Sezgilerimizi Dinlemek ve Seçimlerimize Güvenmek
Her birimiz çok özeliz, çok seviliyor ve korunuyoruz. Hepimize ilahi mesajlar geliyor. Bazen fark edemiyoruz, sezgilerimizi anlayamıyor, anlamlandıramıyoruz ama aslında bu mesajlar bilgelikle dolu.
Mantığımız, zihnimizin gerçekleri nasıl algıladığı ile ilgilidir. Sezgi ise, ruhun gerçekleri nasıl algıladığı ile ilgilidir. Kısaca sezgi, ruhumuzun sesidir.
Zihnimizi mantığın sınırları içine hapsedersek, sezgi içeri giremez. Önce inanmış olmamız gerekir. İbadet etmek, dua etmek, sevgi dolu ve iyi niyetli olmak farkındalığımızı artırır. Farkındalığımızın artması ise bizi zihnimizin ötesine taşıyarak, sezgilerimizin sesini duymamızı sağlar.
Derinlerde bir yerde herşeyi biliriz. İlk yazım Kalp Sesi'nde sezgi için "Tecrübeden süzülmüş akıl" demiştim. Sezgilerimize güvenir ve onu dinlemeyi öğrenirsek hayatımız kolaylaşır, özellikle herhangi bir konuda kararsızlık yaşıyorsak.
Sezgilerimiz bir şeyin yanlış mı, doğru mu olduğu konusunda bizi yönlendirebilir. Karşımızdaki insanın dürüst olup olmadığını veya önümüzdeki bir seçeneğin bizim için uygun olup olmadığını, sezgilerimizle anlayabiliriz.
Genel olarak mantığımız algıladığımız şeylere karşı çıktığı veya inanmak istemediği için sezgilerimizin bize söylediklerini duymayız, duymadan gelmeyi tercih ederiz. Ancak iş işten geçip pişman olunca "aslında hissetmiştim" diye kızarız kendimize.
Hayatımıza giren insanları seçmek konusunda sezgilerimize güvenmeliyiz. Hayır demek, bizi yargılayan bir insan konumuna sokmaz. Sadece özgür bir şekilde, hayır deme hakkını kullanmış oluruz. Kendi özdeğerimizi koruyabilmek için istemediğimiz bir şeyi yapmamalı, hislerimizin sesini dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Hemen her konuda seçme şansına sahibiz. Unutmayalım ki, seçimlerimiz hayatımızın akışını değiştirir. Ev seçerken, eş seçerken, okul seçerken, arkadaş seçerken, yaşam şekli seçerken hissettiklerimize kulak vermeli, enerjisinin bizimle uyumlu olup olmadığına dikkat etmeliyiz.
Doğru kavramı kişiye göre değişir, başkaları için doğru olan bir şey bizim için yanlış olabilir. Seçimlerimiz yaşam akışımızı yönlendirir. Yaşamı keyif ve coşku dolu yaşamak istiyorsak seçimlerimiz önemli.
Sürü psikolojisinden sıyrılmaya, bize dayatılanları değil de kendi seçimlerimizi yaşamaya, farklı olmaya, bizim için doğru olduğuna inandığımız şeylerin arkasında durmaya hazır mıyız?
Ayırt edebilmek, bize dayatılan her şeyi kabul etmemek beceri ister. Bu herhangi bir ürünü almamız için pazarlama taktiği olabileceği gibi, yaşam şekli dayatması da olabilir. (Genellikle diğer insanlardan farklıysak çoğunluğa uyum sağlamadığımız için eleştirilere maruz kalabiliriz.)
Bir şeyin doğru olmadığını düşünüyorsak;
İç sesimizi dinlemeli ve kendimiz için uygun olanı seçmeliyiz. Bizim için neyin doğru olduğunu bilemeyebiliriz, bunu ancak YARATICI bilir fakat biz zihnimizi uyanık tutarsak, sezgilerimizin bize rehberlik etmesine izin verebiliriz.
Herhangi bir seçim yapmak zorunda olduğumuzda, duygularımızı yoklayalım. Kendimizi sevgi dolu, huzurlu, mutlu hissediyorsak, bu bizim için doğru karardır.
Ancak kaygı, korku ile doluysak ve kendimizi güvende hissetmiyorsak, karar vermeden önce birkez daha düşünelim. İlahi bilgelikle dolu olan hislerimizi dinlemeyi öğrendiğimizde, bizi asla yanıltmadığını fark edeceğiz.
Farklılıklarımıza saygı duyarak birbirimizi sevelim ve farkındalığımızı artırmak için çaba göstererek, sevgi dolu bir dünya yaratalım birlikte😍
Mantığımız, zihnimizin gerçekleri nasıl algıladığı ile ilgilidir. Sezgi ise, ruhun gerçekleri nasıl algıladığı ile ilgilidir. Kısaca sezgi, ruhumuzun sesidir.
Zihnimizi mantığın sınırları içine hapsedersek, sezgi içeri giremez. Önce inanmış olmamız gerekir. İbadet etmek, dua etmek, sevgi dolu ve iyi niyetli olmak farkındalığımızı artırır. Farkındalığımızın artması ise bizi zihnimizin ötesine taşıyarak, sezgilerimizin sesini duymamızı sağlar.
Derinlerde bir yerde herşeyi biliriz. İlk yazım Kalp Sesi'nde sezgi için "Tecrübeden süzülmüş akıl" demiştim. Sezgilerimize güvenir ve onu dinlemeyi öğrenirsek hayatımız kolaylaşır, özellikle herhangi bir konuda kararsızlık yaşıyorsak.
Sezgilerimiz bir şeyin yanlış mı, doğru mu olduğu konusunda bizi yönlendirebilir. Karşımızdaki insanın dürüst olup olmadığını veya önümüzdeki bir seçeneğin bizim için uygun olup olmadığını, sezgilerimizle anlayabiliriz.
Genel olarak mantığımız algıladığımız şeylere karşı çıktığı veya inanmak istemediği için sezgilerimizin bize söylediklerini duymayız, duymadan gelmeyi tercih ederiz. Ancak iş işten geçip pişman olunca "aslında hissetmiştim" diye kızarız kendimize.
Hayatımıza giren insanları seçmek konusunda sezgilerimize güvenmeliyiz. Hayır demek, bizi yargılayan bir insan konumuna sokmaz. Sadece özgür bir şekilde, hayır deme hakkını kullanmış oluruz. Kendi özdeğerimizi koruyabilmek için istemediğimiz bir şeyi yapmamalı, hislerimizin sesini dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Hemen her konuda seçme şansına sahibiz. Unutmayalım ki, seçimlerimiz hayatımızın akışını değiştirir. Ev seçerken, eş seçerken, okul seçerken, arkadaş seçerken, yaşam şekli seçerken hissettiklerimize kulak vermeli, enerjisinin bizimle uyumlu olup olmadığına dikkat etmeliyiz.
Doğru kavramı kişiye göre değişir, başkaları için doğru olan bir şey bizim için yanlış olabilir. Seçimlerimiz yaşam akışımızı yönlendirir. Yaşamı keyif ve coşku dolu yaşamak istiyorsak seçimlerimiz önemli.
Sürü psikolojisinden sıyrılmaya, bize dayatılanları değil de kendi seçimlerimizi yaşamaya, farklı olmaya, bizim için doğru olduğuna inandığımız şeylerin arkasında durmaya hazır mıyız?
Ayırt edebilmek, bize dayatılan her şeyi kabul etmemek beceri ister. Bu herhangi bir ürünü almamız için pazarlama taktiği olabileceği gibi, yaşam şekli dayatması da olabilir. (Genellikle diğer insanlardan farklıysak çoğunluğa uyum sağlamadığımız için eleştirilere maruz kalabiliriz.)
Bir şeyin doğru olmadığını düşünüyorsak;
İç sesimizi dinlemeli ve kendimiz için uygun olanı seçmeliyiz. Bizim için neyin doğru olduğunu bilemeyebiliriz, bunu ancak YARATICI bilir fakat biz zihnimizi uyanık tutarsak, sezgilerimizin bize rehberlik etmesine izin verebiliriz.
Herhangi bir seçim yapmak zorunda olduğumuzda, duygularımızı yoklayalım. Kendimizi sevgi dolu, huzurlu, mutlu hissediyorsak, bu bizim için doğru karardır.
Ancak kaygı, korku ile doluysak ve kendimizi güvende hissetmiyorsak, karar vermeden önce birkez daha düşünelim. İlahi bilgelikle dolu olan hislerimizi dinlemeyi öğrendiğimizde, bizi asla yanıltmadığını fark edeceğiz.
Farklılıklarımıza saygı duyarak birbirimizi sevelim ve farkındalığımızı artırmak için çaba göstererek, sevgi dolu bir dünya yaratalım birlikte😍
Dogru tespitlerle dolu bir yazi olmus
YanıtlaSilElinize,yüreginize saglik 👏👏👏
Teşekkürler😍
YanıtlaSil🙏👏💧
YanıtlaSil