Düşünceler ve Gerçeklik
Öğrendikçe beynimizde yeni bağlantılar oluşur, beyin sürekli bir şekilde kendini yapılandırır. Düşünmek beynimizdeki devreleri açar ve beyin düşündüğümüz gibi hissetmemizi sağlayan kimyasallar üretir. Bu kimyasallar bedenimizde bir duygu ile eşleşir.
Vücudumuzla sürekli iletişim halinde olan beynimizin, düşüncelerimiz ile oluşturduğu her bağın, her duygunun kimyasal bir karşılığı vardır.
Düşünceler beyne, duygular bedene aittir ancak zamanla bilinçdışı bir şartlanma ile alışkanlıklar oluşur ve beden yönetimi ele alır. Otomatik olarak, farkında olmadan bedenimizin ve duygularımızın oluşturduğu bir gerçeklikte yaşamaya başlarız. Düşünmeden...
Beyin; düşündüğümüz şekilde hissetmemizi sağlamak için daha fazla kimyasal üretmeye başlar, kimyasal düşünceyi, düşünce kimyasalı tetikler ve bir kısır döngü başlar.
Çıkış yolu bulmak istesekte, duygular sonucu oluşan alışkanlıkların esiri olur ve adım atamaz hale geliriz. Nörokimyasal bir dayatmanın etkisinde hayattan zevk alamadan, mutsuz, depresif bir şekilde buluruz kendimizi.
Oysa acı ve mutsuzluktan kurtulmak, değişmek oldukça basittir. Beyne doğru komutlar vermek; hayattan keyif almamızı sağlayan kimyasallar salgılanmasını ve zihnin bedenin kontrolünü ele almasını sağlar.
Beynin bir kayıt olduğunu ve geçmiş düşüncelerimizin bir ürünü olduğunu kavradığımıza göre tüm kontrol düşüncelerimizde, işte bugün bir adım atmanın, güne olumlu düşüncelerle başlamanın ve beynimizin yeni ağlar kurmasına, bize mutluluk verecek kimyasallar üretmesine izin vermenin tam zamanı😍
Yorumlar
Yorum Gönder