Kader Planı
İns kökünden gelen insan dünyaya geldiği an’da neden geldiğini unutur. İns arapça unutan demektir. Unuturuz çünkü kader planımızı objektif bir şekilde başarmamız hedeflenir. Ailenizi gözlemleyin, anne ve babanızın başaramadığı neler var çünkü ailenizdeki karmaları onarmak sizin göreviniz. Yaşam planınızın ipuçları ailenizde gizlidir. Kaderimiz çerçevesinde tanımlanmış kurallar ile sınırları çizilmiş olan bir deneyimi gerçekleştirmek üzere dünya okuluna geldik.
Doğduğumuz yer ve ailemiz deneyimimiz doğrultusunda kaderimiz tarafından belirlenir. Yaşamımız boyunca Ruhumuz deneyimimizi tamamlayabilmemiz için tesirler göndererek bizi doğru yola yönlendirmeye ve söz verdiğimiz deneyimi tamamlamamız için yardımcı olmaya çalışır. Yaşamımızda olumsuz olarak gördüğümüz olaylar bizi tökezletmek ve mutsuz etmek için değil, kader planımıza yönlendirmek içindir. Yaşamımızda sahnelenen olayların bize hangi mesajı vermeye çalıştığını sorgulayarak yaşam amacımızı bulabiliriz. Aynı olayı tekrar tekrar yaşıyorsanız nerede takılıp kaldığınızı fark edin. İlerlemenizi önleyen şey sürekli tekrarlanan olayın içinde gizlidir.
Yaptıklarımızdan sorumluyuz ancak yapmadığımız halde bize çevremizden ve atalarımızdan aktarılanlardan da sorumluyuz. Tasavvufta çözüm; irade yoluyla düşüncelerin kontrol edilmesi ve duyguların dizginlenebilmesiyle mümkündür. Tasavvufta duygularımızın esiri olmamak ancak çevremize karşı duyarlı olmak, sevgi dolu olmak, koşulsuz sevmek ön koşuldur.
İns'ten an’a yolculuk ederek insan olmayı başarabilmek ve tekamülümüzü tamamlayabilmek için; yaşamımızdaki olayları şuurlu bir şekilde gözlemleyerek bilinçli bir farkındalığa ulaşabiliriz... Bilmek değil, bildiğimizi hayatımıza aktarmaktır hedef, şuurlu bir şekilde hayatımızı gözlemlemektir.
Düşünce gücü insanı ins'ten ayıran farktır ve insana verilmiş bir lütuftur. İnsan oldukça donanımlı bir varlıktır ve bu donanımı ortaya çıkaracak anahtar düşüncelerini kontrol edebilmesidir. İnsanın zekâsı, şuurunun berraklığı, empati yeteneği, varoluş şekli ve sevebilme kabiliyeti düşünce gücünün doğal sonuçlarıdır.
Düşünce maddeye şekil veren manyetik bir güçtür. Düşünceyi harekete geçiren ise şuurumuzdur. Şuurumuz ilahi sistem ile iletişim halindedir ve düşüncelerimizi etkiler. Düşüncelerimizi güzel ve doğruya yöneltmek ise ruhun gelişiminde pozitif etki yaratarak bilinç gelişimine olumlu katkıda bulunur.
Astral alemde kendi frekansı ile uyumlu alana yerleşen düşüncelerimiz eninde sonunda önümüze çıkar. Ne ekersek onu biçeriz... Bugün aklınıza gelen tüm düşünceleri gözlemlemeye ve gelecek için hangi yaratımları yaptığınıza dikkat edin, çekim yasası gereği odaklandığımız her şeyi büyütürüz. Negatif düşünceler ile korkuya mı, pozitif düşünceler ile sevgiye mi odaklanıyorsunuz? İsra suresi 13. Ayet;
"Biz insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık" demiyor mu?
Düşüncelerimiz ruhsal olgunluk seviyemize göre değişir. Hayallerimiz ve konsantrasyon yeteneğimiz düşüncelerimiz ile bağlantı halindedir. Ruh tekamül ettikçe deneyimlerini beyne aktarır. Ruh gelişirken beyin de gelişmeye başlar ve akıl ortaya çıkar. Akletmeye başladığımızda yaşamımızın kontrolünü elimize alır ve neşe, keyif, coşku içinde yaşamaya başlarız. Akletmek kalbimizdeki ve kulaklarımızda ki perdeleri kaldırır ve ilahi sistemin işleyişini kavramamızı sağlar.
Kur'an'ı Kerim'de düşüncelerini kontrol edemeyen insanların durumu Bakara suresi 7. Ayette geçer;
"Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir gözlerinde de kalın bir perde bulunmaktadır ve onlar için büyük bir azap vardır."
Düşüncelerini kontrol etmeyi başaran ve iyi niyet, sevgi, merhamet, cömertlik içinde yaşayanlar için ise Şems Suresi 9. Ayette kurtuluş müjdelenir;
"Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir."
Kendini geliştirmek isteyenler için Leyl suresi 5-6-7. Ayetlerde ise yardım müjdesi verilir;
"Kim verir ve sakınırsa
Ve güzeli doğrularsa
Biz ona en kolay olanı kolaylayacağız."
Kur’an’ı Kerim’de hiç kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlatılır bu durum:
"Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği şeylerde sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O'dur.” (Enam Süresi 165)
Her insan bir esma ile doğar. Örneğin “Musavvir” esması insandaki yaratıcı gücün ortaya çıkmasıdır. İnsanlara baktığımızda ne kadar yaratıcı olduklarını, nice başarılara imza attıklarını görmek mümkün. Doktorlar, terziler, mimarlar, mühendisler hepsi Musavvir esmasının yansımaları.
“Önemli olan taşın güzelliği değil, sanatçının o taşa verdiği şekildir.”
🍀💠🍀minnettarım teşekkürler 🙏
YanıtlaSil🌻
Sil