Kayıtlar

Şubat, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eşyanın Hakikati

Resim
Hücrelerimizin içinde bulunan RNA; protein sentezi için gerekli bilgiyi alıcıdan vericiye taşıyarak kopyalanmasını sağlar, yani genetik kod bilgisini transfer eder. DNA ise; genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir ve bilgiyi saklar.  Eşyanın hakikati DNA'mızda kayıtlıdır. Levhi Mahfuz DNA ve genlerimizde saklıdır, her şey özümüzde kayıtlıdır.Tek yapmamız gereken zihnimizi örten perdeleri bir bir açarak Öz varlığımızda kayıtlı olan hakikati "OKU"yabilmek...  “Oku şimdi kitabını! Bugün kendini yargılamak üzere kendi nefsin yeter!” (İsra Suresi 13-14) Atomları göremiyoruz çünkü gözlerimizin görüş açısı sınırlıdır. Kendimizi ayrı bir 'ben' olarak görmekten vazgeçtiğimizde var oluşun bir parçası olduğumuzu daha kolay idrak ederiz... Dış dünyayı duyularımızın bize projekte ettiği ölçüde biliriz. Zihinsel dünyamız duyular yoluyla beyne iletilen sinyallerin beyin tarafından yorumlanmasıdır. Herkes kendi algı dünyasına göre oluşturur gerçekliğini... Zihnimiz bilgi ...

Hz. Süleyman 'ın Kuş Dili Bilmesinin Sırrı

Resim
Hz Süleyman'ın kuş dilini bildiği söylenir. Kuşların yer ve gök arasında uçması yerden göğe mesaj taşıması olarak görülür. Rahman ve Rahim arasında dolaşan kuşlar her ikisinin dilini de bilir. Rahman ve Rahim'i birleyen kuşlar; 3 numaradır.  Tekamül yolculuğumuzda yol gösteren 3 kuş vardır. Bilge baykuş; dışarıdan destek verir, kuzgun kişinin yatacağı mezarı kazar ve güvercin kurtuluşu müjdeler. Baykuşun verdiği dış destek ile kuzgunun kazdığı mezarda uyanan ve yeni bir bilinç ile dirilene güvercin tarafından kurtuluş müjdesi verilir. Kuzgun; iç dünyamızın derinliklerine inmemiz için mezar kazar. Mezarda kendini sorgulama ve kendisi ile hesaplaşma sonucu kişi yeni bir şuur ile dirilir. İçimizdeki gizli hazineyi keşfetmek üzere çıktığımız bir tekamül yolculuğundayız ve hazinemizi bulduğumuzda yeni bir bilinç ile tekrar doğarız. Bir rehber ile buluştuğumuzda görmeyen gözlerimiz açılır ve kalp gözüyle görmeye başlarız. Sır; kendimizi bilmek ve potansiyelimizi keşfetmektir. Hz. Sü...

Tasavvufta Ayna Sembolü

Resim
Tasavvufta ayna; alemin ve insanın sembolüdür. Kâmil insanın gönlü; Ayetlerin ve onsekiz bin alemin görüntüsünü yansıtan bir ayna olarak görülür. Ayna sevgilinin göründüğü ve kendini gösterdiği, öznenin ve nesnenin BİRlendiği yerdir.  İlahi aşk gönle düştüğünde aynadaki görüntüler kaybolur, hatta aşık kendini bile göremez. Çokluk aynasına bakan aşığın gördüğü tek şey; sevgilisidir. Gönül aynasında beliren Allah'ın tecellisi kişiyi hayrete düşürdüğünde BİRliğin sırrına erer. O halde ayna varlığın BİRliğini sembolize eder, diyebiliriz.  Alemlere sığmayan Allah insanın kalbine sığar. Marifet ve irfanın kaynağı olan gönül; keşif ve ilhamın evidir, aşkın sırrını bilir ve bir ayna gibi yansıtır. Tasavvufta Allah bir gönle sığarsa o gönül yere göğe sığmaz derler. Gördüğünü olduğu gibi aksettiren ayna şahittir ve aşığın saf gönlünün de bir aynadan farkı yoktur. Aşk ile atan, coşku dolu bir kalp; ilahi alemin sırlarının belirdiği nur saçan bir aynadır.  Ayna; bakana kendini göster...

İnsan Mikro Alemdir

Resim
İnsan mikro alemdir ve evren ile derin bir bağlantı halindedir. Bedenimizdeki enerji merkezleri vasıtasıyla makro alemle bağlantı kurarız.  Yerküre ile derin bir bağlantımız vardır ve biz yerküre ile olan bağlantımızı kaybettiğimiz takdirde merkezimizden uzaklaşır ve bize sunulan sanal bir gerçeklikte kayboluruz. Bizim dengemiz bozulduğunda yerkürenin dengesi de bozulur.  Sağlık, mutluluk ve huzurun anahtarı bedenimizdeki enerji akışını dengelemekle mümkündür. Ruh ve bedeni dengeleyerek ve merkezimizde kalmaya özen göstererek bize akan yaşam enerjisini dengelemeliyiz. Ruhumuz ile olan bağlantımız zayıfladığında hastalık ve duygusal travmalar yaşamamız kaçınılmazdır. Her bedenin kendine ait bir frekansı vardır. Frekansımız ne kadar yüksekse bedenimiz o derece huzurlu, ışıltılı ve sağlıklı olur. Yüksek bir frekans sağlık, mutluluk ve huzuru yapılandırır.  Pozitif enerji iyileştirir ve sakinleştirirken negatif enerji hastalık, öfke ve kaos oluşturur. Bağımlılıklar da negatif...

Kalbin Enerji Alanı

Resim
Kalbimiz kendine ait sinir sistemi olan bilgi işleme ve şifreleme merkezidir. Her duygu durumundan etkilenen kalbimiz ritmini ve elektrokardiyogram yapısını değiştirerek, ürettiği sinyallerle duygusal deneyimler oluşturur. Tasavvufta mananın hakikati olarak tasvir edilen 'SÜVEYDA' denilen bir noktadan bahsedilir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda kalbin içinde bir ışık olduğu gözlemlendi. Bizi saran enerji alanıyla sürekli iletişim halinde olan kalbimiz aldığı bilgileri beynimize iletir. Beynimizle geniş bir iletişim ağına sahiptir ve algısal, duyusal, bilişsel beyin aktivitelerini etkiler. Duygularımızın niteliği kalbimizin yarattığı elektromanyetik alanı değiştirir. Merhamet, cömertlik, şefkat, iyilik ve sevgi gibi yüksek titreşimli duygularla titreştiğimizde yüksek titreşimli alanlara uyumlanırız. Gözlerimizle bakmalı kalbimizle görmeliyiz. Sessizliğin ve suskunluğun ardındaki gizli sözleri yüreğimizin sesini dinleyerek bulabiliriz. İnsAN ruh ve bedenden meydana gelir ve k...

Altın Çağ'a Geçiş Başladı

Resim
Bir çağın kapanışına yeni bir çağın doğuşuna şahitlik ediyoruz ve eski dünya elimizden kayıp gidiyor. Yeni bir dünya yapılandırılırken çok az kişi olanların farkında ve çok az kişinin geçiş bileti var.  Hz İsa "Alfa ve omega benim" demiştir. Ezoterizmde bu harfler dünyanın bağlı olduğu siklusun başlangıcını ve sonunu gösterir. Yani devre sonunda altın çağ tekrar yaşanacak. Kitaplığımı gözden geçirirken 2012 yılında Sınır Ötesi Yayınlarının tüm kitaplarını okuduğumu fark ettim( Ergun Candan), tekâmülümde büyük katkısı olduğunu düşünüyorum, tavsiye ederim. Bu bilgi İsa Peygamberin Gizli Öğretisi kitabından, Kuran'ı Kerim'in Gizli Öğretisi ve Kıyamet Alametleri kitapları da beni çok etkilemişti. İsa peygamberin göklerin melekutunun yeryüzüne egemen olacağını düşünmesi evrensel prensiplerin yeryüzünde yapılandırılabileceği anlamı taşır. Pozitif enerji bir çok sistemi değişime zorlayacaktır.  Günümüzde yaşananları anlamlandıramayan bir çok insan gerçekliği sorgulamaya başl...

“B” ب Harfinin Sırrı

Resim
Kur'an'ı Kerim'in anahtarı olan 'B' harfi için ilmin kapısı Hz. Ali der ki: “İlâhî sırlar peygamberlere inen kitaplardadır, Peygamberlere inen kitapların sırrı Kur’ân’dadır,  Kur’ân’ın sırrı Fatiha Sûresinde,  Fatiha’nın sırrı besmelede,  Besmelenin sırrı ‘B’ ب harfinde,  ب nin sırrı ise altındaki noktadadır.”  Tüm bu gördüğümüz âlemin Öz ile bağlantı halinde olması; "Her şey O’dur, O'nunladır, O’ndandır ve O'nadır." (Muhyiddin İbn-i Arabi) hakikatine işaret eder. Besmele Allah'ın sonsuz rahmetini gösteren Rahman ve Rahim isimlerini bir araya getirir ve Allah ismine vurgu yaparak yeri ve göğü birbirine bağlar. (Birlik ve bütünlük bilinci) "Allah göklerin ve yerin nurudur" ayeti Allah'ın "la mevcude illa hu" (Ondan başka mevcut yoktur) ifadesini açıklar. Öz'ün sırrı noktada gizlidir. Sayısız noktadan oluşan dalga boylarının titreşimi ile şekillenen holografik bir evrende yaşıyoruz. "Zerre küllün aynasıdır."...

İbis (Turna) Kuşu

Resim
İbis Kuşu (Turna) irfan ve ilimin sembolü olarak görülür. Antik Mısır'ın irfan bilgelik, yazma, hiyeroglif, ilim, bilim, büyü, sanat, yargı, akıl ve Ay Tanrısı özellikleri ile anılır. ZAT anlamına gelir. Zat tanrısının yeryüzündeki sözcüsü, sırrın taşıyıcısıdır. İbis kuşu Thot ile ilişkilidir. Cennette makamı çok önceden ayarlanmıştır, yeri yurdu bellidir, yuvasını önceden yapmıştır. İçsel zekâya sahip insandır, kuş ile özdeşleşen gönüldür, sürekli uçar ve bir yerlere ulaşır. Thoth’un görevi bilgiyi aktarmaktır. Yazıyı bulmuştur, terzilik yapar, ders verir. İsimleri farklı, görevleri benzer olan hazretlerin hepsinin turna veya aynak kuşuyla bir şekilde ilişkisi vardır ve hepsi kalem erbabıdır kadim bilgiyi kaydeder ve aktarırlar, karanlıkları aydınlatan parlak zekadırlar. Bu terziler hal elbisesi dikerler! İlim güneşi parladığında sis dağılır ve hava aydınlanır.  Thot'un başı ibis kuşudur. Antik Mısır'da İbis Anadolu'da turna yada aynak kuşu olarak geçer. Yılan ve çiyan...

Lotus ( Nilüfer) Çiçeği

Resim
Antik Mısırlılar dere kenarı ve göllerde yetişen lotus( nilüfer) çiçeğinin yaratılışın, yeniden doğuşun ve gücün simgesi olduğuna inanırlardı. Bu çiçek masumiyetin, alçakgönüllülüğün ve saflığın temsili olarak görülür. Yaprakları bir araya getirildiğinde daire şeklini alan lotus çiçeği tasavvufta yaradılışı simgeler. Dünya genelinde ise ruhsal arınmayı, manevi kurtuluşu ve içsel huzuru temsil eder. Bilgeliğin sembolü olarak da görülür. Hayatın bir temsili olarak görülen lotus çiçeği çamurdan suyun üzerine doğru bir yolculuk yapar. Çamur, karşılaştığımız acı, zorluk ve engellerin sembolüdür. Tüm engelleri aşarak açan lotus çiçeği ruhsal aydınlanmayı temsil eder.  Kirli bir ortamda çamurlu suyun içinde kök salar ve yüzünü güneşe dönerek ilerler, yükselir ve suyun üzerinde çiçek açar. Nefsi kontrol ederek başlayan, ruhsal aydınlanma ve bilgeliğe giden bir sürecin sembolüdür. "Varlığın birlenmesi demek her şeyi BİR görmek, her şeyi BİRden görmek ve her şeyden BİR'i görmektir....

Şahmeran

Resim
Yarı insan yarı yılan olan Şahmeran yaşadığımız dualite dünyasını anlatan bir bilgelik hikayesidir. İnsan ve yılanın, iyi ve kötünün, hastalık ve şifanın, iki kutupluluğun yaşandığı Dünya yaşamını anlatır. Cemşab'ın babası ölmeden önce Cemşab'a verilmek üzere yaşamın sırlarını anlatan bir kitap bırakır. Sırlar vakti geldiğinde açılacaktır. Bu sırların açılması için önce bir gündüz yolculuğu ardından da bir gece yolculuğu yapmak gerekmektedir.  Cemşab'ın odunculuk yaparak rızkını kazandığı yıllar gündüz yolculuğunu simgeler. Gündüz yolculuğumuzda; kurallara uyar, çalışır ve bize verilen görevleri yerine getirerek Dünya yaşamına kökleniriz. Karnını doyurmayı ve ayakta kalmayı başarabilen dünya yolcusunun günü geldiğinde yer altına inmesi gerekir.  Cemşab ve arkadaşları dağın başında dolaşırken bir kuyunun içinde bal bulurlar. Cemşab beline ip bağlayarak kuyuya iner ve balı çıkarır ancak balı paylaşmak istemeyen arkadaşları onu kuyuda bırakarak kaçar. (Yusuf peygamberin kuyuya...

Elif- Lâm -Mim

Resim
Tasavvuf hal ilmidir ve Sufi varlığın sırrını arar. Benliğin baskısından ve dayatmalarından kurtulmak; varlığın sırrını çözerek sembolik anlamda yok olmaktır. Yaratıcıyı keşfeden Sufi O'nun ahlakını benimser ve bilgeleşir.  Allah -evren- insan arasındaki bağlantı Elif-Lam- Mim ile sembolleştirilir. Gerçeğe ulaşma aşkıyla yanan Sufi seyr-ü sûluk (gerçeğe ulaşmak için tutulan yol) yolculuğuna çıkar. Bu yolculukta amaç; nefsini arındırarak olgunlaşmak, duygu, düşünce, hal ve davranışlarını kontrol ederek manen şekillenmek, birlik ve bütünlük bilincine ulaşmaktır.  Batın bilgiyi keşfederek sırra ulaşmayı hedefleyen Sufi öncelikle bilgiyi içselleştirir ardından iç aydınlığını söz, hal ve davranışları ile yansıtmaya başlar.  Hayatın sembolü olan Elif kendi mükemmelliği ile Zat'tır. Alfabenin ilk harfi olan, dimdik duran ve başka hiç bir harfle birleşmeyen Elif bize der ki; gereksiz şeylerle uğraşmazsak kurtuluşa ereriz. Kurtuluşa eren kişi tekamül mertebelerini hızla tırmanır. ...

Anka Kuşu

Resim
Anka kuşu bilgeliği, ruhun gelişim sürecinin tamamlanmasını temsil eder. Anka kendi mezarı olan yuvasını yapar sonra da ateşe vererek kendini küle çevirir; fiziksel bedenin yok oluşu ve ruhun dirilişi sonucu felsefe taşı açığa çıkar. Anka, bilgi ağacının tohumlarını insanlığa döken ve insanoğlunun gelişimi için rehberlik eden bir semboldür. Kaf Dağı yer ve göğün buluşmasının sembolüdür. Dağın doruğu insan ruhunun en yüce merkezi olarak kabul edilir. Kaf dağının doruğunda gökleri yeşile dönüştüren evrensel ruhun simgesi olan zümrütten bir kaya bulunur. Mezar olarak tanımlanan dünya yaşamı değişip  dönüşerek bir üst aleme geçiş yeridir. Saklı hazineyi arayan dünya yolcusu bir çok sınavdan geçtikten sonra Öz'üne ulaşır. Keşfedilecek olan gizli hazine yolcunun kendisidir. Akıl yolu ile keşfederken kalp anahtarı gizli hazinemiz olan en derin gerçeğimizi keşfetmemizi sağlar. Bu yolculukta aklımızı kullanırken sezgilerimiz ile ilerlememiz gerekir.  Hakikat yolunun yolcusu kuşlar ile ...

'Nûn' Harfinin Sırrı

Resim
Arapça 'nûn' harfinin üstündeki nokta insanı temsil eder. İnsan kendisine verilen enerji ile kuşatılmıştır. Kelimeyi çoğul hale getiren ve sonsuz potansiyeli temsil eden nûn harfi BİZ anlamına gelir. Tüm evrenin kilidini açacak olan ve BEN diyen insan evrensel enerji ile buluştuğunda BİZ yani 'nûn' olur. Birlik anlamına gelen 'nûn'; birleşik, görünmeyen ama kuşatan, gizlenmiş ruhsal alemin sembolüdür. Bir çok dilde balık anlamına da gelen 'nûn'; Hz. Yunus'u yutan balıktır. Balık iki anlamda kullanılır. Birincisi Nefsi Emmare boyutunda bizi yutan ve sıkıntılar vererek sınayan balık, ikincisi ise çalkantılı arz denizinde bizi koruyan ve bir denizaltı gibi kurtuluşa erdiren balık. Yunus peygamber balık tarafından yutulunca: "Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim. Şüphesiz BEN kendine zulmedenlerden oldum." diye dua etmiş ve BEN bilincinden BİZ bilincine geçiş yaptığı için O'nu yutan balık tarafından kurtarılmıştı!  İbn Arabi Futûhat-ı ...

Âb-ı Hayât Suyu (Dirilik Suyu)

Resim
İçenin sonsuz yaşama kavuşmasını sağlayan abı hayat (dirilik suyu)ın anlamı; Vahdet (birlik, teklik) sırrına ermektir. Sonsuz mutluluk, koşulsuz sevgi, aşk ve yüksek bilinç ile titreşebilmektir. Abı hayat suyunun yeşil renk olduğu söylenir.  Kendi iç dünyamızda bir seyir yolculuğuna çıkarak nefsimizi tanır ve ruhumuz ile bağlantı kurabilirsek benlik denizinde Nuh'un gemisine bineriz. Kozmik, ölümsüz bilince ulaşırız. Bunu başarabilmek için abı hayat denilen Vahdet (birlik, teklik) bilgisi gerekir. Hz Hızır'ın bu sudan içerek ölümsüzlüğe kavuşması ve Musa bedene ledün ilmini öğretmesi  kıssasında bize bu bilgi aktarılır. ( Kehf Suresi 60-82) Hızır Musa'ya Hakikat sırrını vermekle görevlidir. İki denizin birleştiği yerde balık canlanır ve denize atlar. Vahdet sırrına ererek sonsuz yaşamı kazanabilmek için dört kapıdan geçmek gerekir  Şeriat kapısında kulluğa sıkı sıkı sarılır ve bu aşamada yapmamız gerekenleri tarikat felsefesi ile öğreniriz. Öğrendiklerimizi uygulamaya ve ...

Zihinden Özgürleş

Resim
'Ben' dediğiniz kim? Gerçekten var mıyız? Sınırlı duyu organlarımız, tamamen karanlık ve kapalı bir kutu olan beynimiz ve beynimizde bir görüntü olarak şekillenen bedenimiz! Biz kimiz? Farabi der ki; "Var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun?" Yok olmaktan korkan zihnimizdir çünkü Öz sonsuz ve sınırsızdır. Bir düşünceye takılıp kaldığımızda zihinsel oyun başlar, benzer binlerce seçenekle eşleşir, özgür ruhumuzu zaman ve mekân ile sınırlar. Şeytan zihnimizdir çünkü Öz varlığımızla aramıza girer. Kendini bütünden ayrı sanır sen-ben davası güder.  Düşüncelere takılmayıp gözlemci olduğumuzda yani geçip gitmesine izin verdiğimizde zihinden kurtuluruz ve saf bilinç açığa çıkar. 'Biz' der saf bilinç geçmiş ve geleceğe takılmaz, an'da yaşar, koşulsuz sevgi yayar. An; tüm boyutların, zamanın ve mekanın tek bir noktada toplanmasıdır. Sınırsız ve sonsuzluktur. Zihin ve bilinçaltı birlikte çalışarak süper bilincin açığa çıkmasını sağlar. Zihin ikisi arasında bir ara yüzd...