Kalpteki Mühür
Bilinç için kişilik, zaman, mekan yoktur. Doğarken ilk üç çakra ile 3. boyut realitesinde olan Dünya'ya uyumlanırız. 3. boyut olan madde alem ışık beden ile yaşadığımız illüzyon dünyasıdır.
Deneyimledikçe beynimizdeki kayıtlı olan kapalı kodlar aktifleşir ve kişiliğimiz oluşur. Kişiliğimiz matrix olan dünya yaşamı ile ilgilidir ve algıladığımız gerçeklik ile sınırlıdır. Etki-tepki prensibi doğrultusunda otomatik düşünceler içinde Robotik bir kişilik ile yaşanan bir algı seviyesi bizi matrixte tutar. Farkındalık robotu yani bedeni kullanabilme becerisidir. Algı ve olguyu kullanarak yaşanan bedensel deneyimler kişiliğimizi şekillendirir.
Dna'ya kodlanan bilgi gezegen devinimleri ile sabitlenir. Bu kodlar açıldığında da üst frekanslara ait bilgi açılmaya başlar. Kodlanan kayıtların yaşanması için gezegenlerin devinimlerinden açığa çıkan enerji kullanılır. Karşılıklı etkileşim söz konusu.
Şifrelenmiş bilgi açığa çıktığında deşifre edilir ve beyin şuurlanır. Gezegenler ve güneş enerjiyi değiştirip dönüştürerek evrimleşmeyi sağlar. Haz odaklı kök çakramız, mantık ve düşünce odaklı mesane çakramız, duygular ve vicdan ile ilgili göbek çakramız bir makine gibi hareket ederek beynimizdeki kodların aktifleşmesini sağlar. Bu ilk üç çakra mikro alem olan dünya yaşamı ve kişilikle ilişki halindedir. Kalp çakrası ise makro aleme aittir ve ancak ilk üç çakrada yaşanan pozitif devinimlerin aktif hale gelmesiyle kalpteki mühür açılır. Koşulsuz sevgi, merhamet, şefkat gibi duygular kalbin manyetik alanını güçlendirir ve makro alemle iletişim kurmasını sağlar. Mikro bilinçte her ne yaşanıyorsa beyindeki ilgili kayıt açılır. Bu kayıt olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir. Merhameti aktive edebileceği gibi merhametsizliği de aktive edebilir. Ameller niyetlere göre şekillenir.
Mikro bilinçte yaşanan devinim pozitif ise pozitif kaydı, negatif ise negatif kaydı açar ve açılan bilgi tüm hücrelere giderek hafızaya kaydedilir. Bu esnada bilgi aktarımı doğrultusunda beynin çevresinde aura dediğimiz manyetik alan oluşur. Kısaca özetlersek; duyularla alınan veri sonucu çakrada devinim gerçekleşir ve beyinde ilgili kod açılır. Beyni bilgi ve enerji ile beslenen bir bilgisayara benzetebiliriz.
Bilinç yaşadığı deniyemler neticesinde çakradaki öz enerjiyi harekete geçirir. Her çakrada yıldız kutbu denilen doğal kristal olan öz enerji bulunur ve kalpteki mühür kırıldığında harekete geçer.
İnsan olmak üzere deneyimlemeye gelen beşer farkındalığa ulaşarak sorgulamaya başladığında kalbindeki mühür açılır ve makro alem ile iletişim kurmaya başlar. Bu farkındalık sonucu makro alemin gözetimi ve koruması altında yolculuğu devam eder. Beşer olarak dünyaya gelen varlık gök ehli, gönül ehli olur...İnsan olur... Kalp mana dünyasının kapısıdır ve kalpteki mühür kırıldığında beşeriyetten çıkılarak insan olma yolculuğu başlar.
Anlam yükleyerek iyi-kötü olarak adlandırdığımız düalite dünyasından çıkarız. Kalp açıldıktan sonra iyi- kötü kalmaz çünkü alemi öz bilinçle seyretmeye başlarız.
🍀🎅🍀🙏
YanıtlaSil🦋
Sil