Akıl ve İman, An ve Zaman
Akıl ile ilişkilendirebileceğimiz “Rab” esması Kur’an’ı Kerim'in görünen kısmıdır. Toplumsal yaşayışı anlatan ilkeleri içerir.
Gönül alemi ile ilişkilendirebileceğimiz “Hak” esması ise Kur’an’ı Kerim'in görünmeyen kısmı ile ilgilidir, burada kalbe inen Kur’an ayetleri dikkat çeker.
Aklımızla okuduğumuza kalbimizle iman etmeye başladığımızda tekâmül yolculuğumuz kolaylaşır. Hak’ka ve Rab’be ulaşmak dengelenmemizi ve Hakikat’e tanıklık etmemizi sağlar. Madde alemine aklımızla, mana alemine kalbimizle iman ederek ulaşırız!
“Rahman” ve “Rahim” ikilik içerir gibi görünse de ikisi bir araya gelip dengelendiğinde tamamlanmayı anlatır. Hayat; Rahman (esirgeyen, bağışlayan, affeden) ve Rahim (nimeti rahmete dönüştüren) enerjinin bir araya gelmesidir.
Günümüzde insan bilincinin mekanla sınırlandıralamayacağına ve bilincin beyinle sınırlı olmadığına dair bir çok araştırma var. Bu araştırma sonuçları gösteriyor ki; bilgi aktarımı beş duyumuz ile sınırlı değildir. Bilinç bedenden ayrılır, uzay-zaman engelini aşarak bilgi taşıyabilir, boyutlar arasında seyahat edebilir ve Levhi Mahfuza ulaşarak ortak bilince ait bilgileri alabilir. Beden öldüğünde de farklı bir formda yolculuğuna devam eder.
BİR olan için çalışan iki kutuplu bir sistem ve yaşam dengesini koruyan bir mekanizmanın içinde var oluyor ve var ediyoruz. Akıl ile yönetilen, özden öze güçlü bağların olduğu ve birbirini etkilediği, her an yeni bir yaradılışın şekillendiği holografik bir alan olan bu sistem matematiksel bir örüntü içerir.
Neşet Ertaş gibi bir çok gönül insanı bu bağın farkındadır ve bu bağ dizelerde dile gelir:
"Kalpten kalbe bir yol vardır
Göz ile görünmez sırdır
Hepimizin kalbi birdir."
Gönül insanlarının zihinle, kişilerle, olaylarla işi yoktur. Öylesine bir teslimiyet ve adanmışlık hali vardır ki bunu en güzel Taptuk Emre anlatır;
"Gelen hoş gelir, giden hoş gider. Biz gelene neden geldin demeyiz, gidene de neden gittiğini sormayız. Gelenin yeri hazır, gidenin yolu..."
Yunus Emre'ye "lûtfunda hoş, kahrında hoş" dedirten bir teslimiyet makamıdır burası...
Kuantum boyutta düşüncelerimizin elektriksel, duygularımızın manyetik bir alanı vardır. İçinde bulunduğumuz her düşünce - duygu sarmalı sonucu elektromanyetik bir yayın yaparız. Ayın döngüleri ve gezegen etkileri bu duygusal süreci tetikler...
Eğer sürekli aynı alanda benzer insanlarla benzer deneyimler yaşıyorsanız geçmişte yaşıyorsunuz demektir. Geçmişte yaşadığımız sürece yaptığımız yayın değişmez. Ruhsal uyanış yaşayan tüm üstatlar AN'da kal der çünkü içinde bulunduğumuz alandan çıkabilmek, zihni susturabilmek ve bilinç sıçraması yaşayarak frekansımızı yükseltebilmek için tek yol AN'da kalabilmektir. AN'da kalmayı başarabilirsek kendimizi gözlemleyebilir ve daha yüksek titreşimli duygu ve düşüncelere geçiş yapabiliriz. AN'da kalmak; kurgulanan illüzyon dünyasından çıkarak bilinçli seçimler yapabilmek ve her an gelişebilmektir, takılmamak, tutunmamak, bağlanmamak, geçmiş veya gelecek ile koşullanan zihinsel döngülerden çıkmaktır.
Mevlânâ Hazretleri ne güzel buyurur; “Senin iç dünyan bir misafirhâne gibidir. Sevinçler de kederler de gelip geçicidir. Ne sevinçlere aldan, ne de gamları dert edin! Gamlar sevincine mâni olursa üzülme! Çünkü gamlar, -sabredersen- senin için sevinç ve neşe hazırlamaktadır.”
Mesnevi de MİSAFİRHANE adlı bölümde der ki
İnsan kısmı bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir.
Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,
Aniden farkına varmak bir şeyin,
Hepsi beklenmedik misafir.
Hepsini karşılayıp eyle!
Evini vahşetle süpürüp,
Bütün mobilyalarını boşaltan
Bir kederler kalabalığı bile gelse.
Her geleni alnının akıyla misafir et.
Olur ki yeni bir zevk getirmek için
Boşalttılar evini.
Karanlık düşünce, utanç ve garez,
Hepsini gülerek karşıla kapıda
Ve buyur et içeri.
Minnettar ol her gelene
Kim gelirse gelsin.
Çünkü bunların her birisi
Öte taraftan bir kılavuz
Olarak gönderildi.
Yeniyi yapılandırabilmek için ikiliğe hizmet eden her duygumuzun farkına varmalıyız. Peygamberimiz der ki;
"Kim bir kardeşini, bir günah sebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez."
İlahi adalete güvenerek teslim olduğumuzda bizi ikiliğe sürükleyen tüm duygularımıza gözlemci olabilir, duygusal travmaların içine sürüklenmez ve böylece seyirde kalabiliriz. Duygularımız yoluyla yaydığımız frekansa dikkat edelim. Öfke, yargı, eleştiri, inkâr, suçlama, ötekileştirme, kin, kıskançlık, düşmanlık varsa sevgi yoktur!
Merkezimizde ve dengede kalabilmek teslimiyet bilinci ile hareket etmek, BİRliğe hizmet etmektir, BİRlik bilinciyle titreşebilmektir. Kurtuluş BİR ve BÜTÜN olabilmekle mümkündür. İkilikleri varlığımızda birleyerek çokluktan tekliğe ulaşmak olmalı hedefimiz. Olanın olması gerektiği için olduğunu kabul etmek olana rıza göstermektir. Şahit olabilmek için seyirde kalabilmek gerekir. Şahit olabilmek için şehit olmak gerekir.
Hz. Musa'nın asasının bir canavara dönüşüp yılanları yutması tüm enerji merkezlerinin aktif çalıştığını ve omurganın bir asa gibi dirilerek gelen negatif tesirlerden etkilenmemesini anlatır. Hakikatte endişe ve ikilik yoktur. İkilik dünya alemine aittir ve savaşların kökeni ikiliğin yarattığı düşmanlıktan kaynaklanır. İkiliği zihin besler oysa hakikat tekliktir.
Yolculuğumuz karanlıkta yer altında başlar. Yılan yer altı dünyasının sembolüdür. Yer altı köklerimizdir. Toprağa ekilen her tohum yer altında köklenir ve yüzeye çıkar. Tohumun ağaca dönüşmesi ve meyve vermesi ulaştığımız bilgeliğin bir sonucudur. Yer altı şehirleri ve yer altındaki yollar köklenene kadar dolaştığımız zihnimizdeki labirentin sembolüdür. Yolu bulduğumuzda ve yeterince köklendiğimizde aydınlığa çıkarız. Bedenimiz bir simülasyondur ve bedende bulunan her çakra nefs mertebelerinde ilerlenen yolu gösteren bir enerji merkezidir.
Hayat ağacı yeraltından yeryüzüne ve yeryüzünden de gökyüzüne çıkışımızın sembolüdür.
Hayat ağacının merkezinde Güneş vardır. Güneş bizim de merkezimizde, göbek bölgemizdedir, bebek göbek bağı ile annesinden beslenir.
Bedenimiz kuyruk sokumu hizasında topraktan beslenir. Toprak suyla buluştuğunda tohum yeşerir ve yeryüzüne çıkarak güneşle buluşur.
Güneşli günler diliyorum.
🍀🌞🍀minnettarım 🙏
YanıtlaSil🌻
Sil