Enerji Merkezleri

Bedenimiz nefes alıp vererek yaşayan bir mucizedir ve alıcı-verici gibi çalışır. Nefesi alır ve düşünce, duygu, ses, fikir ve zikirle besleyerek geri veririz.
Muhyiddin İbn Arabi der ki:
"Kamil kişi odur ki: nefeslerine dikkat ederek adeta
gönül hazinesine bekçi ola. Orada durup yabancı kimseyi içeri koymaya. Gönül hazinesi Hak'kın kütüphanesidir. Oraya Hak'tan gayri fikirlerin girmesine yol vermeye "  
Yani tüm mesele Hak'tan aldığımız nefesi kirletmeden tertemiz bir şekilde Hak'ka geri verebilmek. Vicdan pusulası ile adalet ve merhamet duygularımızı besleyerek dosdoğru bir yolda yürüyebilmek...

Kırmızı renkli hayatta kalma temelli kök çakramız ve benlik ile ilgili sarı renkli göbek çakramız temel enerji merkezlerimizdir. İlk üç enerji merkezimiz dünya yaşamı ile ilgilidir ve yeşil renkli idrak ile ilgili kalp merkezimizi açmak üzere sürekli devinim halindedir. Yeşil renkli kalp merkezimiz açıldığında mavi renkli boğaz çakramızın potansiyelini güçlendirir ve kendimizi daha rahat ifade edebilmeye başlarız. Boğaz çakramız açıldığında; öğrendiklerimizi öğretmeye başlarız. Çivit renkli alın çakramız ise sonsuz zekaya açılan kapımızdır. Şifacılar ve öğretmenlerin rengi; mor renkli sabit bir ışın olan tepe çakrasıdır. İlhamlar ve rüyalar vasıtasıyla alınan bilginin aktarılmasını sağlayan bu merkez sicilimizdir ve mor rengi ışın yaymaya başladığımızda; evrensel bağlantıyı sağlayan beyaz ışığı aktifleştiririz. 

Çakra merkezleri ve renkler nefs mertebeleri ile yakından ilişkilidir ve her insanın bir rengi vardır. Babam bir gün demişti ki: "Büyük babam ahirette insanların renklerinden tanınacağını söylermiş." Bu söz kafamı çok kurcalamıştı ve ışığın renk skalasını, çakra merkezlerini ve nefs mertebelerini öğrendiğimde şaşırmıştım. Artık kirlian fotoğrafçılığı ile aura rengimiz tesbit edilebiliyor, hepimizin bir rengi var! Tüm çakra merkezlerimizin aktif ve dengede olması bu yüzden önemlidir. Pozitif insanlarda tüm renkler parlak ve canlıdır.

Titreşimimiz yükseldikçe enerjimiz ve rengimiz değişir. Her yoğunluk derecesi çakra rengimizin metafizik karakteristiğini içinde taşır. Her yoğunluk kendi renginden oluşur ve bir üst rengi kendine çekmek için gölgeler. 

Akıl-beden-ruh bileşimi bütünlüğü öğrenilmemiş deneyimler için programlanır. Uzay-zamanda planlanmış kontrollü bir matrixin içinde olduğumuzu düşünebiliriz. Dersler yoluyla İlahi Sistem tarafından dengeli bir biçimde tekamül etmemiz sağlanır. 

Bir çok parçaya ayrılır sonra da tamamlanırız. Paralel evrenlerde farklı deneyimler aynı anda yaşanır. "Sır Kapısı" kitabımı yazdığım dönemde rüyamda Ortaçağda'da sevgi üzerine bir kitap yazdığımı gördüm; bir zaman diliminde bir şey değiştiğinde tüm paralelleri etkiliyor. Harita bellidir, yol bilinir ve belli koşullar içerisinde özgür irade vasıtasıyla deneyim başlar... 


  

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak