Saf Bilinç

Kendimizi beden olarak tanımladığımızda bütünden ayrı hissetmeye başlar ve aslımız dalga olmasına rağmen parçacık olduğumuzu hissederiz. Parçacık dalgaya karışıp dalgalanmaya başladığında olasılıklar denizinde yüzerken inandığı ne varsa gerçekliğine ve geleceğine taşır. 

Bir şeye derinden odaklandığımızda zaman-mekan kavramı yok olur. Acıkmaz veya susamayız ve başımızı kaldırıp saate baktığımızda ne kadar çok zaman geçmiş olduğunu görerek şaşırırız. Saatler su gibi akar çünkü zaman-mekan algısından çıkarak bilince bağlanırız. 

Akışta olabilmek; beden, zaman ve mekan algısından çıkarak olasılıklar okyanusundaki dalgaya dönüşebilmektir. Bunu başarabilecek beden ve beyin donanımına sahibiz. Beynimizin %40 ı ön lobdur ve bizi diğer canlılardan ayırarak eşsiz yapan ön lobumuzun büyüklüğüdür. Dikkatimizi yoğunlaştırdığımızda ön lobumuz; beden, zaman, mekan algısını silikleştirir ve sadece zihnimizdeki deneyim kalır. Saf bilinç haline geldiğimizde yeni bilincimiz beynimizi tekrar yapılandırır. 

İç dünyamıza odaklandığımızda dış uyaranlar etkisiz hale gelir. Zaman, mekan ve beden kavramlarından sıyrılmayı başararak HİÇ olduğumuzda olasılıklar okyanusuna dalarız. Kimliksiz olmayı başardığımızda geçmiş ve gelecek algısından kurtulup saf bilinç haline geldiğimiz için mana dünyasının kapıları açılır. 

Bedenimizin ve kimliğimizin ötesine geçerek saf bilinç haline geldiğimizde; bedenimiz üzerinde kontrol sahibi olabilir, gerçekliğimizi yönetmeye ve istediğimiz yönde değişiklikler yapmaya başlarız. 

Hayatımızda sorunlar yaşıyorsak önce bulunduğumuz çevrenin dışına çıkmak ve dışarıdan gözlemlemek gerekir ki sorunun kaynağını bulabilelim. 

Gelecek yaşamımız ile ilgili planlarımız varsa içinde bulunduğumuz zamanın dışına çıkmalı ve hiç olarak kuantum alana geçmeliyiz. Çünkü bu zamanın içinde yaşarken gelecek zaman ile ilgili bir yaratım yapamayız. Yaratım hiçlik alanında gerçekleşir bu yüzden yaratabilmek için kimliksiz yani HİÇ olmak gerekir. Saf bilinç devreye girdiğinde alt titreşimdeki tüm enerji gider ve kalp saf enerji ile dolar. Büyük bir coşku ve sevgi duygusu ile sarılıp sarmalandığımızı hissettiğimiz bu an yarattığımız andır. İçinde bulunduğumuz ruh hali dolayısıyla bedenimiz niyet ettiğimiz olayı gerçekten yaşadığımızı düşünür ve yaşadığımız duygu bizi geleceğe taşır...