Her Derdin Dermanı Kendi Içinde Gizlidir

Bizi biz yapan, yaşamın getirdiği dertlere karşı bulduğumuz çözümlerdir. Mevlam bir dert verir, biz o dertten kurtulmak için gerekeni yapar ve büyürüz. Kişisel olarak gelişimini tamamlamış insanları gözlemlersek, büyük sınavlardan geçmiş olduklarını fark edebiliriz.

Kişi pozitif alana kaymaya başladıkça hayatındaki negatif kişi ve olaylar artmaya başlar. Herşey bir denge sonucu gerçekleşir ve kişi tekâmül edinceye dek türlü sınavlardan geçer. Her sınav bize birşey öğretmek üzere hayatımızdadır ve biz neyi öğrenmemiz gerektiğini fark ettiğimizde sınav biter.

Hayat dersi kendi başına ayakta durmayı öğrenmek olan biri; kötü bir ebeveyn ya da eş ile, kendini sevmeyi bilmeyen kişi; sevgisizlik veya ihanete uğrayarak, sürekli çevresinde insanlar olsun isteyen; yalnızlığa mahkum edilerek, kendini değersiz gören; itilip kakılarak sınanır...

Dünyaya, insan olmayı öğrenmek üzere geldik. Ruh olarak dünyada belli bir süre kalacağız. Ancak yolculuğumuz ölüm sonrası devam edecek. Aslında ölmeyeceğiz sadece dünyaya ait olan bedenimizi bırakıp farklı bir formda yaşamaya devam edeceğiz.

Dünyaya gelirken deneyimlemek istediklerimiz doğrultusunda şekilleniyor kaderimiz. Doğduğumuz aile, çevre, eş hep bu amaca hizmet etmek için hayatımızda. Hepsinin bir rolü ve görevi var. Onları biz seçtik...

Hayatımızın baş rol oyuncusu biz olduğumuza göre; farkındalığımızı artırıp yaşam dersimizin bir an önce farkına varırsak dertlere ve acıya bir son verebiliriz. Farkında olmak bizi sınavlardan özgürleştirir. Örneğin başımıza gelenlere rıza göstermeyi ve teslim olmayı ne kadar çabuk öğrenirsek o konularda sınanmamıza gerek kalmaz.

Başımıza bir dert geldiğinde şunu soralım; bu neden hayatımda ve bana ne öğretmek için var? Cevabı bulunca dertte biter, sınavda...