Sicim Teorisi


Matematiksel bir model olan sicim teorisi; atomaltı parçacıkların bir boyutlu ve ipliksi varlıklar olabileceği teorisine dayanır ve bu iplikçiklerin madde gibi davranabileceğini ileri sürer. Elektromanyetizma, kütle çekimi, zayıf ve güçlü etkileşim adı verilen dört güç vasıtasıyla maddenin tüm türlerini birleşik bir alanda tutar...Dört büyük melek!

Süperpozisyon; bir nesnenin aynı anda iki kuantum durumunda bulunabilmesidir. Bu durum nesne gözlemlenene dek sürer. Çünkü gözlem yapıldığında çöken dalga fonksiyonu nedeniyle, nesne sadece bir yerde saptanır.    

Dalgalar içinde dalgalanarak varlığını sürdüren bir dalga boyuyuz ve aynı dalga boyları birbirini bulur. Rezonanslar birbirini çeker. Aslımız enerjidir ancak biz kendimizi organik olarak görüyor ve her şeye madde algısıyla bakıyoruz. Fiziksel bedenimizin tekamül edebilmemiz için olduğunu anlamadığımız için de kendimizi sıkışmış ve mutsuz hissediyoruz. 

Beş bin yıllık kadim bilgelik ve İlahi dinler algılarımızın ötesindeki bir geçekliği bize semboller, kutsal kitaplar, destanlar, yazıtlar, antik mekanlar vasıtasıyla aktarmaya çalışıyor. Sınırlı algılarımızla göremediğimiz bu gerçekliği görebilmenin tek bir yolu var; öz'ümüzü kapatan benlik perdelerini kaldırarak kalp gözümüzü açmak. Duyu dışı alemle bağ kurmamızı sağlayan organımız kalptir. İyi niyet, cömertlik, merhamet ve koşulsuz sevgi ile titreşebilen katılaşmamış, kararmamış bir kalp bize duyu ötesi alemin kapılarını açar.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak