Ahit Sandığı


Renkler ve fıtsat pencereleri arasında dolaşır, kendimiz şifalanırken gezegeni de şifalandırırız. Yerküre biziz... Biz ilerledikçe dünya da değişip dönüşür, her şey birbirine bağlıdır ve birbirini etkiler. 
Her şey titreşimdir, her şey frekanstır, her şey enerjidir... Enerji çok güçlü akıyor ve bu akış zıtlıklar arasındaki uçurumu daha da belirgin hale getiriyor. Hep birlikte büyük bir değişim ve dönüşümün hikayesini yazıyoruz. Bu durum belirgin enerji bölgeleri de yaratıyor ve bireyler titreşimi uygun bölgelere yönlendiriliyor. Bazıları göç ediyor bazıları da kalarak bulunduğu bölgeyi şifalandırıyor. Kalmayı seçen şifacılara büyük iş düşüyor ve bu akışın arkasında sezgisel kararlarımız vardır. Herkes kendi rolünü oynuyor. Yaşam yolculuğunuz boyunca çevrenizdeki değişimi gözlemleyin ve siz değiştikçe çevrenizin de nasıl değiştiğini fark edin. 

Korku ve endişeden sevgiye geçiş simyadır ve sevgi açıldıkça yeni keşif alanları da açılır. Geçmişe tutunup kalmadan değişime ayak uydurmak simyadır. İnsanlar rüyalarda ve meditasyon esnasında bilgi almaya başlayınca kendini medyum ya da peygamber sanıyor oysa duyduğumuz ses kendi bilgimizdir.  

Akıl-mantık-şuur üçlüsünün idrak yoluyla beyindeki kilitli hazine sandığını açmasının ve kişinin kendi bilgi birikimine ulaşmasının bir sonucudur bu yüzden herkesin tekamül hikayesi farklıdır. Sizde hangi kayıtlar varsa açılımlar o kayıtlarla ilgilidir, uçmayı size kimse öğretemez. Aradığınız mürşit kendinizdedir ve ahit sandığı beyninizdedir, anahtarı sizin elinizde olan gizli bir odadadır ve sizden başka hiç kimse açamaz. O anahtara nasıl mı sahip olacaksınız; sorarak, arayarak, düşünerek, dünyevi bilinçten evrensel bilince geçiş yaparak...

Beynimiz bir jeneratördür. Atomik bütüne eşit şekilde akan pozitif ve negatif bilgiyi alır ve pozitif veya negatife dönüştürür. Kâinatımızı, evrenimizi hatta kendimizi BİZ var ederiz. Bize bizden başka kimse yardım edemez. Bizi bizden başka kimse yüceltemez. Astroloji bile biz inandığımız için işler ve biz izin vermezsek kimse bizi yönetemez. Kendi gücümüze sahip çıkmalıyız. Gücümüze sahip çıktığımızda beynimiz bir lotus çiçeği gibi açılır ve bedenimiz yücelir. İşte o zaman evrenler arasında seyahat etmeye başlarız.  

Kendi dışımızdaki bir güce inanır ve enerjimizi akıtırsak yaratım yapamayız. Beynimiz kendi gücümüzün farkına vardığımızda açılır. Beynimiz açıldığında hücresel titreşimimiz yükselir ve başka bir zaman-mekan boyutuna ulaşır. En büyük fetih kendi varlığımızı fethederek kendi yüceliğimizi farketmektir.

Mürşit arıyorsak, rüyalarımıza odaklanalım çünkü rüyalarımız tüm deneyimlerimizin değerlendirilmesi ve bir sonuca varılmasıdır. Tekamülümüzle ilgili bilgi verir ve bizi yönlendirir. Öz kanalımıza bağlanmanın en güvenli yoludur. Beynimizdeki tüm bilgi rüyalar yoluyla aktarılır.

Yorumlar

  1. 🍀❄️🍀kendi varlığımızın farkına varmamiza,yüceliğimize ulaşmamız için ışık oldunuz,minnettarım 🙏

    YanıtlaSil
  2. Hocam cansınız, iyi ki varsınız, tekamülümde katkınız büyük 🌷

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler 💐

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak