Korku İle Başedebilme Becerisi
Sinir sistemi ve böbrek üstü bezleri aktive olur; adrenalin ve noradrenaline salgılanır, kan basıncı artar, kalp atışları hızlanır ve ana kaslara daha çok kan gönderilir. Yani enerji vücutta öncelikli ihtiyaç olan yere aktarılır. Öncelik hayatta kalmak olduğu için boşaltım ve bağışıklık sistemi kendini kapatır. Korkunun böbreklere zarar vermesinin sebebi budur.
Korku duygusunun sürekli yaşandığını varsayalım. Bu durumda kan sürekli kollara ve bacaklara gider. Bağışıklık sisteminin devre dışı kalması hücre rejenerasyon sistemlerinin kapanmasına sebep olur. Korku dolu bir insanın rahatsızlık yaşaması vücudun tepki verme kapasitesini sınırlar.
Însan beyni hormonlar ile tüm vücudu yöneten ve kontrol eden bir yapıya sahip.
Belli bir duygu sürekli hissedildiği zaman vücutta kalıcı değişiklikler oluşur.
Însan geçici süre mutlu hissetse de geniş vadede hissettiği korku kalıcı değişikler yaptığı için; mutluluğun verdiği iyileşme halini etkisiz kalır. Bağışıklık sistemi normal şartlarda yenebileği hastalıkları yenemez hale gelir.
Bağışıklık sistemimiz ancak pozitif duygular ile aktive olur. Stres pozitif bir duygu olarak kullanılabilir. Stres karşısında ki tutumumuz stresin doğasını etkiler ve oksitosin salgılanarak sorunla baş etme becerisi kazandırır. Ancak stres karşısında çaresizlik ve endişe hissetmek negatif hormanlar salgılanmasına sebep olur. Hangi duyguyu hissedersek hissedelim arka plandaki inançlar olayın yönünü değiştirir.
Pozitif bakış açısı iyileştiren bir rol oynarken negatif bakış açısı hastalığı kaçınılmaz hale getirir. Korkabiliriz ancak korku ile başedebilme becerisine sahip olursak, hastalıkları yenebiliriz. Korkabiliriz, ama üstesinden gelebileceğimize inanarak yılmadan ilerleyelim...Stresi olumlu ve iyileştirici anlamda kullanalım.
Yorumlar
Yorum Gönder