Din ve Bilim (Dağların Hareket Etmesi)

Kuran'ı Kerim'de Neml Suresi 88. Ayette;
"Dağları görür, onların durduğunu sanırsın; oysa bulutlar gibi hareket ederler. Bu herşeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır." der.

Kuantum fiziğine göre: Her parçacığın, pozitron denilen karşı parçacığı vardır. Artı elektrik yüklü bir parçacığın pozitronu eksi elektrik yüklü, eksi elektrik yüklü bir parçacığın pozitronu ise artı elektrik yüklüdür.

Evrendeki ve vücudumuzdaki tüm bu parçacıklar, birbirleri ile etkileşim halindedir ve birbirlerini yok edip enerjiye dönüşür ve ardından da çok hızlı bir şekilde, tekrar parçacık haline gelirler.

Bu oluşumun frekansı o kadar yüksektir ki, biz bunu fark edemeyiz. Yani evrende, sürekli bir şekilde varoluş ve yokoluş yaşanır. Neml Sure'sinde ne kadar güzel ifade edilmiş değil mi?

Sürekli titreşen bu parçacıkların, elektrikte olduğu gibi bir dalga boyu ve frekansı var, vücudumuzdaki her organın farklı bir frekansı olduğu gibi. Vücudumuzun dalga boyu ve frekansının auramızı oluşturduğundan daha önce bahsetmiştik.
(Beynimizin Dışarıdan Gelen Olumsuz Enerjilere Karşı Koruyan Auramız yazısına bakabilirsiniz.)

O halde, evrende herşeyin dalgalanır bir halde titreşerek varlığını sürdürdüğünü söylemek mümkün.

Atom altına indiğimizde, madde ile değil sürekli titreşen bir enerji ile karşılaşıyoruz. Yani diyebiliriz ki; evrendeki herşey dalga formunda. Bir enerji denizinin içinde yüzüyoruz sanki ve bu esnada, kendimize benzeyen enerjilere çekiliyoruz. Atom altı parçacıklar, evrenin her yerinde bulunuyor ve aralarında haberleşiyorlar.

Bugün hologram tekniği ile nesneyi aslı ortada yokken, kendisi gibi gösterebiliyoruz. 1982'de fizikçi Alain Aspect ve arkadaşları, evrenimizin ve tüm yaşamımızın holografik yapıda olduğunu söylemiş.

EN'AM suresi 32. Ayeti okuyalım birlikte;
"Bu dünya hayatı, bir oyundan, eğlenceden ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir. Ama ahiret hayatı, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için çok daha güzeldir. Öyleyse hala akıllanmayacak mısınız?"