Altın Çağ'a Geçiş Başladı
Bir çağın kapanışına yeni bir çağın doğuşuna şahitlik ediyoruz ve eski dünya elimizden kayıp gidiyor. Yeni bir dünya yapılandırılırken çok az kişi olanların farkında ve çok az kişinin geçiş bileti var.
Hz İsa "Alfa ve omega benim" demiştir. Ezoterizmde bu harfler dünyanın bağlı olduğu siklusun başlangıcını ve sonunu gösterir. Yani devre sonunda altın çağ tekrar yaşanacak. Kitaplığımı gözden geçirirken 2012 yılında Sınır Ötesi Yayınlarının tüm kitaplarını okuduğumu fark ettim( Ergun Candan), tekâmülümde büyük katkısı olduğunu düşünüyorum, tavsiye ederim. Bu bilgi İsa Peygamberin Gizli Öğretisi kitabından, Kuran'ı Kerim'in Gizli Öğretisi ve Kıyamet Alametleri kitapları da beni çok etkilemişti.
İsa peygamberin göklerin melekutunun yeryüzüne egemen olacağını düşünmesi evrensel prensiplerin yeryüzünde yapılandırılabileceği anlamı taşır. Pozitif enerji bir çok sistemi değişime zorlayacaktır.
Günümüzde yaşananları anlamlandıramayan bir çok insan gerçekliği sorgulamaya başladı. Geçiş yapmak üzere beklerken gerçekleşen büyük değişimi hayretle izliyoruz. Rezonansı farklı olanlar birbirinden ayrılıyor. Yeni bir dünya ve yeni deneyimler yaşamak üzere yönlendiriliyoruz ve eskiyi geride bırakamadığımız ve tutunduğumuz için acı çekiyoruz. Herşey olması gerektiği gibi ilerliyor. Yeni bir düzen kurabilmek için eski evin temizlenmesi, eskiye dair herşeyin atılması gerekir. Bu temizliğe eski biliş durumu da dahildir. Yeryüzü yaşayan bir organizmadır ve bizler de bu organizmanın bir parçasıyız. Bedenlerimiz de bu büyük değişime uyumlanıyor. Ben bilinci çöktü, biz bilincine doğru ilerliyoruz.
Çevremizde bizi rahatsız eden gölgelerin kendi yansımamız olduğunu anlamıyoruz. Oysa tüm gölgeler bizim bir parçamız. Bizim dışımızda bir güç yok. Bizler bir rüyanın içinde yaşıyoruz ve gördüğümüz tüm bu alem bir illüzyon! Dış dünya diye bir şey yok. Bizler büyük uyanışa şahitlik ediyoruz ve her şey iç dünyamızda şekilleniyor. Biz gerçekliği şekillendirmekle kalmıyoruz, gerçekliğin kendisiyiz. Şu an yaşananları biz yarattık ve an be an yaratmaya devam ediyoruz. İzlediğimiz gerçekliğe gözlemci olmayı bıraktığımız ve rezonansa girdiğimiz her an tekrar tekrar yaratıyoruz. Kuantum alana düşüncelerimiz yoluyla şekil veriyoruz. Kendi renkli gözlüğümüzü takıyor ve oyuna giriyoruz. Aynı oyuna farklı insanlar da giriyor ve her biri farklı bir gerçeklik seyrediyor. Bir çok negatif olay yaşatılıyor ve başka çıkış yolunun olmadığına inandırılarak oyunda kalmamız sağlanıyor. İnandığımız her ne varsa kesin olarak deneyimliyoruz. Bu illüzyonu gerçek sanarak oyalanıyoruz. Her bir birey kendisine sunulan eşsiz versiyonu deneyimliyor.
Dünyayı değiştirecek veya diğer insanları aydınlatacak bir gücümüz yok. Her birimiz bilinçli veya bilinçsiz şekilde kendi realitemizi yaratırız. Değiştirebileceğimiz tek şey kendimiziz! Bu konuda tamamen serbestiz ve üzerimizde hiç bir kontrol yok. İstediğimiz şeye inanırız ve aynamızda beliren insanlar inandığımız şeyi bize söyler. Değiştirebileceğimiz tek şey frekansımızdır. Frekansımız değiştiğinde gözlüğümüzün rengi de değişir ve biz de başka bir dünyayı seyretmeye başlarız, level atlarız.
Dış dünya bir aynadır; kendi gözlüğümüzle, kendi yarattığımız bir dünyanın içinde yaşarız ve her bir bireyin deneyimi eşsizdir.
Dünyamızın bir çok pareleli vardır ve hayalimizdeki dünyayı frekansımız ile uyumlu paralelde deneyimleriz.
👏👏☘️🍁☘️Hocam çok haklısınız
YanıtlaSil🙏🦋
Sil