Solucan Delikleri

Albert Einstein ve Nathan Rosen 1935 yılında Genel Görelilik Kuramını kullanarak uzay - zaman içinde köprülerin var olduğu önermesinde bulunurlar ve bunları solucan delikleri olarak adlandırırlar.

Kadim Mısır Uygarlığı Tanrılarından Horus'un bu sözü oldukça düşündürücü:
 "Yıldızların kararıp düştükleri dev kuyular gördüm."

Horus solucan deliklerinden mi bahsetmiş?

Mistik kaynaklarda Hızır'ın da farklı boyutlarda yolculuk yaptığından bahsedilir.
Tasavvufta tayyi mekan (mekanın aşılması, yok edilmesi) olarak isimlendirilen ışınlanma Kuran'da; Hızır'a Belkıs'ın tahtının göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir zamanda getirilmesi kıssasında anlatılır. Hz. Muhammed'in Miracı, Hz. İsa'nın göğe yükselmesi ve Hz. İdris ile ilgili kıssaya da göz atabilirsiniz.

Mevlana'nın aynı anda hem hac esnasında Kabe'de, hem de Konya'da görüldüğüne dair hikayeler anlatılır. Mevlana'nın komşusundan hediye gelen baklavanın yarısını, komşusunun hac görevini yapan kocasına götürdüğünü, hac dönüşü adam tepsiyi eve getirince, karısının hayretler içinde kaldığını anlatan bir hikaye okumuştum.

Uçaklara boşuna para verdiğimizi, arabalarla saatlerce yolculuk yaparak zaman kaybettiğimizi düşünebiliriz. İstediğimiz zaman istediğimiz yerde olabilmek, hayalini kurmak bile çok güzel. Hayatımın büyük bölümü yollarda geçen benim için, ışınlanmak harika bir şey😍Nefsimize hükmedebilsek, maddeden sıyrılıp mana olabilsek istediğimiz yere ışınlanabilmek mümkün olabilir mi acaba? Uykumuzda her gece yaptığımız tayyi mekanı, uyanıkken de yapabilmek neden mümkün olmasın!

Gelecekle ilgili haber veren rüyalar, solucan deliğinden geçerek başka bir alemden yaşantımıza bakmamız olabilir mi? Allah katında zaman ve mekan olmadığına ve her şey anda yaşandığına göre, neden olmasın?

Lütfi Filiz Noktanın Sonsuzluğu adlı kitabında: "Her insan başlı başına bir dünyadır. Rüya ise insanın kendi dünyasında dolaşması veya dolaştırılması dır." diye yazmış.

Din ve Bilim (zaman)  konusunda, alemler arasında zamanın aynı olmadığından bahsetmiştik. Dünyada bize çok uzun gibi  gelen insan ömrü, yukarıdaki bir boyuttan bakınca kısa bir zaman ise, üst boyuta yolculuk edebilen bir ruh geleceği göremez mi?

Şimdi bu konu ile ilgili çok şaşırtıcı, Mısır Piramitleri'nde bulunmuş bir yazıyı paylaşmak istiyorum:

"Ey insanoğlu;
Bu parşomende yazılanları iyi oku.
Oku; burada, varolmadığın günleri bulacaksın.
Eğer Tanrıların bahsettiği bilgeliğe sahipsen..
Oku çocuğum sana çok uzaklardan henüz ulaşan geçmiş ve geleceğin sırlarını oku...
İnsanoğlu ebediyetten bu güne kadar sadece burada yaşamadı...
Bir çok yerde, zamanda, dünyada yaşadı.
Her birinin arasında karanlık perdesi var.
Ve şimdi kapılar açılacak ve başlangıçtan beri varolan tüm karanlık tüneller aydınlanıp görünecekler.
İnancımız bize sonsuz yaşamı öğretti.
Şimdi ebediyeti, sonun ve başlangıcın olmadığını anladık, bu bir sonsuz daire.
Çember yasasına göre; Eğer bir şey doğruysa her şey doğrudur.
Yaratıcı çeşitli şekillerde yüzünü gösterdi.
Aslında o birdir.
İstedi ki tek bir Tanrı olarak bilinsin.
Görünmeyen zamanların kudreti ruhların tümünü bağlayacak.
Dünya öldüğünde, sona geldiğinde ve bu arada, bütün ayrı geçmişler onlara açıklanmış olacak."

Aklıma Sevgili Sezen Aksu'nun şarkısı geldi, noktayı bu güzel şarkının sözleri ile koyalım:

"Haydi gel benimle ol
Oturup yıldızlardan, bakalım dünyadaki neslimize
Or'daki sevgililer, özenip birer birer
Gün olur erişirler ikimize..."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak