Rüya İçinde Rüya


Öz'ümüze doğru olan yolculuğumuz sorgulama ile başlar. Dünya hayatı ve ahiret hayatı...Gündüz rüyalarımız ve gece rüyalarımız...

Gece rüyalarımızı daha kolay hissederiz çünkü dışsal dünyadan uzaklaştıkça içsel dünyamızın kapıları açılır. Dünya yaşamı ne kadar gerçekse rüya da o kadar gerçektir. Rüyalarımızda; acıyı ve sevinci derinden hissederiz, yaşadıklarımız gerçek gibidir... Uyandığımız an'da rüya olduğunu anlarız.

İki farklı rüya...Dünya hayatına da rüya diyorum çünkü beynimiz kapalı ve karanlık bir kutu; gördüğümüz, duyduğumuz,dokunduğumuz, kokladığımız, tattığımız her şey duyu organları tarafından gönderilen sinyallere beynimizin getirdiği yorumlardan ibaret. Öldüğümüzde dünya hayatının da bir rüya olduğunu anlarız. Ahirette uyuduğumuzda dünya rüyası, dünyada uyuduğumuzda ahiret rüyası görürüz. Ne diyor hadis: 

"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!..."

Bilincimizin iki fazı arasında bilinçli kalabilmeyi başarabilirsek yaşamımıza bambaşka bir bilinçle uyanırız. Kendi gerçeğimizin farkına vardığımız bir bilinçle... O zaman rüyalarımız gerçek olur. Hakikati deneyimlediğimizde ölümsüz olduğumuzu fark ederiz; rüyayı görene uyanırız...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak