Sevgi Yolu

Düşünce gücümüzü fark ettiğimizde; kendimizi BULmaya ve çevremizde olan biteni fark ederek okumaya başladığımızda; kendimizi BİLmeye başlarız. 

Bedenimizi ve beynimizi doğru bir şekilde kullanmaya başladığımızda ise; kendimiz OLuruz. Beynimiz bir uzay gemisidir ve tüm nöronlarımız aktifleştiğinde frekansımız öylesine yükselir ki bir çok kapının açılmasını sağlar.

Koşulsuz sevgi frekansı çok yüksek bir duygudur ve sevgi ile titreşmeye başladığımızda kalbimizdeki kilit açılır. Kalp mana dünyasının kapısıdır ve açıldığında yüksek frekanslı alanlara ulaşmaya, oradan bilgi almaya başlarız. Önümüzde sırat köprüsü olan boğaz çakrası ve yıldız kapısı olan alın çakrası bulunur. Sırat köprüsünden geçip alın çakramızdaki yıldız kapısını açtığımızda düşünce ve telapati gücüyle öte alemlere ışınlanmaya başlarız. Alemler arasında seyahat özgürlüğü kazanırız.

Mana dünyasına açılan kapının anahtarı sevgidir. 

Zihnimiz ya yaratır ya da hayatta kalmaya çalışır. Hayatta kalmaya çalışmak stres oluşturur ve bedenimizin dengesini bozar. Stres kısa süreli olduğunda beden kısa sürede onarabilir ancak sürekli stres altında yaşadığımızda büyüme ve onarım için yeterli enerji kalmadığından beden yıpranmaya başlar. Düşüncelerimiz yoluyla bedenimizi hasta edebileceğimiz gibi onarabiliriz de... 

Duygusal tepkilerimizi kontrol edemediğimizde duygularımız ile bağlantılı olarak salgılanan kimyasallar sonucu mizacımız oluşur. Ezberlediğimiz duygusal tepki kişiliğimiz haline gelir! Öfkeli, kıskanç, gamlı, uyumsuz veya alıngan bir insan olmak gibi... Duygusal tepkilerimizi bir elbise gibi giyinerek kendimize bir kimlik tanımlarız. Aynı duyguyu yaşamak için senaryolar yaratır ve kendi düşüncelerimize bağımlı hale geliriz.

Olasılıklarla dolu bir evrende mutlu ve huzurlu yaşamak elimizde olmasına rağmen, soruna odaklanarak düşüncelerimizin yaratıcı gücünden uzak kaldığımız için kurban rolüne bürünürüz. Seçme şansına sahibiz ve kendi mükemmel hayatımızı yaşamak elimizde. Evrenin sırrı titreşimdir ve titreşimimizle ilgili alana bağlanarak gerçekliğimizi yapılandırırız. O halde güne minnet ve sevgi duyguları ile titreşerek başlayalım ki sevgi dolu hayatımızı yapılandırabilelim. Sevgi ve huzur dolu bir gün diliyorum.