Negatif Duyguların Bedenimiz Üzerindeki Etkileri

"Koşulsuz Sevme" adlı yazımda öfke duygusunun bizi hasta edeceğini yazmıştım. Bugün bastırılmış duygular ve hastalıklar konusunda yazacağım.

De.John Sarno 'nun "Zihin Beden Reçetesi" adlı kitabını okuduktan sonra hastalıkların hepsinin duygusal bir bağlantısı olduğu kanaati iyice güçlendi bende.

Şöyle bir yoklayalım kendimizi, ağrılarımızın arttığı, hasta olduğumuz dönemler genellikle ruhsal sıkıntılar yaşadığımız zamanlara denk gelir. Eğer huzur da isek kolay kolay hasta olmayız  ama moralimiz bozuksa daha kolay hastalanırız.

Vücudumuz mükemmel bir ahenk içinde. Herhangi bir yerimizde sorun olduğunda direnç sistemimiz devreye giriyor ve sorunu gideriyor. Ben hep vücudumun içinde bir doktor olduğunu düşünürüm ve o doktora güvenirim.
Kendimi rahatsız hissettiğimde ondan yardım isterim.


Gelelim öfke konusuna:
Beyin öfkeyi saptırmak için mücadele eder. Bu otomatik olarak gerçekleşen  biliçdışı bir durumdur. Yolunda gitmeyen ama tanımlayamadığı bu durumu bize ağrı olarak yansıtır.

Peki ne yapmalıyız?

Ağrıya odaklanmak yerine bastırılmış öfke mizi düşünmeliyiz. Bilinçdışı zihnimiz bilinçli zihnimiz gibi mantıklı değildir. Bastırılmış öfkemizin dikkatimizi çekmek için ağrı oluşturduğunu farkedersek sorunu çözmüş oluruz. Bilinçdışı zihin öfkeden hayrete düşer ve buna göre hareket eder. Öfkelendiğimizde bunun son derece insani olduğunu bilmeli ve öfkemizi
bastırmak yerine kabul etmeliyiz. Bu çaba beynin stratejisini bozacak karşı bir ataktır.
Ağrı olduğunda beynimizle konuşalım. Beynimize bedensel ağrının zararsız olduğunu bildiğimizi bunun bastırılmış öfkeden kaçış olduğunu ve artık gözümüzü korkutma planına gerek olmadığını söyleyelim.

Hayatımızdaki tüm baskıların listesini yapalım (mükemmeliyetçilik, çocukluktan kalma kızgınlıklarımız, vicdan, gündelik hayatın getirdiği yükler ve benzeri...)

Her gün kendimize kısa bir süre ayıralım ve huzur da olmak için ne yapmamız gerektiğini düşünelim. Dua edelim.

Bedensel aktiviteye önem verelim, hareketli olalım.

Ağrının amacı bilinçdışı beynin bizi duygusal olarak yaşadıklarımızdan uzaklaştırıp dikkatimizi beden üzerine çevirmesidir. Biz odak noktamızı  bastırılmış duygularımıza çevirirsek sorunu kökten çözeriz.

Kim bilir belki birgün bilinçdışı beynimiz duygularımızı ve bize hissettirdiklerini öğrenir ve bizde ağrılardan kurtuluruz.


Gülse Birsel'in dediği gibi:
"Beyin dediğin bir buçuk kiloluk yağ ve su karışımı. Ciddiye alma. Yüzün gülünce beyin hemen ona kanıyor, işler yolunda zannediyor. Saf saf basıyor serotonini. Ota böceğe gül! Hiçbir işe yaramasa , en azından mahallede, vaay, işi gücü yolunda galiba derler, havan olur."

Sağlıklı bir gün olsun bugün.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak