Çoşku Dolu Yaşamanın Formülü

DNA' mızda kayıtlı olan bilgiler yaşamımızı şekillendirir. Tek bir gende kayıtlı olan bilgi bedenimizdeki trilyonlarca hücrenin her birinde kayıtlıdır. Hücre çekirdeğindeki genler bilgiyi depolar; bu devasa bilgi okyanusunun içinde genlerin belli durumlar içinde nasıl çalışacağını ve çalışmayı durduracağını içeren talimatlar da bulunur. Genetikçiler bu durumu "açma/ kapama mekanizması" olarak adlandırmış. (Jacob ve Monod' un koli basili deneyini inceleyebilirsiniz)

Bedenimizde sürekli kimyasal tepkimeler yaşanır ve genlerimizin sadece yüzde 5-10 u işlevseldir. Gizli gücümüzün kullanılmayan genlerde saklı olduğu düşünülür! 

İçsel durumumuzu değiştirerek çoşku dolu ve minnettar bir şekilde başlayalım güne🌞 bunu yaptığımızda niyetimizi yüksek bir frekansla besleriz. Uzun süre minnettarlık duygusu içinde yaşadığımızda ve istediğimiz kişi olmak üzere çaba sarfettiğimizde genlerimizdeki reseptörler uyarılır, gen açılır ve yaşamın ifadesi olan yeni bir protein üretir. Genlerimiz protein ürettiği için genlerimizi farklı bir şekilde uyardığımızda üretilen proteinlerde farklılaşır. Farklı düşünerek içsel dünyamızda değişiklik yaratabiliriz. 

Burada önemli olan nokta şu; genlerimize sinyalleri kim gönderiyor? Biz mi, çevremiz mi? Eskiden genlerin hastalık yarattığı düşünülürdü ancak artık genlerin çevreden gelen sinyaller doğrultusunda hastalık yarattığını biliyoruz. Düşünce tarzımız bizi hasta edebileceği gibi iyileştirebilir de! 

Bedenimize bolluğu ve sağlıklı olmayı öğretmek mümkün. Yeni genler oluşturmak istiyorsak doğru sinyalleri göndermeliyiz. Bunun için düşüncemizi kalbimizde derin bir inançla besleyerek güçlendirmemiz gerekir. 

Genlerimizi harekete geçirerek muhteşem yeteneklerimizi harekete geçirebiliriz. Uyuyan genlerimizi uyandırmak yeterli. Çevre ve dış etkenler genlerimizin işleyişini değiştirebilir. Mutlu ve huzurlu olmamızı sağlayan genlerimizi uyandırmaya ne dersiniz? Düşünce gücümüzü etkin bir şekilde kullanmayı başardığımızda bize zarar veren genleri kapatabilir, yararlı genleri harekete geçirerek coşku dolu yaşayabiliriz.

Varoluş halimizi değiştirdiğimizde yeni genler üretiriz. Genin açılması için olmak istediğimiz hali tekrar tekrar kodlamalıyız ki geni açarak yeni proteinler üretebilmesini sağlayalım. Otonom sinir sistemimiz yeterli şekilde uyarıldığında yeni halimizi kaydeder ve bizim için çalışmaya başlar!

Bedenimizde gerçekleşenler genlerimizde yazılı olanlardır. En büyük şansımız devasa bir bilgi okyanusunda sayısız seçeneğe sahip olmamız. Yani hem bizi hasta eden hem de hastalığı bastıran genlere sahibiz. Seçim bizim! 

Bilgelik, kalbimizin derinlerinden gelen, içten duygular uyandıran iş ve ilişkileri seçerek, coşku dolu yaşayabilmektir...

Not: Bu konuda daha geniş bilgi için Dr Kazuo Murakami' nin "Genlerinizi Uyandırın" kitabını okuyabilirsiniz.