An'da Yaşamak ve Çekim Yasası
Geleceğimizin şifresi AN'da saklı. Geçmişe veya geleceğe odaklanarak enerjimizi tüketiyoruz. Oysa dün geçti, yarın ise henüz gelmedi. "Dün rüya, yarın hayaldir. Dünü mutlu, yarını umutlu yapan bugündür."
İçtiğimiz bir fincan kahveden, esen rüzgardan, içimizi ısıtan güneşten keyif alabilmek, kısaca yaşadığımız her an'ın tadını çıkarabilmek hem bedensel hem ruhsal sağlığımız için büyük önem taşır.
Etrafımıza yaydığımız titreşim huzurlu ve olumlu olmalı ki, hayatımıza huzurlu ve olumlu insanları ve olayları çekebilelim.
İçtiğimiz bir fincan kahveden, esen rüzgardan, içimizi ısıtan güneşten keyif alabilmek, kısaca yaşadığımız her an'ın tadını çıkarabilmek hem bedensel hem ruhsal sağlığımız için büyük önem taşır.
Etrafımıza yaydığımız titreşim huzurlu ve olumlu olmalı ki, hayatımıza huzurlu ve olumlu insanları ve olayları çekebilelim.
Bedenimizin oluşturduğu manyetik alan ile düşüncelerimiz ve duygularımız sonucu oluşan hislerimizi sürekli yayarız ve sonuç olarak yaydığımız frekansla uyumlu olan olay ve kişileri kendimize çekeriz.
Örneğin yokluk enerjisi yayan bir kişiye para gelmez, öfke enerjisi yayan bir kişi huzurlu bir ortamı hayatına çekemez.
Karşımıza çıkan kişi ve olaylar bize bizi anlatır. Hayatımızdaki olayları ve kişileri tarafsız bir gözle seyretmeyi, hayatımıza gözlemci gözü ile bakmayı başarabilirsek; her şeyin bizim yansımamız olduğunu, her şeyin bizden bize olduğunu, odak noktasının biz olduğumuzu görebiliriz.
Örneğin yokluk enerjisi yayan bir kişiye para gelmez, öfke enerjisi yayan bir kişi huzurlu bir ortamı hayatına çekemez.
Karşımıza çıkan kişi ve olaylar bize bizi anlatır. Hayatımızdaki olayları ve kişileri tarafsız bir gözle seyretmeyi, hayatımıza gözlemci gözü ile bakmayı başarabilirsek; her şeyin bizim yansımamız olduğunu, her şeyin bizden bize olduğunu, odak noktasının biz olduğumuzu görebiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder