Hakikat Nedir?


Bilinçli bir gözlemci atoma bakana kadar atomlar her yerde yayılmış haldedir. Evreni yaratan; gözlemleme ve ölçme işlemidir. 

Gerçekliği oluşturan bilinçli bir gözlemcinin varlığıdır. Aslında gerçekte olan hiç bir şey yoktur. Işık biz bakana kadar parçacık da dalga da değildir. Biz bakmaya başlayınca neye bakıyorsak kendini ona göre uyarlar. Aslında biz bakana kadar her hangi bir yerde de değildir, her yerdedir biz bakınca belli bir yerde olur. Yani obje yok ilişkiler vardır, bu durumda zaman ve mekan da yoktur. Evrenin özü madde değil, bilinçtir!

Algı ve etki sahamızın dışındaki her şey zamansız ve mekansızdır. Üç boyutlu olduğumuz ve zaman algısı ile sınırlı olduğumuz öğretildi. Ancak hakikat penceresinden bakarsak yukarı çıktıkça görüş açımız genişler. Beş duyu ile sınırlanmış beden algısından çıktığımızda, zaman ve mekan sınırlaması kalkar.

Gerçeklik; beynimizdeki elektromanyetik titreşimle elektronların belli bir düzen içinde akmasıdır.  Dünyayı yaşadığımız algı ve olgularla ilişkilendiriyoruz. Elektriksel tepkiler sonucu oluşan bir nöron örüntüsü de diyebiliriz. Biz ünyayı fiziksel görüyoruz ancak aslında değil. Tüm algıladığımız evren kendi bilincimizde yaşanan olaylardan ibaret. Enerji bilgiyi taşır ve tüm dünya bilincimizde şekillenir. Biz tek bir enerji, tek bir bilinç alanıyız. Mevlana'nın bu sözü çok etkiler beni:

"Sebepleri öğrenmek isteyerek, delirmenin eşiğinde yaşadım, çaldım Allah'ın kapısını...Kapı açıldı ve gördüm ki, içerden çalmaktaymışım..."

Hakikat bilinçli alanların sürekliliğidir. Kesintisiz devam eden bir film gibi! Tek bir bilincin yansımasıdır. 

Ne der Farabi:

"Var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun."

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak