Toltek Bilgeliği ve Dört Anlaşma
Toltek bilgeliği Meksika Kızılderilileri tarafından uygulanan bir öğretidir. Doğal yasalara uyumlu bir yaşam sürmeyi amaç edinen Toltekler kendilerini doğanın ve evrenin bir parçası olarak görürler. Toltek kelimesi bilgi insanı anlamındadır. Uzun süre insanların hazır olmadığı gerekçesiyle gizli tutulan bu bilgiler 21 yıl önce Don Miguel Ruiz tarafından "Dört Anlaşma" kitabı ile yayınlandı.
Birinci Anlaşma:
Kelimelerimizi özenle seçmeliyiz.
Kelimeler büyük bir güç taşır ve kullandığımız kelimeler yaşamımızı şekillendirir. Söz büyüdür de diyebiliriz. Kullandığımız sözcükler bizim ve başkalarının fikir ve algılarını etkileyecek güce sahip. Kendimizi ve diğer insanları eleştirmekten, yargılamaktan, dedikodu yapmaktan uzak durmalı, sürekli olarak sızlanmayı bırakmalıyız. "Ağzından çıkanı kulağın duysun." deriz. Çünkü sözcüklerimizle farkında olmadan kaderimizi değiştirebiliriz. O halde kelimelerimizi seçerken dikkatli olmalı, kullandığımız sözcüklerin kendimizi veya başkalarını esir edebileceği gibi özgürleştirebileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
İkinci Anlaşma:
Hiçbir şeyi kişisel algılamamalıyız.
İnsanların bize söylediği veya yaptığı şeyleri düşünüp alınganlık gösteriyor ve ilk anda hissettiğimiz gibi üzülüyor muyuz? Aslında bizi üzen söz veya hareketler onu yapan kişinin yargıları ile ilgilidir. Başkalarının bizim için ne söylediği veya düşündüğü önemli değil. Alınganlık yapmaya gerek yok, herkesin algılama ve ifade etme düzeyi kendi dünyası ile alakalıdır. Kendimizi yeterince tanıyor ve güveniyorsak kişisel algılamayız. Bu da bizi özgürleştirir, sırtımızda gereksiz yükler taşımaktan kurtarır. Bırakalım insanlar bizim hakkımızda ne istiyorsa onu düşünsünler, önemli olan bizim kendimizi nasıl gördüğümüz😍
Üçüncü Anlaşma:
Varsayımda bulunmamalı, tahmin etmeye çalışmamalı sadece sormalıyız.
Bize yapıldığını düşündüğümüz herhangi bir davranış hakkında kurguluyor, gerçeği bilmeden kafamızda senaryolar yaratıyor ve kırılıyoruz. İnsanlar arasındaki birçok problemin sebebi kurgulayıp inandığımız bu varsayımlar ne yazık ki. Tahminlerde bulunmayı bırakıp bize zor da gelse sormalıyız, eminim o zaman herşey çok daha kolay ve güzel olacak. Bu şekilde kurgunun yarattığı takıntılardan kurtulup özgürleşebiliriz. Özellikle önyargılı olmaktan uzak duralım. Olaylara daha geniş bir açıdan bakmaya çalışalım, olayın içinde değil dışında olalım. Kendimizi bir başkasını seyreder gibi seyretmeyi öğrenirsek o zaman herşeyi nasıl büyüttüğümüzü ve kendimizi gereksiz yere hırpaladığımızı fark edebiliriz.
Dördüncü Anlaşma:
Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız.
Eğer bunu başarabilirsek kendimizi suçlamaktan ve yargılamaktan vazgeçeriz. Yaptığımız şeyleri yapmak istediğimiz için yapmalıyız, başkalarının bizi takdir etmesi için değil, sadece biz istediğimiz için. Bizi mutlu hissettirdiği için yapmalı, kendimizi önemsemeli ve sevmeliyiz.
Kendimize sormamız gereken soru şu olmalı; hayatımızı neşe, keyif, coşku içinde yaşamak mı, yoksa başkalarının bizim için ne düşündüğünü önemseyip kaygılanarak mı geçirmek istiyoruz?
Kelimeler büyük bir güç taşır ve kullandığımız kelimeler yaşamımızı şekillendirir. Söz büyüdür de diyebiliriz. Kullandığımız sözcükler bizim ve başkalarının fikir ve algılarını etkileyecek güce sahip. Kendimizi ve diğer insanları eleştirmekten, yargılamaktan, dedikodu yapmaktan uzak durmalı, sürekli olarak sızlanmayı bırakmalıyız. "Ağzından çıkanı kulağın duysun." deriz. Çünkü sözcüklerimizle farkında olmadan kaderimizi değiştirebiliriz. O halde kelimelerimizi seçerken dikkatli olmalı, kullandığımız sözcüklerin kendimizi veya başkalarını esir edebileceği gibi özgürleştirebileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
İkinci Anlaşma:
Hiçbir şeyi kişisel algılamamalıyız.
İnsanların bize söylediği veya yaptığı şeyleri düşünüp alınganlık gösteriyor ve ilk anda hissettiğimiz gibi üzülüyor muyuz? Aslında bizi üzen söz veya hareketler onu yapan kişinin yargıları ile ilgilidir. Başkalarının bizim için ne söylediği veya düşündüğü önemli değil. Alınganlık yapmaya gerek yok, herkesin algılama ve ifade etme düzeyi kendi dünyası ile alakalıdır. Kendimizi yeterince tanıyor ve güveniyorsak kişisel algılamayız. Bu da bizi özgürleştirir, sırtımızda gereksiz yükler taşımaktan kurtarır. Bırakalım insanlar bizim hakkımızda ne istiyorsa onu düşünsünler, önemli olan bizim kendimizi nasıl gördüğümüz😍
Üçüncü Anlaşma:
Varsayımda bulunmamalı, tahmin etmeye çalışmamalı sadece sormalıyız.
Bize yapıldığını düşündüğümüz herhangi bir davranış hakkında kurguluyor, gerçeği bilmeden kafamızda senaryolar yaratıyor ve kırılıyoruz. İnsanlar arasındaki birçok problemin sebebi kurgulayıp inandığımız bu varsayımlar ne yazık ki. Tahminlerde bulunmayı bırakıp bize zor da gelse sormalıyız, eminim o zaman herşey çok daha kolay ve güzel olacak. Bu şekilde kurgunun yarattığı takıntılardan kurtulup özgürleşebiliriz. Özellikle önyargılı olmaktan uzak duralım. Olaylara daha geniş bir açıdan bakmaya çalışalım, olayın içinde değil dışında olalım. Kendimizi bir başkasını seyreder gibi seyretmeyi öğrenirsek o zaman herşeyi nasıl büyüttüğümüzü ve kendimizi gereksiz yere hırpaladığımızı fark edebiliriz.
Dördüncü Anlaşma:
Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız.
Eğer bunu başarabilirsek kendimizi suçlamaktan ve yargılamaktan vazgeçeriz. Yaptığımız şeyleri yapmak istediğimiz için yapmalıyız, başkalarının bizi takdir etmesi için değil, sadece biz istediğimiz için. Bizi mutlu hissettirdiği için yapmalı, kendimizi önemsemeli ve sevmeliyiz.
Kendimize sormamız gereken soru şu olmalı; hayatımızı neşe, keyif, coşku içinde yaşamak mı, yoksa başkalarının bizim için ne düşündüğünü önemseyip kaygılanarak mı geçirmek istiyoruz?
Malatya Haber; olarak başarılarınızı diliyorum. İyi Bloglamalar :)
YanıtlaSilMalatya Oto Kiralama sektörünün lider firmalarından çok ucuz fiyatlarda, kaliteli ve yüzde yüz müşteri memniyetini önemseyen bir hizmet almak istediğinizde Malatya Rent a Car Kırtekinler Araç Kiralama olarak bizleri tercih edebilirsiniz.
Kırtekinler Araç Kiralama İnönü Mahallesi, Terminal Cd. 25/A, 44070 Yeşilyurt/Malatya
Ankara Oto Kiralama
Teşekkürler😊
Sil👏👏
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı, yüreğinize sağlık<3
YanıtlaSil