Bilinç Frekansı
İçinde bulunduğumuz manyetik alanlar ve bedenlerimiz arasında bağlantı vardır ve birbirlerini etkilerler. DNA sarmallarımız açıldıkça beden formatımız değişir ve bedenlerimizden yayılan frekans doğrultusunda şekillenen manyetik alanımız evrenimizin frekansını dönüştürür. Yeni bir gerçekliği deneyimlemeye başlarız. Zihinden ve maddeler dünyasından çıkış yapmak, ruhumuzla ve manevi alemle uyumlanmak üzere yol alıyoruz. Yol aldıkça da zaman-mekan algısından ve etki-tepki dünyasından özgürleşiyoruz. Zihinsel matrixden çıkış yapıyoruz.
Deneyimlerin yerini Hakikat almaya başladığında ÖZ varlığımıza uyanırız. Yeni bir gerçeklik şekillenirken içinde bulunduğumuz madde alem ile mevcut gerçeklik arasındaki mesafe artmaya başlar. Yeni bir bilinç durumu harekete geçtiğinde oluşan frekans eskiyi dönüştürmek üzere harekete geçer.
Yeni bilinç halimiz bedensel formumuzu yeni enerjiyle uyumlu hale getirirken bilinç frekansımız yükselişe geçer. Her şey birbirine bağlıdır ve birbirini etkiler, büyük bir değişim ve dönüşümün hikayesini yazıyoruz hep birlikte ve her son yeni bir başlangıçtır.
Tutunduğumuz her şey eskiye aittir ve simülasyondan çıkış yapmamıza izin vermez. Ancak yeni bir hal ile şekillenen yeni gerçekliğimiz tutunduğumuz her şeyi bırakmamızı ve putlarımızı kırmamızı ister. Yeniye geçiş yapabilmek için eskiyi geride bırakmak ve yeni bir bilinç hali ile yeniye yer açmak gerekir.
Bulunduğumuz alanda bir çok frekans mevcuttur ve titreşimimiz yükseldikçe farklı frekansları algılamaya başlarız. Ruhsal ailemiz alanımızdadır ve sınırlı duyu organlarımızın ötesine geçebilirsek onlarla bağlantı kurabiliriz. Bedenimiz alıcı - verici bir cihaz gibi çalışır ve biz gerçekliği beden formumuz vasıtasıyla algılarız. Her zerrenin birbirine bağlı olduğu ve birbirini etkilediği bu manyetik alanda eşzamanlı bir değişim- dönüşüm vardır dolayısıyla evrenin dönüşümüne alanda bulunan her zerre hizmet eder.
Bilinç arttıkça üst alemlerden akan bilgiyi algılamaya başlarız ve bu süreçte bedensel formumuz, bilincimiz ve algılama kapasitemiz değişir. Beden-ruh ve bilinç birbiriyle bağlantı halindedir ve bedenimiz geliştikçe ruhumuzla olan bağlantımız ve bilinçlilik halimiz artar. İlgili kayıtların açılabilmesi için bedensel titreşimimizin bilgi ile uyumlu olması gerekir. Uyum sağlanamadığında gelen titreşimler bedeni yıpratır ve hastalıklara neden olur. Bedenin gelen akışla uyumlu olabilmesi için ilgili DNA kaydının açılmış olması gerekir. DNA kayıtlarımız geçmiş ve geleceğe ait tüm bilgiyi barındırır. Beden cihazımız bilgiye ulaşmak ve uyumlanabilmek için elinden geleni yapar bu yüzden bedenimize gereken önemi göstermek büyük önem taşır. Yeterince su içmek, her gün duş alarak negatif enerjiden arınmak, sağlıklı beslenmek, erken yatıp erken kalkarak doğa ile uyum içinde yaşamak bedenimizi korur.
"Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur."
Bilinç seviyemizde gerçekleşen sıçrama tutunduğumuz zihnimizi ve zihinsel kurgularımızı farkederek özgürleşmemizi sağlar. Özgürlük huzur ve mutluluğu beraberinde getirir.
Pozitif enerji bulanık suyun durulmasını, bereketlenen toprağa yeni tohumların ekilmesini sağlar ki bu yeni bir dünyanın şekillenmesi demektir. Tüm gerçekliğin üst düzey bir farkındalıkla yorumlanması, bilinçli ruhlar vasıtasıyla daha güzel bir dünyaya adım atılması demektir. Bilinç yükseldikçe yeni bir süreç için hazırlıklar başlar. Maddenin tutsaklığından kurtulan bilinçli ruhlar yaydıkları yüksek titreşimli frekans ile yeni bir gerçekliği şekillendirmek üzere süreci başlatır. Yin ve yang, karanlık ve aydınlık bir bütün oluşturmak üzere döner. Dönerken de mevcut düzeni yıkarken yeni bir gerçekliği yapılandırır. Yeni devreye girerken eski gider dolayısıyla mevcut bir çok şey yerle bir olur.
Yeni varlığın formatını taşıyan genler yüksek beden frekansları yoluyla manyetik alanı etkiler ve diğer bilinçleri yükseltmeye başlar. Yüksek bilinçler yüksek frekansların kanalıdır ve farkındalık onlar vasıtasıyla tüm dünyaya akar. Bilinç frekansı;
300 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 90.000 kişiyi dengeler. (Değişime açık olmak, aşkınlık, umut dolu olmak ve affedebilmek)
400 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 400.000 kişiyi dengeler. (Görünenin ötesini idrak edebilmek)
500 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 750.000 kişiyi dengeler. (Sevgi, sevinç, dinginlik, yaratıcı güç, ilham)
600 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 10 milyon kişiyi dengeler (Aydınlanmak)
700 seviyesindeki bir kişi ise 200’ün altındaki 70 milyon kişiyi dengeler. (Öz Benliği deneyimleyen saf bilinç)
👏🍀💦🍀Hocam muhteşemsiniz, minnettarım 🙏
YanıtlaSilTeşekkürler💦
YanıtlaSilkalpten sevgiler❤️
YanıtlaSilTeşekkürler 💦
Silfiliz hanım merhaba zihinden çıktığımızı yada çıkabildiğimizi nasıl anlayabiliriz?kalp ile beyini birleyebildiğimizi kalpten hareket etttiğimizi nasıl anlayabiliriz?size minnettarım sevgiler❤️
YanıtlaSilAmaç nefsi silmek değil bilmektir. Aklımızı bir anahtar gibi kullanarak kalbimizin kilidini açmayı başardığımızda nefsimize gözlemci olur, istek ve eğilimlerini ustaca yönetmeye ve bilgece yaşamaya başlarız. Zihin, beyin ve kalp arasındaki ara yüzdür ve zihne gözlemci olmayı başardığımızda zihinsel illüzyonların farkına vararak oradan oraya sürüklenmekten kurtulur ve an'da yaşarız. Zihin geçmiş ve gelecek odaklıdır ve an'da yaşamaktan alıkoyar. Tutunduğumuz her şey zihne aittir. Zihin geçmişin travmaları ve gelecek korkusu ile doludur. Zihinden kurtulmayı ve kalp odaklı yaşamayı başaranlar; neşe, keyif, coşku içinde yaşar, doğa ile uyumludur ve yaşadığı her anın tadını çıkarır, sevgi doludur, ayrıştırmaz, ötekileştirmez ve birlik bilinci ile hareket eder, sevgiler...
Silfiliz hanım❤️sizin kuantum alan(hiçlik)bağlanmamız hakkında bir yazınız vardı bulamadım kuantum alana(hiçlik) bağlantı kurmamız konusunda da lütfen bana yazabilirmisiniz?
SilBeyin kodlarımız bizi sonsuz bilince ulaştırmak üzere kodlanmıştır ve bu kodlar akıl vasıtasıyla açılır. Mantık yoluyla dünyevi akla ulaştığımızda evrensel bilince doğru bir yolculuk başlar ve ilahi akıl aşk ile aktifleştiğinde evrensel akıl ortaya çıkar. Evrenin işleyişini ve düzenini keşfederek evrensel matemetiği kavradığımızda ise beynimizdeki tüm kodlar aktifleşir ve sonsuz bilinç ile uyumlanırız.
SilDış tesirler vasıtasıyla bilinçlenir ve bilinci hal haline getirerek içsel bilişi uyandırırız. Beynimiz bir bilgisayardır ve buradaki potansiyel güç düşüncelerimizi etkiler. Bu potansiyel güç ise dış dünyadan gelen tesirler ile hareket eder. Çakralar beyinde açılım için gerekli duyguyu alandan alır ve duygunun dönüşmesi için kalpte devinim başlar. Sırasıyla; düşünce, duygu, yaydığımız his, idrak, bilinçte uyanma, farkındalık sonucu hazine sandığımızın kilidi açılır.