Evrensel Yasalar

Kainat bir bütün ve her birimiz bütünün parçalarıyız. Bütünden ayrı olduğumuzu düşünüp, kendimizi ayrıştırırsak kainatın bilgisine ulaşamayız. Oysa bütünün bir parçası olduğumuzu idrak edersek hislerimiz güçlenir. Hissetmek kalbimizi açar ve dengeler. Kalp dengelenince dünyayı ve sonsuzluğu kavrar ve koşulsuz sevgi ile dolmaya başlar içimiz.

Koşulsuz sevgi ışık yayar ve herkesi kucaklar. "Yaratılanı severim, Yaradan'dan ötürü" diyen Yunus Emre gibi. Bütünle bir olduğunu hisseden kişi herşeyi olduğu gibi kabul eder. Yargılama olmadığı için öfkenin yerini şefkat alır.

Kalp gözümüz açıldığında temizlenme ve arınma yolculuğumuz başlar. Bu yolculuğa çıkmak istiyorsak niyet edebiliriz.

Kalp katılaştığında kızgınlık, öfke ve itirazlar başlar. Kazalar, şanssızlıklar, acılar, kayıplar gelir ardı sıra. İlahi yasalarla uyumlu olmayan kişide sıkıntılar oluşur. Hastalıklar şikayet ve öfkenin bedende dışa vurumudur. Sevilmediğine inanan kalp hasta olur. Sevgi kalbin şifasıdır.

Anadolu'da acı çekince kalbe vurulur ki kapanan timüs bezi açılsın. Acı çekince timüs bezi büzüşür ve kapanır. Ergenlik döneminde büyümeyi ve hayatımız boyunca korunmamızı sağlayan timüs bezi kapanırsa bedenimizde kalıcı hasar oluşabilir. Timüs bezi iyi çalıştığında ise; kalp gözümüz açılır.

Evrenin yasası hepimize eşit davranır. Herşey mükemmel bir matematiktir. Yasa der ki;
"Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste."
"Ne ekersen, onu biçersin."
"Söz büyüdür."
"Ne düşünürsen, o olursun."
"Üzüm üzüme baka baka kararır."
"Bugünün işini yarına bırakma."
"Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim."
"Allah dağına göre kar verir."
"Gözün ile değil, yüreğin ile hüküm ver."
"Gönül kırma."
...................................



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak