Ruh ve Madde
Ruh ve maddenin karşılıklı etkileşimi içinde sürekli evrilmekte, bilgimiz oranında şuurumuzu genişletmekteyiz. Maddeyi deneyimleyen bedenimiz vasıtasıyla ruhumuz maddeye hükmetmeyi öğrenir. İlahi yasalar gelişebilmemiz ve tekamül edebilmemiz için bizi destekler. Daima ileriye doğru gideriz. Zihnimizle aldıklarımızı kalbimize indirir ve manyetik alanımız vasıtasıyla yayarız.
Niyetimiz hem bizim kadersel planımıza hem de içinde bulunduğumuz alandaki diğer bireylerin tekamül planına uygunsa gerçekleşir. Seçme özgürlüğü tekamül ile sınırlıdır. Tekamül ettikçe sınırlamalar kalkar ve özgürlük oluşur.
Boyutlararası geçiş biletimiz titreşim seviyemizdir. Titreşimimiz arttıkça frekansımız yükselir ve bedenimiz latifleşir.
Hayatın sırrı kendi kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullararak başkalarına bağımlı olmadan kendi kendimize yetebilmektir. Yaşam, kendi içimizdeki özdeğer, özsevgi ve özsaygıyı ortaya çıkarmak için çıktığımız bir yolculuktur.
Karşımıza çıkan insanlar bu yolculukta bize eşlik etmek içindir, hayatımızın başrol oyuncusu biziz. Başkalarından ilgi, sevgi, destek beklemek, başımıza gelen olaylar için başkalarını suçlamak başrolü başkasına vermektir.
Kendi kişisel gelişimimize odaklanarak kendimizi geliştirmek ve hayatımızdaki insanların ne sebeple bizimle olduğunu irdelemek gerekir. Zihnimizdeki kod ve kalıpların ve atasal aktarımların farkına vardığımızda yaralarımızın farkına varırız.
Yüreğimizi taşlaştıran, midemizi burkan, boğazımızda düğümlenen nedir? Hangi kayıt nedeniyle hangi duyguları taşıyor olabiliriz?
Düşüncelerimizi ve duygularımızı gözlemlediğimizde dengelenmeye başlayarak yaşamımızda huzuru yapılandırabiliriz. Çaresizlik, bıkkınlık, yorgunluk hissettiğimizde; "merkezimdeyim, dengedeyim" sözlerini tekrarlayarak bilinçaltımızı kodlayalım. Düşük titreşimli duygu ve düşüncelerimizi farkederek frekansımızı yükseltmeyi başarabildiğimizde cennetin kapıları açılır ve huzur kendiliğinden gelir. Ruhumuz gibi bedenimizi de dengeleyerek sağlamlaştıralım. Denge ve uyum bedenimizi şifalandırır. Ruhumuzdaki şifalanma bedenimize yansır; ruhumuz şifalandığında bedenimiz de şifalanır.
Yalnızlık aşığın imtihanıdır, kendimizle yüzleşmemizi sağlar. Kendimizle yüzleşmeye başladığımızda nefsimizi öldürmeye başlarız. Ruhumuzun bedenimizden çıktığını görebilmek için nefsimizin ölmesi gerekir.
Aşkın perdesi açıldığında bedenimiz ve ruhumuz birlikte yürümeye başlar. Akarsu sabırla gürül gürül çağlayarak aşkla akarsa kavuşur okyanusa...
🍀❄️🍀teşekkürler 🙏
YanıtlaSil🌻
Sil