Negatif Çekim Yasası

Hayatımızda tekrarlanan problemler varsa, benzer olayları tekrar tekrar yaşıyorsak, çekim yasasının olumsuz etkisi ile başbaşayız demektir.

Problem yaşadığımız konu ile ilgili sürekli şikayet etmek ve konuşmak odağımızı negatif olana çevirir, sözlerimizin yarattığı manyetik alanı olumsuz kullanmamıza sebep olur. Sonuç olarak negatif çekim yasasının etkilerine maruz kalırız.

Endişe duyduğumuz durumlarda da odaklandığımız enerjiyi büyütürüz. Endişe, negatif enerjiyi güçlendirir.

Korku da davranışlarımızı şekillendirerek, takıntı ve negatif odak oluşturarak,  korktuğumuz olayın başımıza gelmesine yol açar.

Peki ne yapmalıyız?
İlk olarak problemin ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Tarafsız bir kişiye anlatıp, artık gündeme getirmemek tavsiyeler arasında.

Biz problemimiz hakkında konuşarak ve düşünerek problemi daha da büyüttüğümüzü fark ettiğimize göre, negatif konuşmanın ne kadar kötü bir alışkanlık olduğunu ve en büyük zararı kendimize verdiğimizi gördük. Peki bu olumsuz durumdan nasıl kurtulabiliriz?

Hayatımızda olmasını istediğimiz şeyleri, olumlu niyetlerimizi bir günlüğe yazarak başlamaya ne dersiniz?

Zihnimize olumlu düşüncelerin  yerleşebilmesi için olumlu düşünmek gerekiyor. O halde bize mutluluk verecek eğlenceli aktiviteler, takıntılarımızdan kurtulmak ve odak noktamızı değiştirmek için faydalı olabilir. En önemlisi gülümsemek, şükür halinde olmak, dua etmek ve teşekkür etmek😍

Olumlu enerji alanı içinde olduğumuz zaman, doğal bir korunma alanına sahip oluruz. Hayatımıza bakalım ve olumlu olan ne varsa ona tutunalım, olumlu olan ve bize mutluluk veren şeyleri büyütelim.

Hayatımızda belirsizlikler varsa ve ne yapabileceğimizi bilmiyorsak, odak noktamızı kaybettiğimizi düşünüyorsak; çözümü kendi zihnimizde değil, evrenin dilinde aramalıyız. Kader ile ilgili sorularımıza zihnimiz yanıt veremez, cevabı bulmak için evrenin mesajlarını takip edebilmeyi öğrenmek gerekir. Bunun yolu ise tam teslimiyet ve şükür halinde olmaktan geçer.

Evrenin dilini okumak; karşımıza çıkan tesadüflerin farkına varmak, yol gösterici mesajları görebilmektir. Bazen bir kitapla gelir mesaj, bazen tekrarlanan sayılarla, bazen dans eden bir kelebekle😍 Evren her an bizimle konuşur. Evrenin dilini anlarsak, herşeyin olması gerektiği için olduğunu idrak edebiliriz.

Olumsuzluklar yaşıyorsak, geri çekilip hayat akışımızı gözlemlemek gerekir. Hastalık ve kazalar bize gönderilen işaretlerdir. Örneğin boğaz bölgemizde tiroit vb problemler yaşıyorsak, bu bize kendimizi rahat ifade edemediğimizi gösterir. Halsizlik, bitkinlik, uyuşukluk ve depresif hissetmek, kendimize uygun olmayan bir yaşam sürdüğümüz ve yaşam şeklimizi değiştirmemiz gerektiği ile ilgili mesaj veriyor olabilir.

Evrenin işleyişini fark etmek, evrenin dilini okumak, bizim büyük resmin bir parçası olduğumuzu görmemize olanak sağlar. O resmi gördüğümüz AN'da ise huzur ve mutluluk kendiliğinden gelir, yaşadığımız tüm problemler çözülür, sınırsız neşe, keyif, coşku ve ŞÜKÜR halinde oluruz😍

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak