Haycanlar ve Sembolizm

Kalp zekamız yoluyla algıladığımız rüyalar, eşzamanlılıklar, sembol ve işaretler kadim bilgilerdir ve evrenin ruhuna aittir. Zihnimiz planlar yaparken kalbimiz zaten bilir, görünenin arkasındaki gerçeği sadece kalbimizle görebiliriz. 

Düşüncelerimizde pek çok şeyin hayalini kurarız ancak düşüncelerimizde his yoktur, düşüncelerimiz sadece hayaldir. Düşüncelerimizin gerçekleşebilmesi için kalbimizden yayılan derin bir inançla beslenmesi gerekir. Zihnimiz kim olduğumuzu anlamaz, İlahi bir bilinç olduğumuzu anlamaz çünkü kendisini 'ben' bilinci ile sınırlar. 'Biz' diyebilen kalptir, kalbin zekâsıdır. Genellikle zihinsel problemler içinde bocalıyor ancak problemimizi çözebilecek gücü yapılandırmakta zorlanıyoruz. İçimizdeki gücün ve yaratıcı zekâmızın farkında bile değiliz çünkü zihnin çizdiği sınırların dışına çıkamıyoruz. 

Zihnimiz tarafından kurgulanan dünyamızın ötesine geçebilirsek; ahit sandığının kapağı açılır. Sembollerin, eşzamanlılıkların, sessiz fısıltıların dünyasına yalnızca kalp zekâmızla adım atabilir, görünenin ve duyulanın ötesini sadece kalp zekâmızla duyabiliriz. Duyu organlarımızın belli frekans aralıkları ile sınırlandığını ve sınırlı bir alanda işlev gördüğünü unutmayalım. 

Gerçek özgürlük ve tamlık sınırlı alandan çıkmayı başardığımızda gerçekleşir. Neşe, keyif, coşku içinde yaşamak istiyorsak zihnimizin ötesine geçerek kalp sesimizi duymayı başarmalıyız. Kalbimizin kilidi açıldığında gözlerimiz doğanın güzelliğini görmeye ve doğada gizlenen huzuru algılamaya başlar. Doğadaki gizemin ne kadar farkındayız? Bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı fark edebiliyor muyuz? Kaldırım kenarlarında boy gösteren çiçekleri görebiliyor muyuz? Leylak kokuları sardı doğayı, kokusunu alıyor muyuz? Çevremizde veya rüyalarımızda gördüğümüz haycanların hangi ruhsal mesajı ilettiğini fark edebiliyor muyuz? 

Sistemi okumak; yaşam yolculuğumuza eşlik eden tüm sembolleri doğru bir şekilde yorumlamakla ilgilidir. Bazen yürüyüş yaparken bir kaplumbağa ile karşılaşırız, bazen bir kuş veya bir kelebek daldan dala konarak yürüyüşümüze eşlik eder. Rüyamızda boğa, yılan vb hayvanlar görürüz. Tüm bunların tekâmül yolculuğumuz ile ilgili bilgi verdiği aklımızın ucundan geçmez. Çoğu zaman gördüğümüz sembollere madde temelli bakar ve para, kısmet, ev gibi yorumlar getiririz. Oysa dünya yaşamı ruhun gelişimi için planlanmış bir okuldur ve madde tekamülümüze hizmet etmek için sunulmuştur. Madde; amaç değil araçtır ve önemli olan ruhumuza yaptığımız katkıdır. Tüm semboller ruhun eğitim araçlarıdır. Özellikle rüyada gördüğümüz haycanlar ruhsal tekamülümüzle ilgili yol gösterici mesajlar verir. 

Yaşam ağacının kökü yeraltını, gövdesi insanların yaşadığı orta dünyayı, dalları ise yukarı dünyayı temsil etmektedir. Türk mitolojisinde kartal; yaşam ağacının yukarı kısmı ile at, boğa, geyik; orta kısmı ile, yılan ve balık ise aşağı kısmı ile ilişkilendirilirdi. 

Ayı; tıp, şifa ve bilgeliğin sembolüdür. Kuvvet, güç ve cesareti vurgular. Kişisel alanı koruma, yalnızlık ve kimseye ihtiyacı olmadan bir çok şeyi başarabilme yeteneğinin simgesidir.

Aslan; Yüksek İdare Mekanizmasının kudretinin ve yeryüzündeki egemenliğinin temsilidir. Kalbi ve cesareti temsil eder. Güç,  kuvvet, koruculuk, sebat, sessizlik, yöneticilik ile ilişkilendirilir. Şira yıldızının askerleri olduğu söylenir.

Kaplan; sezgiseldir ve içgüdüleri takip edebilme yeteneğinin, duyguların sembolüdür. Kılavuza vurgu yapar.

Tırtıl; insanın yerde sürünen bir tırtıl iken, göğe kanat açan bir kelebek olması sembolü, gerçek arınmanın ve ruhsal yolculuğa başlamanın en temel işaretidir.

Scarabia; yaşam döngüsü, korunma ve iyi şansın simgesidir Bir döngüye alındığınızın işaretidir.

Böcekler; Zeka, ısrar, devam etme gücü, kendi gücünü kendi yararına kullanmak, uğur, zorluk ve sabır zamanlarında daha iyi bir yaşam yaratmak için sebat ederek yeni bir yola girmektir. Değişimin tesadüfen meydana gelmeyeceğini ve bazı şeylerin iyileşmesi için biraz zaman gerekeceğini anlatır

Kelebek; azim, tutku ve bilgiyle gelen gelişim ve dönüşümün sembolüdür.

Yılan; yaşamın öz ateşi ve bilgelik sembolüdür. Bilgelik ve bilicilikle yakın ilişki halindedir. Yukarı yükselen yılan kundalini ateşinin yükselişi ile ilişkilendirilir. Kundalini yükselişinin, üçüncü gözün açılışının, büyük bilgeliğe ve spiritüel yaratıcı güce ulaşarak sonsuzluğun bilgisine ulaşmanın sembolüdür. Evrenden akan enerjiyi görebilmeyi ve dünya dışı güç alanına ulaşmayı vurgular.

Güvercin; kutsal ruhun, saflığın ve temizliğin sembolüdür. Tasavvufta güvercinlerin ermiş insanların ruhu olduğuna ve bedenleri uyurken ruhlarının yeryüzüne indiğine inanılır. Anadolu'da Hızır'ın güvercin kılığına girdiği veya güvercinlerin perilerin soyu olduğu söylenir.  

Arı; bilgeliğin ve bilginin açığa çıkmasının sembolüdür. Arı; dervişi, bal ise dervişin ulaşmaya çalıştığı kutsal gerçekliği vurgular. 

Karınca; Sıkı çalışma becerisi. Çalışkanlığın, bir amaca ulaşmak için harcanan enerjinin, sabrın, inancın ve planlılığın sembolüdür.

Geyik; hayatın zorluklarına karşı sabır ve hassasiyetle yaklaşmanın, hızlı bir şekilde harekete geçerek mücadele edebilme gücünün, dengenin, sevginin, kıvraklık, nezaket, zarafet, sezgisellik ve yeniden doğuşun sembolüdür. 

Karga; esnek olmamız, aklımızı kullanmamız ve çirkin görünenin arkasındaki güzelliği görmemiz gerektiğini vurgular. Yaşam yolunda rehberlik istediğimizde veya güvenceye ihtiyacımız olduğunda görünür. Gizemli ve güçlü bir enerjimiz olduğunu vurgular ve genellikle iç gözleme ihtiyaç duyduğumuz anlarda ortaya çıkar. Manevi doğuş ihtiyacını da gösterir. Büyük bir dönüşümün işaretlerini verir. Yolumuzu kaybettiğimiz durumlarda karanlıktan ve yalnızlıktan korkmayan karga enerjisine ihtiyaç duyabiliriz. Kadim bilgeliğin sembolü olan katiplerdir.

Balık; yön bulmanın, geçişlerin, hislerin ve duyguların sembolüdür. Balık, bir tesir kuşağında uygulama yapmanın, yüksek ruhsal planlarla sürekli irtibat halinde olmanın ve vicdanın sembolüdür. Balığın içinde yüzdüğü deniz bilinçaltını, bilincin derinliklerini ve sonsuz gizeme ulaşmayı simgeler. 

Kurbağa; duygulardan kurtulmanın ve bilinç sıçramasının, derinliğin, mental ve fiziksel değişimin sembolüdür. 

Kedi; özgürlüğüne düşkünlüğün, bireyselliğin, sınırlardan özgürleşmenin sembolüdür. İç potansiyelin açığa çıkmasını vurgular.

Tavşan; iyi şans, doğurganlık, zekâ ve yaratıcılık sembolüdür. 

Fare; ayrıntıların ve incelemenin önemini temsil eder. Hayattaki küçük şeyleri gözden kaçırmamamızı hatırlatır. 

Domuz; Kendi kurallarını koyma, sıkı çalışma, kararlılık, iyi şans, zenginlik, bolluk, temizlik, çaba, zeka, cesaret.

Boğa; yeniden doğuşun ve yeni bir başlangıcın sembolüdür. Gücü, doğurganlığı, kuvveti, koruyuculuğu ve yaşamı vurgular.

İnek; hayatını iyileştirmek, ders ve yönergeler, güç, süreklilik, doğurganlık ve yetiştirme.

At; asalet, sadakat, onur, üretkenlik, hedefe odaklanmak, zafer ve fetih sembolüdür. 

Kurt; liderlik içgüdüsü, güç, atılganlık, savunma, bağlılık, gurur, yöneticilik sembolü olan kurt, kontrolü ve hakimiyeti temsil eder. İlkel içgüdüleri takip etmeyi vurgular. Göklerin bekçileridir, Şira yıldızı ile bağlantıları vardır ve yükselen ruhlara rehberlik ederler.

Fil; başarı, güç, şans, üretkenlik ve dayanıklılığın sembolüdür. Kök çakra bağlantısı ile ilgilidir; sevgi, sadakat ve korumayı vurgular. 

Zebra; denge, barış, netlik ve hedefe giden yolda ilerleme gücünün sembolüdür. Görünmeyen boyutsal değişimler ve bilgeliğin açığa çıkışı ile ilgili bilgi verir. Dengelenme konusunda uyarır. Farkındalık ve kendini korumak ile de ilgilidir.

Köpek; saygınlık, sadakat, tutku, fedakarlık ve koşulsuz sevginin sembolüdür. 

Koyun; bereket, kahramanlık, gücün sembolüdür.

Sinek; etrafınızdaki şeylerin değişmeye başladığının bir işaretidir. Esneklik, bolluk, zenginlik için mevcut bir duruma uyum sağlamak.

Kuşlar; ruhsal alemle bağlantı kurma ve geçiş sembolüdür. Bilgelik, yeniden hayat bulma, dönüşüm, ilahi rehberlik, yaradılış ve yükseliş ile ilgilidir. Aşkın, şöhretin, başarının, iyi talihin, bolluğun sembolüdür. 

İbis Kuşu; bilgelik, bilgi, ilim. Thot ile simgelenir.

KARTAL; hükümdarın timsali, adaletin ve koruyucu ruhun simgesidir, aynı zamanda Güneş'i, gücü, kudreti ve olumsuz kavramlara karşı iyiyi ifade eder. Öz benlik, farkındalık ve yönetebilme ile ilgilidir. Türk anlatılarında Güneş ve Gök-Tanrı'nın sembolüdür. Kartal ile Gök-Tanrı arasındaki bağ mitolojik bir motif olan Dünya Dağı teriminden kaynaklanır.

Kartal, bir dünyadan öteki dünyaya geçiş aracısı olarak görülürdü. Örneğin bir Kırgız efsanesinde Töstük isimli kahraman, bir ejderha ile savaşıp onu öldürdükten sonra, büyük ve ihtişamlı bir kartal onu ölümlülerin dünyasına taşır. 

Kadir Ulu Tanrıya yakın uçan Kartalın Gök-Tanrı'nın kuvvetini temsil ettiğine ve Dünya ağacının en üstünde bulunduğuna inanılır.

Orta Asya Türk inancında; insanlara gökyüzü ve yeryüzü yolculuklarında refakat eden koruyucu varlıklar kuş şeklindedir.

Artuklu sikkelerinde ve Anadolu'daki Selçuklu yapılarında çift başlı kartal simgesi; hakimiyet sembolüdür ve kötü güçlerden koruduğuna inanılır. Şira yıldızı ile bağlantılıdır ve hem gökte hem de yerde egemen olmanın sembolüdür.

Sümüklüböcek; doğurganlık, zaman ve değişimin sembolüdür. Yavaşlık, istikrar, bereket, esneklik, büyüme, koruyuculuk, uyarlanabilirlik. Spiral yazım dilinin en eski yöntemlerinden biri olması salyangozun sarmalının önemini artırır. Eski Mısırda, sarmal; genişleme, düşünce ve evrimi simgelerdi.

Serçe; korunma, mutluluk, sadeliğin sembolüdür. Bir topluluğa dahil olmayı ve takım çalışmasını vurgular.

Baykuş; bilgeliğin, algının, ayırt edebilme yeteneğinin, zekânın sembolüdür. Başarı ve şansın anahtarı olarak görülür. Gerçek bir yol göstericidir. Maddenin ardındaki derin anlamı görme ve ruhsal hazineye ulaşmayı vurgular.

Deve; sakinlik, dayanıklılık, çalışkanlık ve gücün sembolüdür.

Zürafa; uzak ufukları görüş yeteneğinin ve hayatta her zaman en iyiye ulaşmanın sembolüdür. 

Gergedan; artık hareket etme zamanının geldiğini belirtir, özgürlük ve iç huzurunun sembolüdür. İçsel kaynakların korunması, dayanıklılık ile ilgilidir ve kendimizi çok başarısız gördüğümüz bir dönemde isek aslında büyük bir başarı hikayesinin yazılmakta olduğunu vurgular. Korkularımız ve egomuzu gözden geçirmekte fayda var. Toprakla güçlü bir ilişki kurmanın ve doğa ile kurulan bağın sembolüdür. Cesaret ve yüzleşme sonucu zorluk ve aldatmalara karşı kazanılan gücün simgesidir ve dikkatli olmamız konusunda uyarır.

Yunus; içsel gücün, barış ve coşkunun, zekânın sembolüdür. Elçi olduğuna dair bir inanış vardır.

Kaplumbağa; uzun ömrün, gençliğin, kararlılık ve istikrarın sembolüdür. İyileşme, şifa ve yaraların sarılmasını vurgular.

Kobra; mutlak değişimdir, içimizdeki potansiyelin en iyi şekilde ortaya çıkmasıdır.

Ejderha; mutlak zafer ve gücün sembolüdür. Evrenin aklı, yaratıcı zekâ, her şeyin mutlak hâkimi olarak görülür.

İguana; hızlı bir şekilde uyumlanabilme, sabır, anlayış ve nezaketi vurgular. 

Maymun; tutku, sosyallik, koruyucu içgüdüleri vurgular.  

Timsah; tetikte ve dengede kalmamızı vurgular. 

YouTube Kanalım