Ya OLduğun gibi görün ya da göründüğün gibi OL
Değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi için bedende olmalıyız çünkü gerçekliği beden titreşimimiz yoluyla şekillendiririz. Beden bizi bize gösteren mükemmel bir aynadır ve ruh-zihin-beden dengesi sağlandığında muhteşem bir yol arkadaşıdır. Fiziksel olanla fiziksel olmayan arasındaki bağlantıyı en iyi gözlemleyebileceğimiz yer bedenimizdir, o yüzden bedende kalmaya çalışalım. Beden ötesi deneyimler yaşamak için enerjimizi tüketmeyelim biz zaten ruhsal varlıklarız ve bedeni deneyimlemek için buradayız. Beden hazır olup huzuru bulduğunda Hızır gelir bizi bulur. Dünya hayali de aydınlanma hayali de zihne aittir ve bizi illüzyonda tutar. Ayaklarımızla sağlam bir şekilde toprağa basmak bizi illüzyonlarla dolu hayal aleminde yaşamaktan kurtarır. Bilincimiz sürekli gelişirken halden hale evrilir ve gelişiriz. Bu gelişimi beden yoluyla yaparız. Uçarak, kaçarak, 3. Gözümüzü açarak değil. Ruhsal alem ile bağlantı kurmak bizim çabamızla olmaz, yaydığımız frekans yüksek alemler ile bağlantı kuracak düzeye ulaştığında OLur.
Zihnimize gözlemci olalım, belli bir yerde takılıp kaldığımız alanlar zihne aittir ve gelişimimizi engeller. Zihin bizi hayal aleminde tutar ve oyalar. Bilgiye ve bilincin genişlemesine odaklanmalıyız.
İhtiyacımız olana ve bize verilene kendimizi açalım. Enerjiyi doğru olarak kullanmaya başladığımızda titreşimimiz yavaş yavaş yükselir. Deneyim; değişim ve dönüşümü beraberinde getirir. Deneyimleyerek büyüdüğümüz bir yolculuktur bu.
Bize gelen ve bizden yayılan enerjinin farkında olabilirsek hayatımızın kontrolünü elimize alabilir ve farkındalıklı seçimler yapabiliriz. Amacımız dünyada duygusal deneyimler yoluyla öğrenmektir ve tam da ihtiyacımız bu olduğu için dünya okulundaki isteklerimize değil ihtiyacımız olana odaklanmamız gerekir. Çünkü bu okulda level atlayabilmek için ihtiyacımız olan ile buluşturuluruz. O yüzden fiziksel dünyayı gözlemlerken hislerimize odaklanmalıyız. Tepkilerimize ve zamanla verdiğimiz tepkilerde bir değişim olup olmadığına odaklanmalıyız.Ramtha:
"Konu şu ki, yaşam bir şeyi arayarak geçirilecek bir süreç değildir, o kabul edilmesi gereken bir armağandır" der.
Dünya oyununda başarı ölçütü maddi servetimiz değil, ne kadar sevgi hissedebildiğimiz ve kendimizi zarafetle ifade edebilme yeteneğimizdir. İdrak arttıkça DNA kodlarımız açılır ve beden algımız dönüşür. Her yeni algı yeni bir simülasyon oluşturur. Bu oluşum esnasında yeni madde oluşturulurken eski ve katı olan madde ile yeni ve esnek olan madde arasındaki boşluk da büyür. Sınırlar yıkıldıkça beden esner ve daha şeffaf bir hale gelir.
Hiç bir şeye tutunmadan kendimiz olarak kalmayı başardığımızda yaşam yolculuğumuzdaki deneyimlerimiz sonucu gelen değişim ve mutluluğu gözlemlemek kolaylaşır. Zihne tutunmak ve maddede kalmak maddeyi daha da katılaştırır. Zihin özgürleştikçe olduğumuz hal ile varolur ve coşku dolu ilerleriz. Ve oluşan boşluk yeniden şekil almaya başlar. Her yenilenme yeni bir yaratımı devreye sokar, eski giderken yeniye yer açılır.
Yaydığımız titreşim yoluyla bedensel formumuzu esnetmek ve bilinç sıçraması yaşamak için yönlendiriliyoruz. OKUyabilen için yaşanan her deneyim bir mesajdır. Basit mesajları okuyabilir ve gerekeni yaparsak ağır mesajlara gerek kalmaz. Ders biz öğrenene kadar devam eder ve enerjiyi OKUyabilen sınıfı geçer. Katılık azaldıkça yaşam daha eğlenceli bir formda akmaya başlar. Esneklik esnekliği getirir. Biz esnedikçe yaşam da esner. İkilikten kurtulup bütünün bir parçası olduğumuzu hissetmeye başladığımızda bedenimizin titreşimi yükselir ve bizi daha yüksek titreşimli alanlara uyumladığı için yeni bir bilinç durumu sonucu oluşan yeni bir gerçeklik devreye girer. Yeni bilinç durumuna uyumlanan her zerre yaydığı frekansla yeniye yer açarken yeni bir bilincin temelinin atılmasını sağlar. Yeni algı doğrultusunda yükselen frekanslar manyetik alanı dolayısıyla tüm evreni etkiler.
Bu değişimi hep birlikte gerçekleştiriyor ve hep birlikte yol alıyoruz. Her bir birey bu muhteşem dönüşüm hikayesinin bir parçasıdır ve bu geçiş döneminde görevlidir. Aşamalı şekilde sağlanan bu geçişe tüm elementler eşlik eder. Hep birlikte yeni bir ritimle titreşen kalplerimiz yeni bir besteye can verirken yeni bilinç durumu yeni evreni şekillendirir. Ne der Yunus Emre;
Evvel kadim önden sona
Zevali yok, sultan benem
Yedi iklime hükmedip
Yeri göğü tutan benem
“KÛN” dedim bu yere, durdu
Gökler dahi karar kıldı
Yüz bin türlü Adem geldi
Getirip gideren benem
Sofi ilen sofi olan
Sufi ilen safi olan
Bel bağlayıp itaat kılan
O kerimi Rahman benem
Kaftan kafa hükmeyleyen
Devleri hükmüne koyan
Yele binip seyran kılan
Bu mülke Süleyman benem
Ben abidem, ben mabudem
Kamu yerlerde hazıram
Zalimlerden dat alıcı
Miskinleri tutan benem
Tapduk diye’m cümle dile
İnanmışam, değme kula
Yunus dâhi, hod kim ola?
Bu sözleri diyen benem"
Yaşadığımız her hal yaydığımız hissin yani frekansımızın bir sonucudur. O halde zihni ve duyguları devre dışı bırakıp hislerimize odaklanmamız ve kalbimizden yayılan frekansa tanıklık etmemiz gerekir. Bütünle birleşip muhteşem bir senfoniye can vermek varken ikilikte kalıp eskiye tutunan ve ahengi bozan sesler aradaki boşluğu büyütür ve bu boşluk Yaradan'ın nuru ile doldurulur. Her kokunun, her sesin, her rengin bir frekansı vardır. Yüksek frekanslar ışıl ışıl ışıldar, mis gibi bir koku yayar ve sesinin ahenkli bir tınısı vardır.
Bedenimiz öldüğünde toprağa karışır ve dönüşür, her dönüşüm bir değişimdir ve dönüşen aynı şekilde kalamaz. Sürekli dönüşen bir evrende aynı kalabilmek mümkün müdür? Yeni titreşimlerin yeni tohumlara can vermesi ve yeni bir müziğin bestelenmesi kaçınılmazdır. Bedenlerimiz ve kimliklerimiz geçicidir ve ruhumuz daima ilerlememiz, bir üst titreşime ulaşabilmemiz için tesirler gönderir. Çünkü bu İlahi bir görevdir. Kim oldunu bilen ve yoldan sapmadan dosdoğru bir yolda ilerleyerek kaybolmayan İlahi yardımlarla desteklenir ve yönlendirilir. Titreşimimiz yükseldikçe beden titreşimimizi yükseltir ve oluşan eterik beden; madde beden öldükten sonra da yolculuğa devam eder. Duygular bedene aittir ve amaç tüm duygu durumlarını deneyimleyerek bedenin arınması, saflaşması ve eterik bedenin oluşması içindir. Her duygunun bir frekansı vardır ve duygular sonucu oluşan her his manyetik alanı şekillendirir. Sahte duygular ile 'mış' gibi yaşamak yerine duygularımızı gözlemleyelim, dönüştürelim ve gelişimimize odaklanalım. Doğan Cüceloğlu'nun dediği gibi; özüne yabancılaşan insanların oluşturduğu "mış gibi yaşamlar" ın içinde kaybolmayalım.
"Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi OL." Mevlana
🍀🌿🍀Hocam yine harika yazmışsınız, içi-dışı birleyerek,hesapsız,saf bilinçle hareket etmenin önemini fevkalade güzel anlatıyorsunuz, minnettarım 🙏
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgile🍀🦋🍀
Silfiliz hanım çok ama çok teşekkürlerrr yazılarınız bizim için mükemmel🙏filiz hanım zihnimin farkındayım artık fakat bi kaynak yada sizin söyleyebileceğiniz birşey tamamen hakkıyla yola devam edebilmem için ne önerirsiniz?sevgiler❤️
SilDünyevi bir bedene sahibiz ve duygular yoluyla zıtlıkları fark ederiz; iyi- kötü, doğru- yanlış gibi. Burada tercihler devreye girer; sevgiyi seçmek, ikilikten uzaklaşmak gibi. İrademiz güçlü ise seçtiğimiz yolda yürümek kolaydır ve bilinçli bir insan farkındalıklı seçimler yapabilir. Kötünün kötü," iyinin iyi olduğunun farkındadır. Farkındalık; bilinçli seçimler yapabilmektir. Bilinçli bir insan zihnine gözlemci olabilir ve zihnini yönetebilir. "Düşünüyorum o halde varım." Düşünen ve bilinçli kararlar alabilen insan robotik yazılımdan ve etki- tepki dünyasından kurtulur. An'da düşünerek farkındalıklı seçimler yaptığı için İnsAN olur. Sağduyu ve bilgelikle hayatını yönetmeye başlar. Bedeninin, duygularının farkında olan, iradesini kullanarak bilinçli seçimler yapabilen insAN şeytan olan zihnini Müslüman eder, sevgiler🪷
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilfiliz hanım beyinde zihinden başka fark etmemiz gereken başka bir alan var mı?aklıma takıldı kusuruma bakmayın lütfen
SilZihin bir arayüzdür, geçmemiz gereken ilk aşamadır ve asıl anlamamız gereken beyindir. YouTube da Beyin ile ilgili bir açılım yaptım bu konuda bilgilendirmeye devam edeceğim💫
Silsonsuz teşekkür ederim filiz hanım sevgiler🙏
Sil💞
Sil