Yaşamın Yankısı


Bir adam oğluyla beraber ormanda yürüyüş yapıyormuş. Çocuk bir şeye takılıp düşünce "ahhh" diye bağırmış. İleride bir dağın tepesinden "ahhh" diye bir ses gelmiş. Çocuk şaşırarak "Sen kimsin?" diye bağırmış. Cevap: "Sen kimsin?" olmuş. Aldığı cevaba kızan çocuk: "Sen bir korkaksın" diye tekrar bağırmış. Dağdan gelen ses: "Sen bir korkaksın." demiş. Çocuk babasına dönüp: "Baba neler oluyor?" diye sormuş.

Oğlum demiş babası" Dinle ve öğren!" Dağa doğru: " Sana hayranım." diye seslenmiş. Gelen cevap: "Sana hayranım!" olmuş. Baba tekrar bağırmış: "Sen muhteşemsin!" Gelen cevap: "Sen muhteşemsin!" Ne olduğunu kavrayamayan çocuğa babası şöyle  açıklamış: " İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana, senin verdiklerini geri verir. Yaşam davranışlarımızın aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı görmek istiyorsan, insanlara karşı daha fazla saygı duy! İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan, sen de insanlara karşı  daha sabırlı olmayı öğren!"

Evrene yaydığımız düşünce ve duygularımız dalgalar halinde yayılır ve kendine benzer enerjilerle birleşerek bize geri döner.
Zihnimizde olmasını istediğimiz bir şeyi kuruyor, hayal ediyoruz. Bu hayalin fiziksele dönüşmesi için tüm evren işbirliği yapıyor. Düşündüğümüz şey için sebepler oluşuyor. Herşey zihin alanında bir hayalle başlıyor ve sonuçta fiziksel alanda var oluyor.

Geçmişe dönelim ve bakalım, hayatımızda olan her şeyin bizim istek ve düşüncelerimizle olan bağlantısını fark edelim. Hayatımızın başrol oyuncusu biziz ve her şey biz olduğumuz için var. Herşey hayalle başlıyor, o halde güzel hayaller kuralım ve mucizeler yaratalım hayatımızda.

Öfke ile doluysak, gerginsek, sinirliysek kendimize bakalım. Enerjimizi düşüren bu duygulara neyin sebep olduğunu düşünelim. Gözlerimizi kapatarak sadece nefesimize odaklanalım.

Hayallerimize kavuşmak istiyorsak, zihnimizi susturup sessiz kalmayı öğrenmeliyiz. Kendi içimize dönmeli ve iç sesimizi dinlemeliyiz. Asıl ihtiyaçlarımızın ne olduğunun farkına ancak o zaman varabiliriz. Dingin olduğumuzda perspektifimiz genişler, başka pencereler açılır önümüze.

Yüzlerce kitapta anlatılmak istenen hakikat Mahatma Gandhi'nin bu sözünde :

"Söylediklerine dikkat et, düşüncelerine dönüşür.
Düşüncelerine dikkat et, duygularına dönüşür.
Duygularına dikkat et, davranışlarına dönüşür.
Davranışlarına dikkat et, alışkanlıklarına dönüşür.
Alışkanlıklarına dikkat et, değerlerine dönüşür.
Değerlerine dikkat et, karakterine dönüşür.
Karakterine dikkat et, KADERİNE dönüşür..."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak