İçimizdeki Güç
İçimizdeki gücü keşfettiğimizde özgür hissederiz. Bu güç; sağlık, refah ve mutluluğu yapılandırabilecek kapasitededir. Bu gücü kullanabilmek için öncelikle varlığına inanmalı ve zihnimizi -kurban psikolojisi, zayıflık, çaresizlik, suçluluk duygusu gibi- olumsuz kurgularımızdan arındırmalıyız.
İçimizdeki ışık kıvılcımını hissederek yaratıcı ile olan bağımızın ve halife olduğumuzun farkına varmalıyız.
Geçmişin kurbanı olmayı reddeder ve yeni hayatımızı yapılandırmayı seçersek içimizdeki güç tarafından destekleniriz.
Düşüncelerimiz duygularımızı oluşturur ve duygu sarmalına girdiğimizde kurban rolüne bürünürüz. Hastalıklar ve başarısızlıklar bu farkındalıksız bilincin bir sonucudur. Sorumluluğu elimize alarak değiştirmemiz ve dönüştürmemiz gereken konuları fark ettiğimizde; hayatımızın kontrolünü elimize alır ve düşüncelerimizi bilinçli bir şekilde kullanmaya başlarız. Hayatımızın sorumluluğunu almak; seçeneklerimizi görmemizi, neyi neden seçtiğimizi anlamamızı ve seçimlerimizi değiştirme gücüne sahip olduğumuzu görmemizi sağlar.
Olumsuz duygularımızı fark etmek ve o duygular vasıtasıyla oluşan düşünce ve hislerimizin yaşamımızı nasıl şekillendirdiğini anlamak özgürlüktür. Yaşadığımız travmaların açtığı yaralar tarafından yönlendirilir ve bu yüzden de acı dolu deneyimleri hayatımıza çekeriz. Geleceği yapılandırabilmek için geçmişi serbest bırakmalıyız. Geçmişe takılı kaldığımızda; tekrarlayan döngüler içinde sıkışıp kalırız. Eski düşünce şeklimizi fark ederek serbest bırakmayı başarabilirsek zihnimizin kontrolünü elimize alır ve aklımıza gelen her düşünceyi -geleceğimizi yapılandırdığını bilerek- gözlemlemeye başlarız. Olumlu düşünerek bilinçli bir şekilde yaşamımızı planlamaya başladığımızda; evrenin bilgelik ve zekasından faydalanabilmeye başlarız. Kim olduğunuzun farkına vararak içimizdeki halife bilincini uyandırmalı ve gücümüzün farkına varmalıyız. Zihnimiz sustuğunda içimizdeki bilge konuşmaya başlar.
Doğru seçimler yapmaya devam ettikçe kendimizi sevmeye, kendimize değer vermeye ve yaratıcı zeka ile bağlantı kurmaya başlarız. İlahi yönlendirme başlar ki bu bize kendimizi özel hissettirir. İşte o anda yaşam amacımızın farkına varırız.
Varoluşla bağlantı halindeyiz; titreşim, frekans ve enerji vasıtasıyla bilgi alışverişi içinde gerçekliğimizi yapılandırıyoruz. Seçimler yapıyor ve varlık alanımıza taşıyoruz.
Sonsuzlukta zaman ve mekan yoktur. Zaman kaydederek deneyimlerimizin sonucunu görmemizi ve ne oranda ilerlediğimizi fark etmemizi sağlayan bir ölçektir. An içinde farkındalıklı yaşadığımızda önce ve sonranın bir anlamı yoktur. Çünkü geçmiş ve gelecek ile kendimizi sınırlamaz an içinde neşe, keyif, coşku içinde yaşarız
Zaman ve mekan algısıyla sınırlanmış bir ilüzyonun içindeyiz. An içindeki farkındalığımızla sonsuzlukla buluşmayı başardığımızda; zaman ve mekanın ötesine geçerek HİÇ olmayı başarırız. Böylece geçmiş ve gelecek algısı ile bizi matrixe hapseden zihnimizi sustururuz. Madde bedenin ilüzyon olduğunu fark ettiğimizde hayatımızın kontrolünü elimize alır ve dalgalar dünyasında sörf yapmaya başlarız.
🍀🌼🍀teşekkürler hocam 🙏
YanıtlaSil🌻
Sil