Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayatınızın kontrolü sizin ellerinizde mi?

Resim
Düşündüğümüz için mi hissediyor, hissettiğimiz için mi düşünüyoruz? Bedeni uykuda tutan bu döngünün ne kadar farkındayız? Hep aynı şekilde düşünüyor ve hissediyorsak zihin kapanına sıkışmış bir şekilde geçmişte yaşıyoruz demektir. Geçmişte yaşadığımız sürece geleceği değiştiremeyiz. Kimliğimiz hangi duygularla şekilleniyor? Duygularımız geçmişin kimyasal kayıtlarıdır. Aynı duygu aynı kimyasalın salınmasını sağlar ve kısır döngü devam eder. Beyin ezberlediği şekilde yaşamaya başladığında gelişimi durur. Oysa yaşam amacımız gelişmek, dönüşmek ve beynimizdeki tüm nöronların ışıldamasını sağlamak. Düşüncelerimizin yaydığı enerji duygularımızı tetikler ve duygularımız gerçekliğimizi şekillendirir. Geçmişe takılı kaldığımızda aynı enerji ve bilgi doğrultusunda şekillenen aynı elektromanyetik alanda kalırız. Tekamülün en önemli koşulu; düşünce, duygu ve olaylar sonucu alınan deneyimler olduğu için tekamül edemeyiz. Duygusal bağımlılıktan kurtulmak enerjinin serbest kalmasını sağlar. Bilgelik ...

Beden Toprağına Ekilmiş Bir Tohumuz

Resim
Beden toprağına ekilmiş bir tohumuz. Aslımız bilgiden doğan ışıktır. Beden toprağında bir ağaç olabilmek ve meyve verebilmek için gereken donanıma sahibiz. Işığımız ne kadar güçlüyse beden toprağında filizlenme ihtimalimiz o kadar yüksektir. Ancak bu toprağın büyük bir özelliği var ki yılan ve çıyanlarla dolu olması, tohumun bir çok dış etken tarafından sarılarak ışığını yaymasının engellenmesi. Beden toprağına ekilen nice tohum var ki 'ben' demeye başladığı bir ilüzyonun içinde kaybolur, nice tohum var ki kurda kuşa yem olur, nice tohum var ki bedenin içinde kaybolur.  Tohumun ihtiyacı öz varlığının kaynağı olan ışıkla buluşmaktır. Bedende gerekli eğitimi alarak maddeye hükmetmeyi öğrenip eterik bir beden oluşturarak yolculuğa devam etmektir. Eterik bir beden oluşturarak Hakikatinde gizli olan ışık ile buluşamayan tohumların ekildiği bedenler topraktan gelir toprağa gider... Beden toprağını işleyebilen için tohumun yeşermesi kolaydır ve yeşeren tohum boynunu topraktan çıkarara...

Levhi Mahfuz (Yazılı Levha)

Resim
Zihnimizi gözlemlemeye başlayarak aklımızı ve gönlümüzü arındırdığımızda OKU'maya başlarız. Kur'an'ı Kerim'de 'korunan, apaçık kitap' olarak bahsedilen 'Levhi Mahfuz' kayıtları açılmaya başlar. Yaradılışın sırrı Levhi Mahfuz'da kayıtlıdır ve yazı dili ışıktır. Bu öyle bir ışıktır ki içinde hayat taşır. Olan, olmakta olan ve olacak olan (üst boyuttan bakınca zaman yoktur ve her şey an'da yaşanır) her şeyin yazılı olduğu Levhi Mahfuz'u OKUyabilmek için ise tertemiz bir kalbe sahip olmak gerekir.  Nefsimizi kontrol etmeye başladığımızda kalbimiz ve aklımız arınır, iç içe evrenleri okumaya başladığımızda kendimizi bilir ve mikro bir evren olduğumuzun farkına varırız. Her şeyin nasıl birbirine bağlı olduğunu ve birbirini etkilediğini okuduğumuzda kendimizi bulur, kim olduğumuzun farkına varır ve kendimiz oluruz. Öz benliğimiz ile bağ kurmaya başlar, öz varlığımızda gizli olan Hakikat'e tanıklık ederiz. Bedenimiz ve gördüğümüz tüm bu alem Levhi...

Matrix

Resim
Bir yaşam planı hazırladık ve hakikatimizde var olan bilgeliği ortaya çıkarmak üzere dört meleke ile dünya okuluna bedenlendik. Bu matrixte tek kişiye yer var ancak insan bedeni yüz milyar hücreyi barındıran bir evren. Evrenimizdeki insanlar bedenimizdeki hücrelerin bir yansımasıdır. Bu yüzden yaşamımıza giren her insan bizdeki bir eksikliği göstererek ayna görevi görür, işte bu yüzden önce içe yönelmek ve bedenimizi okumak gerekir. Çünkü her birimiz kendi dünyamızın içinde yaşarız ve iç dünyada bir şey değişmeden dış dünyada da değişmez. Oyunun daha gerçekçi olması için doğum ve ölüm tarihimizin belli olduğu zaman kavramı devreye girer. Hakikatte zaman yoktur ve her şey an'da gerçekleşir zaman bilincin dünya oyununu deneyimleyebilmesi için oluşturulmuştur. Zaman dolduğunda sözleşme biter ve bilinç bulunduğu frekanstan uyanır. Deneyimleyenin bilinç(ruh) olduğunu anlamak büyük bir farkındalıktır ve bu farkındalık etki-tepki dünyasının farkına varmamızı ve hayatımızın kontrolünü elim...

Teslimiyet Bilinci

Resim
Bilinçaltımızın kurguladığı korku ve kaygıdan kurtulabilmenin yolu teslim olabilmektir. Teslim olmayı başardığımızda bilinçaltımızın pompaladığı tüm duygulardan özgürleşerek öz farkındalık ile hareket etmeye başlarız  Örneğin yapmak istediğimiz bir şey var ancak korktuğumuz için kendimize sınırlar çiziyor ve cesaret edemiyoruz. Oysa dünyanın deneyimlemek ve öğrenmek üzere geldiğimiz bir okul olduğunu bilir, öz varlığımız tarafından korunup kollanacağımıza inanır ve yalnız olmadığımız duygusuyla yol alabilirsek akışa ayak uydurmak ve teslimiyet bilincine ulaşmak kolaylaşır. Yaşadığımız her şeyin gelişip dönüşebilmek için olduğunu ve kendimizden kendimize bir seyir yolculuğunda olduğumuzu anlarız. Çünkü her şeyin olması gereken zamanda olması gerektiği için olduğunu bilir, gereksiz senaryo ve filmlerin içinde kaybolmayız. Negatif düşünce ve duygular bilinçaltımız ile ilgilidir, bize ait değildir, ailemiz ve çevremizden öğrendiğimiz, kopyalayarak kaydettiğimiz bilgilerdir. Teslimiyet ...

Felsefe Taşı

Resim
Her şeyin zikrettiği bir evrende yaşıyoruz yani her şeyin bir titreşimi dolayısıyla frekansı vardır. Bu titreşimi fark edebilmek için aklımızı kapatan ve bizi dünya nimetlerine sıkı sıkı bağlayan zihnimizi susturmak gerekir. Hakikati kavrayabilmek için zihnin yarattığı karışıklık ve karmaşadan kurtulmalı, varlıktan yokluğa, çokluktan tekliğe ulaşmalıyız. Düşünce ve duygularımızı kontrol ederek, nötr bir şekilde hayata gözlemci olmadan kavranamaz eşyanın hakikati. İşte bu yüzden tutunduklarımızı serbest bırakmak ve hiç olmak hedeflenir.  Cehennem bilinci; zihnin kurguladığı bir dünyanın içinde sıkışıp kalmaktır. Cennet bilinci ise; zihnin çizdiği sınırları fark ederek bütünsel bakabilmek ile mümkündür.  Dünyamızda uyuyanları uyandırmak için sarsıcı gelişmelere şahitlik ediyoruz. İnsanlar duyu ötesi algısını açabilsin, bu dünyanın ilüzyon olduğunu anlayarak evinin yolunu bulabilsin diye uyandırılmaya çalışılıyor. Son yıllarda ardarda gelen seller, yangınlar, virüs, savaş bu simü...

Simülasyonda mı yaşıyoruz?

Resim
Hiçlikte her şey bir noktada toplanmıştı sonra büyük patlama gerçekleşti. Galaksiler bizden uzaklaştıkça frekansının uzadığını ve yayılan ışığın renginin kırmızı olduğunu gördüğümüzde evrenin bir başlangıcı olduğunu düşündük. 13.8 milyar yıl önce tekillik vardı, enerji ve madde bir noktada toplanmıştı ve tek bir temel kuvvet vardı. Büyük patlama sonucu genişleme başladı; kuarklar tüm evrene yayıldı, elektromanyetik kuvvet ve zayıf nükleer kuvvet birleşince higs bozonu oluştu. Parçacık ve anti parçacıklar birbirini yok ederek genişlerken madde ve antimadde oluştu. Madde antimaddeyi yendiğinde yaşadığımız evren şekillenmeye başladı.  Dev teleskoplarımız ile ışığın izini sürüyor  hiçlikten doğan gerçekliğimizi çözmeye çalışıyoruz. Uzayın derinliklerinde neler olduğunu anlamak için süper novaları gözlemliyoruz. Evrenin doğuşunu ve geleceğini anlamak için beyaz cüceleri gözlemliyoruz çünkü güneşimiz de bir beyaz cüceye dönüşecek. Evrende 2 trilyon galaksi olduğunu biliyor muydunuz?...