Kişiliğimiz ve Öz Benliğimiz
Duygu, düşünce ve zevk ile ilgili olan ilk üç çakramız (kök çakra, mesane çakra ve göbek çakra) beşeri bilinç ile ilgilidir ve beyin ile bağlantılı çalışır. Çakralardaki devinim beyne aktarılır ve bu aktarım beyindeki kodları aktive eder. Dna'mıza ekilen bilgi kadersel olgumuzdur. Henüz bir zigot halinde iken DNA'mıza kodlanan ve çevreden alınan bilgi birikimi kişiliğimizi oluşturur. İlk üç çakramız dünya yaşamı ile ilgilidir. Öz enerjisi ise kalp çakrasındaki mühür kırıldığında, kalbin kilidi açıldığında akmaya başlar.
Duygu, düşünce ve hazlarımız dünya yaşamına ait kişiliğimizi oluşturur. Öz benliğimize ulaşabilmek için kalp çakramızdaki mührü açmak gerekir. Bunu başarabilmek için ilk üç çakra vasıtasıyla deneyimler yaşar, yaşadığımız deneyimler sonucu veri toplar, topladığımız verilerle uyumlu kodları aktifleştirerek ortaya çıkan bilgiyi tüm hücrelere aktarır ve hafızaya kaydederiz. İlk üç çakrayı kontrol etmeyi başarmak, bedenimizde pozitif enerjiyi yükseltir. Koşulsuz sevgi, merhamet, şefkat gibi duygularla titreşmeye başladığımızda kalbimizdeki kilit açılır ve makro bilince bağlanarak öz benliğimiz ile bağ kurmaya başlarız.
İlk üç çakra mikro bilince aittir ve üçü birlikte çalışarak duygu ve düşüncelerimiz sonucu ortaya çıkan hisle şekillenir. Algılar disipline edildiğinde (pozitifi seçerek) bir bilinç sıçraması yaşanır. Sevginin titreşimi kalp ile alakalıdır ve makro bilince aittir. İlk üç çakra vasıtasıyla beden kontrol altına alındığında ve farkındalıklı bir şekilde yaşamımızı gözlemlemeye başladığımızda; öz benliğimiz ortaya çıkar. İlk üç çakra vasıtasıyla kalbe doğru yükseliş hedeflenir. Bu yükseliş sorgulamaya başladığımızda gerçekleşir.
🍀⭐️🍀🙏
YanıtlaSilTeşekkürler
Sil