Yolu İncitme Gönül
Kavramak bilginin ötesine geçmektir. Bilinç seviyesinde yükseldikçe bilgiyi yorumlama ve kavrama şeklimiz de değişir. İlahi Sistem'den gelen akış farklı bilinç seviyelerine farklı yansıyor. Herkes frekansı ölçüsünde payına düşeni alıyor ve yaşıyor. Dünyaya akan enerjinin hiç olmadığı kadar güçlenmesi karmaşık hisler yaşamamıza da sebep oldu. Tanımlayamadığımız deneyimler yaşıyor ancak bu deneyimleri gerçekliğimize taşımakta zorlanıyoruz.
Tanımlayamadığımız her şeye karşı kendimizi çaresiz hissederiz. Bilinmezlik ürkütücüdür. Beş duyu ile sınırlı maddesel deneyimlerin zihin ile ilgili olduğunun farkına varmaya başlayanlar mana dünyasına uyanmaya ve gerçekliği sorgulamaya başladı. Ölümün yok oluş değil bir dönüşüm olduğunu kavrayan bilinçler kim olduğunun farkına varmaya başladı. Zihinsel matrixin farkına varanlar ve uyananlar; zaman ve mekan ile sınırlanmış kısır bir yaşam döngüsünde takılıp kaldığını anlamaya başladı. Bu duruma tasavvufta hiçlik denir; madde alemi anlamını yitirdikçe kendimizi boşlukta hissederiz. Zihnin farkına vardığımızda düşünce akışı yerini boşluğa bırakır.
Varolmak aslında yok olmaktır ve bu yokluk duygusu ile madde ve mana birbirinden ayrılmaya başladığında oluşan boşluk duygusu korkuyu tetikliyor. Reptilianlar, şeytan, anunaki vb korkular bu durumun bir sonucudur, bilinmezlik korkutur. Her zaman söylediğim gibi korunuyoruz ve güvendeyiz, destekleniyor ve yönlendiriliyoruz. Bir dönem Anunakiler konusuna ben de takmıştım ve ruhsal alemdeki öğretmenime sorduğumda hepsi saçmalık der gibi bir el işareti yaparak konuyu kapatmıştı.
İlahi akış güçlendikçe ezberler ve yanılsamalar geride kalır. Zaman ve mekân algısından çıkıp an'da yaşamaya başladığımızda ruhsal alemle direk bağlantı kurmaya başlarız. Sanal alemden gerçek aleme uyanırken zamanın mekânda yaşamı yapılandıran bir mekanizma olduğunu da fark ediyoruz. Kim olduğumuzu hatırlamaya başladık. Bu büyük değişim sürecinde sahte olana tutunmak acı veriyor. Yaşam yolculuğunun deneyim aracı olan duygular hiç olmadığı kadar güçlendi. Deneyimliyor, hissediyor ve yeni bir bilinç durumu yaratarak alanımızı belirliyoruz. Deneyimlerimizin yaydığımız frekansın bir sonucu olduğunu ve tüm yaşamı şekillendirdiğimizi anlamaya başladık.
Tüm yaşananlar deneyimdir ve herkes payına düşeni alır, kabı ölçüsünde! Algısı doğrultusunda yorumlar ve hisseder. Bilgiyi alır ancak kendi algımızla yorumladığımız için taraf oluruz oysa bütünde taraf veya ikilik yoktur. Bilgi aktarılırken aktaran kişinin algısı doğrultusunda şekillenir. Anlatan da anlayan da kendi yorumunu katar bu yüzden apaçık olan Hakikat anlaşılamaz bir hale getirilmiştir. En yalın anlatan en doğru şekilde anlayandır. Eğer aktaran anlamamışsa anlatamaz. Bilginin çevresinde dolaşır durur, nokta atışı yapamaz. Günümüzde yaşanan bilgi karmaşasının nedeni budur.
Yunus Emre Mevlana'nın yazmış olduğu 6 ciltlik Mesnevi konusunda der ki;
"Ne kadar uzun yazmışsınız ! Çok emek ve gayret sarfetmişsiniz. Bize kalsaydı aynen şunu söylerdik ;
'' Ete kemiğe büründüm,
Yunus diye göründüm"
Bilincimiz her geçen gün genişliyor, beynimizdeki kodları açarak ilerliyoruz. Kalbimiz, beynimiz ve bedenimiz ruhun deneyimi için verilmiş araçlardır ve her birinin kendine ait bir bilinci vardır. Bilgi her şeydir ve her şey bilgidir.
Gelişen bir beyin akıl oyunları oynamaya başlar. Bugünlerde 12 boyut kapısını açtığını söyleyen bir çok kişinin çıkması aktifleşen beynin bir göstergesidir!
Beynin projekte ettiği simülasyonlar tüm kayıtlı kodların açılması ile ilgilidir ve tüm kodlar aktif çalıştığında kişi yaşadığı hallere farklı anlamlar yükleyebilir. İşte bu yüzden kalbin sesini duymak ve dengelenmek büyük önem taşır. Beden, kalp ve beynin tutarlı çalışması büyük önem taşır. Tutkularımızla şekillenen bir keşif yolculuğundayız. Uyanan bilinçler arttıkça koşulsuz sevgi frekansı aktifleşmeye başladı, insanlığı güzel sürprizler bekliyor.
Ruh parçalarımızı bulmayı ve bir olmayı deneyimleyeceğimiz bir sürece doğru ilerliyoruz. Düşünce yapımız, hislerimiz ve deneyimlerimiz frekansımızı yani enerjetik imzamızı gösterir. Gözlerimizden yayılan ışığı algılamaya başladık, fiziksel dünya ile iletişim sağlayan gözlerimizin görüş açısı umduğumuzdan çok daha büyüktür.
Ruhsal titreşimimiz ruh ailemizle eşittir. Hazır olan ruhlar birbirine çekilmeye ve evrenden akan sevgiyi alarak BİRlik bilincine doğru ilerlemeye başladı. Çok kuvvetli bir ağ yaratıldı ve bu ağ ışığı ve sevgiyi yapılandırmaya başladı. Bir örümcek ağı gibi şekillendi ve her geçen gün büyüyor. Aslan enerjisi aktive oldu ve gerçek gücü taşıyanları birliğine kattı. Aslanın sekiz ilkesini yaymak üzere hazır olan ruhlar görevlendirildi. Tüm ruh parçalarımızı hatırlamaya başladık. Bir çok paralel evren bilincimizde açılıyor çünkü ruh ailemizle buluşmak üzere BİRleşiyoruz.
Zaman yolculuğu beyindeki tüm kodların açılması sonucu yaşanır. Kodlar açıldıkça zaman ve mekan da dahil tüm sınırlar ortadan kalkar. Ancak bu yükselişe bedenin de uyum sağlaması gerekir.
Beden bir cihazdır ve ruh ile uyumlu çalışmalıdır. Bu yüzden yaşanan her ruhsal yükseliş sonrası bedende bir takım hastalıklar oluşur. Bedene yüklenen ruhsal programı beden cihazının kaldırabilmesi ince bir ayar gerektirir. Açılan her kodun bedenle uyumlu olması için aşama aşama yükseliş hedeflenir. Bedendeki değişimler kodları açar, kodlar açıldığında beden değişir. Karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Bu yüzden kişi hazır değilse bilgi verilse de anlamaz.
Araf suresi 179. Ayette bu durum açıklanır:
"Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler."
Hastalıklar beden ve ruh arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanır. Bu yüzden hasta olduğumuzda ruhumuzla iletişim kurmalı ve almamız gereken mesajın ne olduğunu sormalıyız. Ruhsal alanda çok ilerlememize rağmen bedensel deneyimlerimizde geri kalmak hastalanmamıza sebep olur. Hayatımızın her alanında ölçü ve denge içinde yol almak gereklidir. Hastalıklar ruh ve beden arasındaki uyumsuzluğun bir sonucudur.
Beynimizdeki tüm kodlar aktif hale geldiğinde beden titreşimimiz yükselir ve RUH ile uyumlanır. Beden tam kapasite çalışmaya başladığında zaman ortadan kalkar ve An'da seyahat başlar; geçmiş ve gelecek şifalanır.
MÜMİN olarak Allah'tan razı olduğumuzda ve MUHSİN olarak ALLAH'a teslim olduğumuzda ruh ve beden arasındaki denge daha kolay sağlanır.
🍀🧜♀️🍀teşekkürler 🙏
YanıtlaSil🌻🌻
Sil