Sanal Gerçeklik

Sanal gerçeklik; bilgisayar yolu ile aslında gerçek olmayan üç boyutlu bir dünya deneyimidir. Hem bedensel, hem fiziksel olarak o deneyimi yaşadığımız algısıdır! 

Dünyada yaşadığımız süre üst bir zaman boyutundan bakılınca 2-3 dakika olduğuna göre çok iyi kurgulanmış sanal bir bilgisayar oyununun içinde olmamız mümkün...

Sanal bir dünyada, sanal bir gerçeklik içinde bir deneyimden ibaretse her şey ve yaşadıklarımız bizim düşüncelerimiz ile şekilleniyorsa ve gözlüğü çıkardığımız an'da avatar bedenimiz ölüyor ve biz gerçek dünyamıza uyanıyorsak? Neden olmasın? 

Mutluluk bakış açımıza bağlıdır. Problem olduğunu düşündüğümüz durumlarda duygu ve düşüncelerimiz olumsuz olur. Ancak yaşadığımız problemlere deneyim olarak baktığımızda alınması gereken ders alınır ve yola devam edilir. 

Stres dolu insanları gözlemlediğimizde iç dünyalarındaki karmaşayı fark edebiliriz. Bu durum bize dışarıda gözlemlediğimiz her şeyin iç dünyamızın bir yansıması olduğunu gösterir. Hislerimiz duygu ve düşüncelerimizle şekillenir ve biz hislerimizi değiştirdiğimizde dünyamız da değişir. Önemli olan hayata bakış açımız; bardağın dolu tarafına odaklanmak. Bize verilenlere şükrettiğimizde hayatımıza şükredilecek durum ve olayları çekmeye başlarız. Şükür en güzel duadır. Olan bitene direnmek mutsuzluk yaratır. Yaşadığımız durum acı yaratıyorsa ya sonlandırmalı ya da kabule geçerek odak noktamızdan çıkarmalıyız. Odaklandığımız şeyler büyür; neşe, keyif, coşkuya odaklanalım. Yaşadığımız her an kıymetli ve her şey olması gereken zamanda olması gerektiği gibi şekillenir. Bu kuralı özümsediğimizde; sevgi bizi sarıp sarmalar. Sevgi ile yol almaya başladığımızda; huzur, mutluluk ve bereket kendiliğinden gelir.