Bilinçaltımızdaki Kayıtlar
Bilinçaltımızdaki kayıtlar ile ilgili bloğumda birçok yazı yazdım. Bugün o kayıtları görmek ve silmek üzere bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?
Derin nefesler alarak uyuduğumuz bebekliğimize, neşe -keyif -coşku içinde oyunlar oynadığımız çocukluğumuza gidelim. Nasıl mutlu, korkusuz, endişe ve kaygıdan uzak olduğumuzu hatırlayalım.
İlk kez ne zaman boğulacak gibi hissettik, ne zaman korkudan bacaklarımız titredi ve ne zaman kesik kesik kaygı dolu nefesler almaya başladık?
Hayat oyun ve eğlenceden ibaretken ne zaman yaşamak ağır ve zor gelir oldu? Ne oldu da içimizdeki umut, coşku, yaşam isteği kayboldu ve kendimizi çaresiz, mutsuz, huzursuz, doyumsuz, yanlız hissettik?
En önemli soru ise şu, hangi bilinçaltı kayıtlar bizi bu hale getirdi?
Aile, çevre, eğitim sistemi ve sınavlar bilinçaltımıza hangi kayıtları yükledi de bizi Îlahi Öz'ümüzden böylesine uzak düşürürken kapana kısılmış gibi hissettirdi, bedene hapsetti?
Şimdi kendimize zaman ayıralım ve tüm o kayıtları gözden geçirerek silelim, hiç kimseye kızıp öfkelenmeden. Herşeyin olması gerektiği için olduğunu bilerek ve bugün olduğumuz kişi olmamıza yardım ettikleri için teşekkür ederek.
Biz o kayıtlar değiliz, biz İlahi Öz'ün dünyaya deneyimlemeye gelen parçasıyız, bilinçaltımıza yüklenen kayıtların kurduğu oyunu mu oynamak istiyoruz yoksa oyun kurucu olmak mı? Bu kayıtları farketmenin, örtüleri kaldırmanın, uyanmanın ve yaşamımızı yönetmenin vakti gelmedi mi?
"Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz?" (Enam Süresi)
Derin nefesler alarak uyuduğumuz bebekliğimize, neşe -keyif -coşku içinde oyunlar oynadığımız çocukluğumuza gidelim. Nasıl mutlu, korkusuz, endişe ve kaygıdan uzak olduğumuzu hatırlayalım.
İlk kez ne zaman boğulacak gibi hissettik, ne zaman korkudan bacaklarımız titredi ve ne zaman kesik kesik kaygı dolu nefesler almaya başladık?
Hayat oyun ve eğlenceden ibaretken ne zaman yaşamak ağır ve zor gelir oldu? Ne oldu da içimizdeki umut, coşku, yaşam isteği kayboldu ve kendimizi çaresiz, mutsuz, huzursuz, doyumsuz, yanlız hissettik?
En önemli soru ise şu, hangi bilinçaltı kayıtlar bizi bu hale getirdi?
Aile, çevre, eğitim sistemi ve sınavlar bilinçaltımıza hangi kayıtları yükledi de bizi Îlahi Öz'ümüzden böylesine uzak düşürürken kapana kısılmış gibi hissettirdi, bedene hapsetti?
Şimdi kendimize zaman ayıralım ve tüm o kayıtları gözden geçirerek silelim, hiç kimseye kızıp öfkelenmeden. Herşeyin olması gerektiği için olduğunu bilerek ve bugün olduğumuz kişi olmamıza yardım ettikleri için teşekkür ederek.
Biz o kayıtlar değiliz, biz İlahi Öz'ün dünyaya deneyimlemeye gelen parçasıyız, bilinçaltımıza yüklenen kayıtların kurduğu oyunu mu oynamak istiyoruz yoksa oyun kurucu olmak mı? Bu kayıtları farketmenin, örtüleri kaldırmanın, uyanmanın ve yaşamımızı yönetmenin vakti gelmedi mi?
"Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz?" (Enam Süresi)
Yorumlar
Yorum Gönder