Uyanış


Uyanış zihinsel matrixin farkına varmakla başlar. Uyandığımızda etki-tepki ile şekillenen gerçekliği ve yaşadığımız her şeyin bizden yansıdığını fark ettiğimiz için düşüncelerimizi kontrol etmeye başlarız. Farkındalık ile hareket etmeye başladığımızda duygusal girdaplarda kaybolmayız dolayısıyla davranışlarımız da değişir. Değerli olduğumuzu hissettikçe iyi hissetme halimiz artar ve bu bilinç bizi doğa ile uyumlar, kendimizi sevmeye, hayattan keyif almaya, an'da farkındalıklı yaşamaya başlarız. 

Farkındalıklı düşünmeye ve davranmaya devam ettiğimiz süreç çok kıymetlidir çünkü bu süreçte iç dünyamızı düzenlemeye ve hayatımızın kontrolünü elimize almaya başlarız. Bu farkındalık yeni bir bilinç durumuna ulaşmamızı sağlar ve bizi yöneten bilinçaltı programı devreden çıkar. Yeni bir biliş durumu ile varolmaya başlarız. 

Yönetimi otomatik pilottan aldığımız ve bilinçli seçimler yaptığımız için aynı döngüde aynı şeyleri yaşamaktan kurtulur böylece farklı seçenekleri deneyimlemeye başlarız. Hayatımıza gözlemci oluruz. Hayatımıza gözlemci olmak; etki-tepki dünyasından sıyrılmak ve kendi kaderimizin efendisi olmaktır. 

Otomatik robota bağlı yaşamak aynı labirentin içinde dönüp durmak gibidir. Çok boyutlu bir evrende yaşarken üçüncü boyutun içine hapsolmaktır. Düşünce ve davranışlarımızı değiştirerek ve geniş bir perspektiften bakmayı başararak bilinmeyen alana geçiş yapmak mümkündür çünkü bizi sınırlayan tek şey sınırlı olduğumuzu düşünmektir. 

Gücümüzün farkına varmak için kendi seçimlerimizi yaşamalıyız. Bu kendimiz için ne yaptığımız konusuyla yakından ilişkilidir. Beyninizin ve bilincinizin gelişimi için ne yapıyorsunuz? Sosyal medya, televizyon, bilgisayar oyunları, arkadaş ilişkileri vb günlük uyaranları sınırlayabiliyor ve kendi kişisel gelişiminize odaklanabiliyor musunuz? Özünüz ile bağlantı kurabiliyor musunuz?

Öz varlığımız ile bağlantı kurmaya başladığımızda; içinde dönüp durduğumuz labirenti yukarıdan seyreder ve böylece bir çok fırsatın farkına varırız. 

Bilinçaltı zihinle yaşama başlar, deneyimler yoluyla öğrenerek gelişir, değişir, dönüşür ve kendimizi keşfederek KİM olduğumuzun farkına varırız. Bu farkediş bilinçli bir şekilde  varolmanın anahtarıdır. Bilinçli ve bilinçaltı zihnimiz arasındaki arayüzü fark edersek alışkanlık ve davranışlarımızın kimliğimizi nasıl şekillendirdiğini anlamak kolaylaşır. Oluşan analitik zihni ve bu zihnin yarattığı negatif durumları gözlemlemeliyiz. Bizi bilinçli şekilde hareket etmekten alıkoyan korku, kaygı endişe, güvensizlik, suçluluk, kontrolcülük gibi titreşimimizi düşüren duyguların farkına varmalıyız. Tüm bu duyguların sebebi sürekli BEN diyen ve bize sınırlar çizen zihnimizdir. Tüm mesele zihnimizi kontrol edebilmek ve AN'da, akışa ayak uydurarak teslimiyet ve denge içinde yaşayabilmektir. Yaşadığımız her anın kıymetini bilerek güzel hikayeler biriktirebilmek ve hayatımızı keyifli bir yolculuğa dönüştürebilmektir. Biz istediğimiz hayatı yapılandırabilecek potansiyele ve bilgeliğe sahibiz. İçimize yönelelim ve kalbimizin sesini dinleyerek öz varlığımız ile bağlantı kuralım, tüm cevaplar içimizde...

Sevgiler...

YouTube Kanalım 

Yorumlar

  1. ✍️🍀🏔️🍀 Hocam fevkalâde güzel yazıyorsunuz,her yazınız ayrı bir değer, minnettarım 🙏

    YanıtlaSil
  2. harikasınız filiz hanım🙏

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak