de görüntü, herşey HİÇlikte gizli idi. Sonra bir hareketlenme oldu ve görünmeyen görünür olmaya başladı. Hiçlikten hepliğe doğru bir yürüyüş başladı.  Yokluktan varlık filizlendi ve yaşam oluştu; filiz fidan old...

Dünya Büyük Bir Tiyatro Sahnesidir

Resim
Shekspere; "Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar" der. Elektrokimyasal bir oyundur bu ve tüm gördüğümüz alem beynimizin içinde şekillenir. Aslında biz gözlemleyene kadar dış dünyada hiç bir şey yoktur sadece sıfır noktası alanı dediğimiz hiçlik, karanlık vardır.  Hayat bir seyir yolculuğudur. Seyirde kalmayı başarabilsek oyuna dahil olmazsak "ben" olmaz dolayısıyla ikilik kalmaz. "Sen çekilirsen aradan, geriye kalır Yaradan" Ancak oyuna dahil olduğumuzda yaşadığımız deneyimler sonucu duygusal devinimler yaşar, farkında olmadan seçimler yapar ve taraf oluruz. Gandhi ne güzel özetlemiş döngüyü; "Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…  Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…  Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…  Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür…  Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür…  Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…  Kara...

Evrimsel Süreç

Resim
Artan İşlevsel Bilgi Yasası' na göre; biyolojik ve biyolojik olmayan sistemler her zaman atomlar veya hücreler gibi birbiriyle etkileşim halindeki çok sayıda yapıtaşından oluşur ve hücresel mutasyonlar gibi birçok farklı özellik üreten süreçlere sahne olur. Astrobiyolog Robert Hazen, "Evrimi, hem canlı hem de cansız çok sayıda sistem için geçerli olan, zaman içinde çeşitliliği ve örüntüleri artan evrensel bir süreç olarak görüyoruz" der. Darwin'in evrim teorisine göre; canlılar rastgele mutasyona uğrar ve bu özellikler doğal seçilim sonucu sonraki nesillere aktarılır. Evrensel yasalar ile kuşatılmış bir sistemde yaşıyoruz; titreşim, frekans, enerji, elektromanyetizma gibi. Yaşam ve evrim arasında derin bir bağlantı vardır ve matematiksel bir örüntü içerir. Yaşam evrimi destekleyen bir süreçtir; dayanıklılık, kalıcılık, çevreye uyum sağlama yeteneği ve yeni özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.  Değerli gençlerimizden Harvard Üniversitesi'nde doktora yapan Furkan Ö...

Beynimizin Gizemli Dünyası

Resim
Madde algısı kalktığında zaman ve mekan algısı da kalktığına ve yaşadığımız her şey biz henüz harekete geçmeden 6 saniye önce beynimizde şekillendiğine göre; gerçeklik nedir?  Evrenimizin holografik olduğu ve sınırlandırılmış duyu organlarımız yoluyla bir gerçeklik oluşturan beynimizin bir hologram olduğu düşünülmektedir. Enerji ve dalga boylarından oluşan beynimiz bir bilgi paketidir. Bilgilendikçe ben'lik kazanır ve yarattığımız hologram dünya içinde yaşamaya başlarız. Duyularımızdan gelen elektrik sinyalleri beynimiz tarafından yorumlanır ve elektrik sinyallerini yorumlayan beynimiz bize içinde görüntü, duyma, tat, koku, dokunma hissi olan muhteşem bir dünya oluşturur. Hologram bir dünya!  Hepimiz aynı bütünün parçalarıyız ve her parça bütünün bilgisini içinde taşır. Diyebiliriz ki; ihtiyacımız olan tüm bilgi potansiyelimizde mevcuttur.  Sürekli bir şekilde bilgi alan ve bilgi gönderen beynimiz bilincin yöneticisidir. Her yeni düşünce ile yeni bir zihin durumu yaratırı...

Yedi Başlı Ejderha

Resim
Yedi başlı ejderha SENin yedi enerji merkezin Güç ve zaaf sendedir Padişahın kızı Yedi başlı ejderhayı yenene verilir  Çünkü ancak o zaman ER olursun Gayba geçer Gaybın Ereni olursun Bir masalın içindesin Üstelik masalının kahramanı SENsin... Dosdoğru bir yolda takva ile ilerle Allah' a giden yollar insanların sayısı kadarsa  Allah kullarından razıysa  Sana mı kaldı yargılamak, sorgulamak... Zihni susturmak, seyirde kalmak oruçtur  Sürekli seyirde kalmak daimi oruçtur,  Zihnin kirlenmiyorsa daimi abdesttir.  Kötü kelam, kötü düşünce yoksa  Abdestin bozulmaz... Kızıl elma; ulaşılması çok zor olan tekamül yolculuğudur Şuurun en uzak noktalarına gider.  Öyle bir yoldur ki bu SEN yaklaştıkça uzaklaşır Sonu olmayan bir muhabbet, Öyle bir muhabbet ki AŞK doludur... Bu alem yaşayan Kuran'dır Bu alemde iyi de var kötü de Var olana güzel bakarak  Baktığın yeri güzelleştirmek SENin elinde...  Kirlenmek kaderimizde var Bu öyle ince bir çizgi, öyle ...

HAY'dan HU'ya Doğru

Resim
Kuran'ı Kerim bize bizi bizimle anlatan bir aynadır. Kuran'ı Kerim'in Hakikatini anlamak ve doğru bir şekilde yorumlayabilmek için AŞK ile yanan bir gönül gerekir. Bu öyle bir aşktır ki; önce kendini buldurur sonra da kendinden kendini var ettirir.  Hakikat; HAY' dan HU' ya doğru bir arınma yolculuğudur ve sırlanarak anlatılır. Tüm bu gördüğümüz Alem ALLAH' a aittir ve İlahi Sistem bizi HAY' dan HU' ya yükseltmek üzere yönlendirir. HU; aklımızla idrak edemeyeceğimiz bir şuur boyutudur, o yüzden de gayba aittir ve HU'ya çıkana 'Gaybın Ereni' denir. Gaybın Ereni her şeyin kendinden kendine olduğunu kavrayabilendir ve gerektiğinde susmayı bilir. HU Allah'ın Zatı olan yerdir. HU sembol diliyle konuşur ve manasını çözmek için İlmi Ledün bilmek gerekir. Gözle görülen her şey, tüm bu Alem Allah sistemidir, yaşayan canlı bir boyuttur ve her şeyi kapsar. Sünnetullah; Allah Sisteminin işleyişine uyum sağlayabilmektir. Nuh Suresi 3. Ayet: "O ha...

Gözlemci Etkisi

Resim
Gördüğümüz tüm bu evren elektrik yüklü    parçacıkların etkileşimlerinden oluşur. Kimya ve biyolojinin kökeni de atom ve moleküller arasında gerçekleşen doğal elektromanyetik olaylara dayanır. Elektrik yüklü parçacıklar foton alışverişi yoluyla birbirlerine kuvvet uygularlar. Fotonların kütleleri olmadığı gibi elektrik yükleri de yoktur sadece enerjileri vardır. Atomaltı ölçekte kütleleri çok zayıf olduğu için kütleçekiminin graviton denilen, kütlesi ve yükü olmayan sanal parçacıklarla iletildiği düşünülmektedir.  Fibonacci sayıları ve altın oran her yerdedir. İnsanoğlu tüm bu evrenin tesadüf sonucu mu oluştuğu yoksa kodlardan oluşan bir yazılım mı olduğu sorularına cevap aramaktadır. Günümüzde insan beyninin kodlardan oluşup oluşmadığı ve bilgisayar tabanlı bir düş dünyasında yaşayıp yaşamadığımız sorularına cevap arıyoruz. Nörobeyin ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu kendi matriximizi yapabileceğimiz ile ilgili düşünceler matruşka bebekleri getiriyor akıllara. Simül...

Kutup Yıldızı

Resim
Kollektif bilincimiz; masallar, efsaneler, mitler rüyalar, kitaplar, semboller, hikayeler, müzik ve filmler yoluyla beslenir ve her biri kim olduğumuzu bulma yolculuğumuzda bize rehberlik eder. Sonsuz bir bilgelik kütüphanesinden beynimizdeki kodları açmak ve gelişip dönüşebilmek üzere yönlendiriliriz. Yaşamımızdaki her şey bize hizmet etmek için vardır. Yaşadığımız hiç bir şey, önümüze gelen hiç bir bilgi tesadüf değildir. Biz hazır olduğumuzda ihtiyacımız olan bilgiler, olaylar ve kişilerle buluşturuluruz. Hiç bir şey tek değildir. Bir bütün her seyi içine alır ve BİR olur,TEK olur, TEKBİR olur... Hayat bir tekâmül yolculuğudur,  tamamlanabilmek bir ve bütün olabilmek için yol alırız. Dünya okulu madde aleminde yaşadığımız deneyimler yoluyla mana alemini  anlamak için tasarlanmış bir simülasyondur. 4 element (toprak, su, ateş, hava) vasıtasıyla yaşadığımız deneyimler yoluyla gönlümüzü ve zihnimizi arındırarak yol alırız. Hedef geldiğimiz saflığa ulaşarak BİR olabilmektir. Bu...

Gökkubbenin Sırrı

Resim
Toprak anaya ekilen tohum filizlenir ve orjinal tohum değişmeden tekrar canlanır... Ancak su ve toprak birleşmezse tohum filizlenemez. Tohumun öz haline dönüşebilmesi için dış etkilere ihtiyaç vardır. O halde ÖZ olan tohum; yer ve gök oluşmadan önce de vardı. Anne-babamız doğmadan önce de vardı.  İnsan bilinci ile nesnel dünya bilinci birleştiğinde düşünce doğar ve düşünceler biçimi bedene dönüştürür. Yaşamın gizemi düşüncelerimizin gerçekliğimizi şekillendirmede oynadığı roldür. Evren hiçlikte akar... Kapkaranlık, bize bizi gösteren aynalarla donatılmış bir mağaranın içinde başlarız yaşam yolculuğumuza ve bu alandan kurtulabilmek için iç ışığımızı yakmamız gerekir. (Aynayla konuşan kötü kraliçe bir masal mı sadece?) Düşünmeden ve akıl yürütmeden kalp sesimizi dinleyerek yürümeyi başardığımızda hedef belirler ve sadece ilerleriz. İç ışığımızı yakmayı başardığımızda ve erdemli bir şekilde evrensel ilkeleri değerlendirerek ilerlemeye başladığımızda, iyinin iyi - kötünün kötü old...

Ya OLduğun gibi görün ya da göründüğün gibi OL

Resim
Değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi için bedende olmalıyız çünkü gerçekliği beden titreşimimiz yoluyla şekillendiririz. Beden bizi bize gösteren mükemmel bir aynadır ve ruh-zihin-beden dengesi sağlandığında muhteşem bir yol arkadaşıdır. Fiziksel olanla fiziksel olmayan arasındaki bağlantıyı en iyi gözlemleyebileceğimiz yer bedenimizdir, o yüzden bedende kalmaya çalışalım. Beden ötesi deneyimler yaşamak için enerjimizi tüketmeyelim biz zaten ruhsal varlıklarız ve bedeni deneyimlemek için buradayız. Beden hazır olup huzuru bulduğunda Hızır gelir bizi bulur. Dünya hayali de aydınlanma hayali de zihne aittir ve bizi illüzyonda tutar. Ayaklarımızla sağlam bir şekilde toprağa basmak bizi illüzyonlarla dolu hayal aleminde yaşamaktan kurtarır. Bilincimiz sürekli gelişirken halden hale evrilir ve gelişiriz. Bu gelişimi beden yoluyla yaparız. Uçarak, kaçarak, 3. Gözümüzü açarak değil. Ruhsal alem ile bağlantı kurmak bizim çabamızla olmaz, yaydığımız frekans yüksek alemler ile bağlantı kuracak düz...

Kuantum Sıçrama

Resim
Kimimiz İçinde bulunduğumuz koşulları kabul ederek yaşar ve ne yazık ki aynı döngüde kalır, kimimiz mevcut koşullar içinde kendini gerçekleştirmeye çalışır ve yavaş yavaş ilerler, kimimiz ise kuantum sıçrama gerçekleştirerek potansiyelini ve kim olduğunu keşfeder. Kuantum sıçrama; ailemiz, çevremiz ve bilinçaltı kayıtlarımız tarafından bize çizilen sınırların dışına çıkabilmektir. Bize dayatılan yaşamların içinde öylesine koşturur ve  kayboluruz ki gözlerimiz gerçeğe kör olur. Geçmişi affedemeyen, gelecek korkusu ve kaygısı ile dolu olan zihnimiz bize sınırlar çizer ve biz o sınırların dışında da bir dünya olduğunu göremeyiz, derin bir uykuda geçiririz ömrümüzü...Bir fare gibi aynı labirentte dönüp durur ve bir türlü çıkış yapamayız. 'Truman Show' filmini izlemenizi tavsiye ederim.   Sürekli 'ben' diyen zihnimizden kurtulabilmek için tutunduğumuz her şeyi yok saymalı ve varlığımızı AŞKın ateşinde yakmalıyız ki kuantum bir sıçrama yaparak kendimizi gerçekleştirebilelim. ...

Bilinç Frekansı

Resim
İçinde bulunduğumuz manyetik alanlar ve bedenlerimiz arasında bağlantı vardır ve birbirlerini etkilerler. DNA sarmallarımız açıldıkça beden formatımız değişir ve bedenlerimizden yayılan frekans doğrultusunda şekillenen manyetik alanımız evrenimizin frekansını dönüştürür. Yeni bir gerçekliği deneyimlemeye başlarız. Zihinden ve maddeler dünyasından çıkış yapmak, ruhumuzla ve manevi alemle uyumlanmak üzere yol alıyoruz. Yol aldıkça da zaman-mekan algısından ve etki-tepki dünyasından özgürleşiyoruz. Zihinsel matrixden çıkış yapıyoruz.  Deneyimlerin yerini Hakikat almaya başladığında ÖZ varlığımıza uyanırız. Yeni bir gerçeklik şekillenirken içinde bulunduğumuz madde alem ile mevcut gerçeklik arasındaki mesafe artmaya başlar. Yeni bir bilinç durumu harekete geçtiğinde oluşan frekans eskiyi dönüştürmek üzere harekete geçer.  Yeni bilinç halimiz bedensel formumuzu yeni enerjiyle uyumlu hale getirirken bilinç frekansımız yükselişe geçer. Her şey birbirine bağlıdır ve birbirini etkiler,...