Özgürlük
Gerçek özgürlük ruhumuzla uyum içinde olmaktır. Benliğimiz ruhumuza ait ve özlemini duyduğumuz özgürlük içimizdeki gerçeklikte. Kalbimizin en derinlerine inelim ve bizim için neyin gerçek ve önemli olduğunu bulmaya çalışalım. Kalbimizin sesini dinlediğimizde bizi cesaretlendiren, destekleyen ve koruyanı fark ederiz.
İç sesimizi dinlemek ve kendimize zaman ayırmak duygu ve düşüncelerimizi fark etmemize ve gelişmemize yardımcı olur. İçimizdeki merhametli, paylaşımcı, cömert ve sevgi dolu yanımızı görebilmek gerçek özgürlüktür çünkü bizim özümüz sevgi.
En rahat ve huzurlu olduğumuz zamanlar teslimiyet ve güven içinde olduğumuz zamanlardır çünkü bize kendimizi özgür hissettirir. Sevgi arttıkça ışık artar. Hayatımızdaki zorluklar karanlığı görebilmemiz ve aydınlığa dönüştürebilmemiz için karşımızdadır ve kendimiz olmayı başardığımızda içimizdeki sevgi ortaya çıkar.
İç sesimizi dinlemeye ve kendimizi iyi hissettiren şeyleri yapmaya devam edersek çevremizde bizimle eş titreşimli insanlar toplanır, titreşimi uyumsuz olanlar ise uzaklaşır.
Akışa teslim olduğumuzda mücadele ve zorluk gider yerini kolaylık alır, kendimizi iyi hissederiz. İyi veya kötü yoktur ve her şey bütüne hizmet eder. Doğayı gözlemlemek ve nasıl muhteşem bir ahenk ve uyum içinde varolduğunu görmek içgörü yeteneğimizi geliştirir. Her şey yerli yerinde, bize kaos gibi görünen her şey düzen içerir. Doğadaki tek bir canlının yok olması ekolojik dengeyi bozar. Olan her şey olması gerektiği içindir. Eleştirmek, kavga etmek, değiştirmeye çalışmak anlamsız. Tüm bunların yerine güven ve sevgiyi koyalım.
Soru çok net: Haklı olmak mı, mutlu olmak mı istiyoruz?
Bugüne kadar eleştirdik, kınadık, yargıladık, değiştirmek için çaba ve zaman harcadık, faydası oldu mu? Çünkü odaklandığımız her şey büyüyerek hayatımızda kalmaya devam eder!
Kadın cinayetlerini önlemek için değil, kadınları övmek ve yüceltmek için bir araya gelmeliyiz. Rahibe Teresa'ya savaş karşıtı bir gösteriye katılmak isteyip istemediğini soduklarında;
"Barış yanlısı bir yürüyüş yaptığınızda katılırım" demiştir.
Coronavirüs hakkında yapılan yayınlar ve sürekli gösterilen yoğun bakım görüntüleri de topluma korku enerjisi pompalamakta ve insanların frekansını düşürmektedir. Frekans düştüğünde hastalık kaçınılmaz olur. Test yaptırıp korona olduğunu öğrenen kişi korkudan nefes alamaz çünkü bilinçaltına kaydedilen yoğun bakım görüntüleri devreye girer...
🍀💮🍀teşekkürler hocam 🙏
YanıtlaSil🦋
Sil