Hayallerimize Nasıl Kavuşuruz?
Frekansımız, içinde bulunduğumuz gerçeklikle ilgili ve hayallerimiz de bu gerçeklikle ilişkili. Kaynak biziz ve düşündüğümüz, hayalini kurduğumuz şeyler gerçekleşiyor. İsteklerimiz ise, potansiyelimizle doğru orantılı.
Önce biz birşeyi istiyoruz, isteme duygusu frekansımıza göre bize Yaratıcı tarafından veriliyor. İstediğimiz şeyin frekansına uyumlandığımız için isteyebiliyoruz ve o şeyin olması için, birçok tesadüf bir araya geliyor. Çünkü, evrende eşzamanlı bir yaratım sözkonusu. Örneğin, zengin insanlar gibi davranmaya ve düşünmeye başladığımız an, o frekansta titreştiğimiz için zenginliği kendimize çekiyoruz.
Sürekli parasızlıktan bahseden insanların, yokluk içinde yaşadıklarını ve günbegün sahip olduklarını da kaybettiklerini gözlemlemişizdir. Yokluğa odaklandıkları için, yokluk içinde yaşarlar.
Birşeyi gönülden istediğimizde olacağına dair inanışla ilgili, eksik bilgileri tamamlamak istiyorum bugün. Kaderimiz doğrultusunda, birşeyi istiyor ve düşünüyoruz. Aslında bize isteme duygusunu veren Yüce Yaratıcı, vermek istemese, bize isteme duygusunu vermezdi. İşte bu yüzden, isteğimizi gerçekleştirebilme şansımız çok yüksek. Ancak, isteklerimize kavuşabilmemiz için, önce etki-tepki yasasını iyi anlamak gerekiyor.
Etki-tepki yasasına göre; başkası için istediğimiz şey, bizim başımıza geliyor. Örneğin; komşumuzun ev almasını istediğimizde, biz ev alıyoruz veya herhangi bir kimse için, kötü birşey olmasını istediğimizde, aklımızdan geçen kötülük bizim başımıza geliyor. Kuran'ı Kerim'de "Size bir iyilik dukunursa fenalarına gider, başınıza bir musibet gelirse onunla ferahlanırlar ve eğer siz sabırlı olur ve iyi korunursanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır" der.
(Bakara suresi 120)
Cömert olmak bir başka kural. Alabilmek için önce vermeyi öğrenmek gerekiyor. Biz cömert olursak, hayat da bize karşı cömert oluyor. Veren el olabilmeyi başarmalıyız.
Ürün almak istiyorsak, önce tohum ekmeliyiz.
Sahip olduğumuz şeylere şükretmek ve teşekkür etmek de önemli. Şükür halinde ve minnettar olmak, isteklerimize kavuşmamızı kolaylaştırıyor. Şükür etmeyi bilen insanlar, varlığa odaklandıkları için, bir süre sonra varlıklı olmayı başarırlar.
Egodan uzak durmak ve insanları yargılamamak önemli kurallardan bir diğeri. Peygamberimiz Hz. Muhammed: "Kim başkasında gördüğü bir ayıbı kınarsa, o ayıp onun da başına gelmeden ölmez." demiş.
Diğer bir kural ise; kendimizi sevmek ve kendimize inanmak. Hayatımız sevgi dolu olmalı, sevilmenin yolu, sevmekten geçer. Sevgi verebiliyorsak, sevgi dolu bir dünyamız olur. Biz kendimizi sevdiğimiz an, bizi seven kişileri çekeriz hayatımıza. Sevmeyi bilmeyen kişi, sevgiyi bulamaz. Sevilmek, fedakarlık ve verebilmek ile alakalıdır.
Bir dilenci ölmüş, defnettikten sonra belediye ekipleri dilencinin evini temizlemeye gittiklerinde, evin altında gömülü bir hazine bulmuşlar. Dilenci 30 yıl boyunca hazinenin üstünde oturmuş farkında olmadan ve fakir bir hayat yaşamış.
Bizim içimizde de keşfedilmeyi bekleyen bir hazine var. Başarılı olmak, bolluk ve bereket içinde yaşamak hakkımız. Etki-tepki yasasını fark ettiğimiz an, o hazinenin anahtarına ulaşabiliriz.
Önce; bir şeyin olmasına karar veriyoruz, sonra da tüm tesadüfler bir araya gelerek, o şeyi gerçekleştiriyor. Kaderimiz, frekansımızla doğru orantılı. Bizim yapmamız gereken çok basit; frekansımızı olabildiğince yükseltmek.
Kısaca diyebiliriz ki; sahip olmak istediğimiz şeyin frekansına ulaştığımız an, o şeye sahip olabiliyoruz. O frekansa ulaşabilmek için ise; cömert olmalı, insanları yargılamamalı, egodan uzak durmalı, sahip olduklarımıza şükretmeli, iyi niyetli olmalı, kendimizi ve tüm insanları sevmeliyiz.
(Bu konuda daha geniş bilgi için Frekansımızı Nasıl Yükseltiriz veBilinç Frekans Düzeyleri yazılarına tıklayabilirsiniz.)
Önce biz birşeyi istiyoruz, isteme duygusu frekansımıza göre bize Yaratıcı tarafından veriliyor. İstediğimiz şeyin frekansına uyumlandığımız için isteyebiliyoruz ve o şeyin olması için, birçok tesadüf bir araya geliyor. Çünkü, evrende eşzamanlı bir yaratım sözkonusu. Örneğin, zengin insanlar gibi davranmaya ve düşünmeye başladığımız an, o frekansta titreştiğimiz için zenginliği kendimize çekiyoruz.
Sürekli parasızlıktan bahseden insanların, yokluk içinde yaşadıklarını ve günbegün sahip olduklarını da kaybettiklerini gözlemlemişizdir. Yokluğa odaklandıkları için, yokluk içinde yaşarlar.
Etki-tepki yasasına göre; başkası için istediğimiz şey, bizim başımıza geliyor. Örneğin; komşumuzun ev almasını istediğimizde, biz ev alıyoruz veya herhangi bir kimse için, kötü birşey olmasını istediğimizde, aklımızdan geçen kötülük bizim başımıza geliyor. Kuran'ı Kerim'de "Size bir iyilik dukunursa fenalarına gider, başınıza bir musibet gelirse onunla ferahlanırlar ve eğer siz sabırlı olur ve iyi korunursanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır" der.
(Bakara suresi 120)
Cömert olmak bir başka kural. Alabilmek için önce vermeyi öğrenmek gerekiyor. Biz cömert olursak, hayat da bize karşı cömert oluyor. Veren el olabilmeyi başarmalıyız.
Ürün almak istiyorsak, önce tohum ekmeliyiz.
Sahip olduğumuz şeylere şükretmek ve teşekkür etmek de önemli. Şükür halinde ve minnettar olmak, isteklerimize kavuşmamızı kolaylaştırıyor. Şükür etmeyi bilen insanlar, varlığa odaklandıkları için, bir süre sonra varlıklı olmayı başarırlar.
Egodan uzak durmak ve insanları yargılamamak önemli kurallardan bir diğeri. Peygamberimiz Hz. Muhammed: "Kim başkasında gördüğü bir ayıbı kınarsa, o ayıp onun da başına gelmeden ölmez." demiş.
Bir dilenci ölmüş, defnettikten sonra belediye ekipleri dilencinin evini temizlemeye gittiklerinde, evin altında gömülü bir hazine bulmuşlar. Dilenci 30 yıl boyunca hazinenin üstünde oturmuş farkında olmadan ve fakir bir hayat yaşamış.
Bizim içimizde de keşfedilmeyi bekleyen bir hazine var. Başarılı olmak, bolluk ve bereket içinde yaşamak hakkımız. Etki-tepki yasasını fark ettiğimiz an, o hazinenin anahtarına ulaşabiliriz.
Kısaca diyebiliriz ki; sahip olmak istediğimiz şeyin frekansına ulaştığımız an, o şeye sahip olabiliyoruz. O frekansa ulaşabilmek için ise; cömert olmalı, insanları yargılamamalı, egodan uzak durmalı, sahip olduklarımıza şükretmeli, iyi niyetli olmalı, kendimizi ve tüm insanları sevmeliyiz.
(Bu konuda daha geniş bilgi için Frekansımızı Nasıl Yükseltiriz veBilinç Frekans Düzeyleri yazılarına tıklayabilirsiniz.)
👍
YanıtlaSil😍
Sil