Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Parçacık ve Dalga

Resim
Atom bombasının keşfinden beri insan bilincinin ve toplu bilincin fiziksel gerçekliği etkilediğini biliyoruz. Bilinçli bir gözlemci olduğunda dalgaların parçacık şeklinde davrandığını ve dalga fonksiyonunun çöktüğünü de... İnsanların niyeti maddenin yapısını ve fiziksel gerçekliği etkiler.  Kuantum fiziği alanı oluşturan bu dalga fonksiyonunu izler ve bunu anlamak için; titreşim, frekans, dalgalar, atomaltı parçacıklar, canlılar ve gezegenlerin hangi dili konuştuğunu bulmaya çalışır. Tüm evreni bir arada tutan gizli müziğin sesini duymaya çalışır. "Ol" diyerek olduran sesi...Bu sesi duymak Yaradanı ve tüm sistemi okumamızı sağlar... İnsanların bilinçleri arasında büyük farklılıklar var. Evrende her bir birey eşit haklara sahip bir biçimde gerçekliği yaratıyor. Güçlüler enerjiyi güçsüzlerden alıyor ve denge sağlanıyor. Tüm bu yaratımın arkasında ise bilinçli zeki bir varlık var. Allah var... Zihin ve beden arasında sürekli bir etkileşim var. Zihindeki gerginlik bedeni hasta ed...

Bilinçli Seçim

Resim
Neden-sonuç kanunu hayatımızı şekillendirir. Eğer şu anda yaşadıklarımızı beğenmiyorsak yeni seçimler yaparak geleceğimizi değiştirebiliriz. Biraz iç gözlem yaparak yaşadıklarımızın hangi seçimlerimizin sonucu olduğunu sorgulamak bizi özgürleştirir. Evreni gözümüzde muhteşem bir orkestra olarak canlandırmak ve akışa ayak uydurduğumuzda her şeyin kolaylıkla akacağını bilmek uyum ve kabul içerisinde olmamızı sağlar ve enerjinin akmasını kolaylaştırır. İçimizdeki güven duygusu ve daha az çaba ile dileklerimizin yerine gelmesi, yaşadığımız eşzamanlılıklar, yargılamanın yerini kabulün alması, evrenin matematiğini kavramak, evrensel yasaları idrak etmek ve içimizden taşan koşulsuz sevgi ilahi sistem ile uyumlandığımızı gösterir. Değer vermek, sorumluluk almak, korumak, doğaya, insanlara ve bedenimize saygı duymak, yaptığımız seçimlerde bütünün hayrını gözetmek hayatımızdaki olumlu enerjileri çoğaltır. Seçmeden önce görmek istediğimiz şeylerin tohumunu hayatımıza ekelim. Bolluk bilinci içeris...

Meditasyon

Resim
Duyduğumuz sesleri tanımlamaya çalışmadan dinler ve anlam çıkarmadan geçip gitmelerine izin verirsek meditatif bir hal içinde oluruz.  Hiç düşünmeden ya da beynimize "nefes al" komutu vermeden nefes alıp vermeye devam ederiz. Bilinçaltımız nefes alıp verme işlemini otomatik olarak gerçekleştirdiği gibi pek çok konuda bizi yönetir ve kontrol eder. Biz onu gözlemleyip fark edene, gözlemci konumuna geçene kadar!  Düşüncelerimizi dinleyelim ve geçip gitmesine izin verelim. Düşüncelerimizi onlara dahil olmadan gürültü dinler gibi dinlediğimizde gözlemci konumuna geçer ve farkındalıklı bir hal deneyimleriz. Gözlemci olmayı başardığımızda dış dünyamız değişmeye başlar.  Farkındalıklı nefes almak, yavaşlamak, gözlemlemek, kontrol etmeyi bırakmak ve evrene uyumlanmak an'da kalmaktır. Hayatı meditasyon yapar gibi yaşamak, olaylara tepki vererek enerjimizi tepki verdiğimiz insan ve olaylara aktarmak yerine her şeyin olması gerektiği için olduğunu anlamak ve endişeyi bırakarak olanı ...

Frekans

Resim
Gördüğümüz tüm evren enerjinin titreşmesi ve salınımından ibaret. Biz de titreşen enerjiden ibaretiz ve enerjimiz yükseldikçe hislerimiz, algımız ve hayata bakışımız değişir. Atomlardan oluşan bir evrende varlığımızı sürdürüyoruz ve dış dünya ile etkileşim halindeyiz. Bu yüzden frekansı yüksek yerlerde bulunmak ve frekansı yüksek insanlarla vakit geçirmek enerjimizi yükseltir.  İnsan olmak için ne kadar hızlı titreştiğimizi bir düşünün. İnsanı oluşturan milyonlarca hücre var ve hepsi bize hizmet etmek için yaşıyor. Frekansımız düştüğünde ise hücre ölümleri, hastalıklar ve yaşlılık artıyor. Dünyanın da bir frekansı var ve dünya frekansı bizim frekansımızı etkiliyor. Bizim frekansımızın hücrelerimizin frekansını etkilediği gibi! Son yapılan çalışmalar gösterdi ki DNA' mız farklı frekanslarda ışık saçıyor. Bütün canlıların bir enerjisi ve ışığı var. Fotonlar arasında sürekli bir etkileşim söz konusu, hem organizmanın içinde hem de dışında.  Belli frekanslar bakteri ve virüsleri y...

İçimizde Kaç Tane Ben Var?

Resim
Dış dünya ile iletişim kurmamızı sağlayan 'ben' dediğimiz benliğimiz yani kişiliğimiz var. Bir de bir çoğumuzun yüzleşmeye bile cesaret edemediği gölge benliklerimiz. Genellikle bastırdığımız, görmezden geldiğimiz gölge benliklerimiz! İçimizde konuşan, düşünen, istekleri olan başka 'benler'! Bir yanımızı kabul ederken diğer yanımızı reddetmek mümkün mü? Jung; "Gölge yönümüzü tanımak, kusursuz olmadığımızı kabul etmemiz için bize gereken alçak gönüllülüğü sağlar. Ve insani bir ilişki kurulabilmesi için tam da bu bilinçli kabullenmeye ve saygıya ihtiyacımız var" der.  Kendimizi tanımak ve geliştirme çabası içinde olmak kaderi değiştirir. Evrende zaman, mekan ve sınırlar olmadığına göre an'da gerçekleşen bir değişim geçmiş ve geleceği dolayısıyla kaderimizi değiştirir. Gölge benliklerimiz kendimizi geliştirmek, dönüştürmek ve değiştirmek için gerekenleri bize gösterir. Düşünce yapımız değiştiğinde; duygularımız, davranışlarımız dolayısıyla kaderimiz değişir. ...

Gölge Benliklerimiz

Resim
İnanç; İlahi sisteme güvenmek ve olan her şeyin bize ve gelişimimize hizmet ettiğini bilmektir. Korkunun pompalandığı bir dönemde yaşıyoruz çünkü insanlık bilincinin sevgiye evrilmesini önlemeye çalışan karanlık enerjiler var. Bizim bir parçamız olan ve bizden beslenen karanlık gölgelerimiz! Korku enerjisi ile frekansımızı düşürmeye çalışan gölge benliklerimiz! Bu öyle bir dönem ki bireysel ve kollektif bilinçte büyük sıçramalar yaratacak güçte. Evimizde kalmaya ve gerçekliğimizi sorgulamaya yönlendiriliyoruz. Çünkü tüm cevaplar içimizde, özümüzde gizli. Biz kimiz? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Yaşam amacımız ne? Artık tüm bu soruları sormanın ve uyanmanın vakti gelmedi mi? Tüm sistemin bize hizmet etmek için var olduğunu görmenin ve akışa ayak uydurarak sevgiyle ışıldamanın tam vakti... Dış görünüşü yaldızlı ama içi bomboş şeyleri görmenin tam vakti... İçimizdeki gücü fark etmenin ve denize bir yıldız atmanın tam vakti... Uyanmanın tam vakti...Deneyimlerimizi bilgeliğe dönüştürere...

Morfik Alan

Resim
Genetik kodlarımızı içeren DNA'mızda bir çok bilgi şifrelenerek saklanır ve DNA iplikçiklerinin çevresinde atalardan aktarılan tüm bilgi ve deneyimlerin mevcut olduğu bir alan vardır. Makro alemde ne varsa mikro alemde de vardır. Dolayısıyla hücre alandan aldığı bilgi ile şekillenir. İnsanın çevresinde de aura dediğimiz bir alan bulunur ve dünyamızın da aurası vardır. Beynimiz gün boyunca düşünerek ve deneyimleyerek yeni kayıtlar oluşturur ve gün sonunda tüm deneyimler ortak bilinç alanına aktarılır. Rüyalarımız deneyimlerimizin ve düşüncelerimizin değerlendirilerek bu alanda bir sonuca ulaşılmasıdır. Rupert Shaldrake'e göre; "Evrende bir olay sürekli tekrarlandığında morfik bir alan oluşuyor ve bu alanla kurulan rezonans aynı durumun başka yerlerde de tekrarlanma olasılığını artırıyor. Yani bir davranış modeli bir kere ortaya çıktığında değişim başlıyor, uzun süre tekrar edildiğinde ise bunun morfik rezonansı tüm türü etkiliyor." Yüz maymun deneyinde olduğu gibi! Tüm...

Enerji ve Gerçeklik

Resim
Hayatımıza anlam katma arayışı sorgulamayı da beraberinde getirir ve zihnimizin ulaşılamayan kısımlarına ulaşmak için yaptığımız tüm çalışmalar farkındalığımızı artırır. Tüm evren enerjiden oluştuğuna ve düsüncelerimizin bir titreşimi olduğuna göre neleri düşündüğümüz ve evrene hangi mesajları ilettiğimiz önemli! Kulağa gelen ses, göze gelen ışık, dokunma, tat alma, koklama duyu organlarımız tarafından beynimize gönderilen elektrik sinyallerinin beynimiz tarafından yorumlanmasıdır...Duyma, görme, koklama, tat alma, dokunma kapalı ve karanlık bir kutu olan beynimizin yorumudur! Beynimiz duyu organlarımızın gönderdiği elektrik sinyallerini yorumlayarak dış dünyamızı inşa eder! Dışımızdaki dünya beynimizin yorumundan ibaret! Evren galaksi görünümünde olan beynimizde, her şeyi beynimizin yorumuna göre algılıyoruz!  Renk vardır diyebilir miyiz? Farklı ışık enerjilerine beynimiz isim verdiğine göre; renk var mıdır? Ses, basınç dalgalarının yorumu olduğuna göre; ses var mıdır?  "Var ...

Nurani Akıl

Resim
        Ruh ve beden... Tutku ve ihtiraslarımız bedenimize, paylaşmak ve sevgi ise ruhumuza aittir. Ruhumuz saf sevgidir ve Allah'ın mekanı olan vicdanımızda açığa çıkar.    Duygularımız, düşüncelerimizin kalbimizde oluşturduğu dalgalardır. Duygu ve düşüncelerimiz bedene aittir ve kin, öfke, kıskançlık, kibir, nefret gibi düşüncelerimiz kalp gözümüzü kapatarak cehennem sarmalının içine sokar bizi. Duygu ve düşüncelerimizi kontrol ederek zihin ve beden kalıplarından kurtulmayı başardığımızda yani 'ben' demekten vazgeçtiğimizde; akla sevgi akmaya başlar, akıl aydınlanır ve 'Nurani Akıl' devreye girer. Nurani akıl; sevgidir ve aklın ışımasını sağlayan Hakikat'tir...Her şeyde kendini gören, kendinde her şeyi görmeye başlayan kişi için ikilik ortadan kalkar. Bu durum varlığın en güzel titreşimine, Yaradılışın kalbine, Hakikat'e ulaşmaktır...    Varlığımızın özü sevgidir ve biz sevgi ile titreşmeye başladığımızda kendimizi cennette buluruz...Fecr Suresi...

Farkındalık

Resim
Dünyayı deneyimlemek için gelen ruhuz ve bedenimiz yazılımı olan bir araç! Beyin ve kalp arasında sürekli bir iletişim var ve yaşanan her deneyim beynimize kaydedilir! Bu deneyimler kaydedilirken duygularla kodlanır! Her duygunun kimyasal bir kaydı vardır!   Bu yazılımı güncelliyor muyuz? Üstün özellikleri olan bu makinayı doğru ve etkin bir şekilde kullanabiliyor muyuz? Bedenimize hükmedebiliyor muyuz? Yoksa bir ruh olduğunuzun bile farkında değiliz ve kendimizi bedenden mi ibaret sanıyoruz? Beden mi bizi yönetiyor?  Bütün kainatın bilgisi Öz'ümüzde kayıtlı ve bedenimiz bu bilgiyi okuyacak donanıma sahip;  tek yapmanız gereken aklederek beynimizi güncellemek! Zanlarımızın ve yargılarımızın farkına varmak, bilinçaltımızda bize ait olmayan kayıtları temizlemek, hangi genetik aktarımın hayatımızda hangi zorluklara sebep olduğunu bulmak ve ruhumuz ile bağlantı kurabilmek...Bedene hükmetmeyi öğrenmek...Beden olmadan her şeyi yapabilen ruhtuk...Bedenlendik ve ikilik başla...

Evren ve Beyin

Resim
Alemlerin içinde dürülü bükülü olduğu organımız; beynimiz... Beynimizin çalışma prensibi; nöronlar ve yıldızlar ile aynı! Evrenin minyatürü olan beynimize "mikro evren" demek mümkün! Sezgisel sağ beynimiz - analitik sol beynimiz ve ikisini binlerce sinir ile bağlayan bir köprü! Sırat Köprüsü! İki beyni bir arada kullanabilmek için; esnek ve çoklu bir bakış açısına sahip olmamız gerekiyor. Bütünsel bir bakış açısına! Dünya okulundan mezun olabilmek için; tüm nöronlarımızı aktif olarak kullanabilmeli, sağ ve sol beynimizin bilgeliğini ortaya çıkararak evrenin matematiğini oku'malıyız! Akletmeliyiz! Bütünsel bir bakış açısına sahip olduğumuzda her yerde sevgiyi görürüz, her şeyin temelinin sevgi olduğunu anlarız. Sevgi her şeydir! Einstein kızına bıraktığı ve toplum hazır olunca yayınlanmasını istediği mektubunda;  "Sevgi evrendeki en güçlü kuvvettir" der ve ekler; "SEVGİ onu alanı ve vereni aydınlatan bir ışıktır. Sevgi yerçekimidir, çünkü insanların diğerler...

Teslimiyet (Rıza Makamı)

Resim
Kadim öğretiler, İlahi dinler ve bilim; aynı şeyleri farklı şekillerde dile getirir çünkü HAKİKAT tektir!!! Hud Suresi 57. Ayette; "Rabbim her şeyi koruyup gözetendir" der. Korunup kollandığımıza inanarak teslim olmak ve başımıza her ne gelirse gelsin, olması gerektiği için olduğuna inanmak bizi rahatlarır. Kabule geçmek, teslimiyet, rıza göstermek ve yalnız olmadığımızı bilmek... "Allah işiten ve bilendir." (Hucurat Suresi 1) "Şükretmek panzehirdir, kahrı lütfa çevirir."  diyen Mevlana "Bazen kaybedişler, gerçekte bir kazanışın başlangıcıdır; sen umudunu kaybetme! Güneş battıysa yarın doğacaktır" diyen Şems "Baktığın şeylere bakış açını değiştirdiğinde baktığın şeyler değişir" diyen Sun Tzu "Hiçbir şey tesadüfen gerçekleşmiyor, her şey bir plan dahilindedir" diyen Platon... İnsan olmak zordur ve bazen deneyimlerimiz acı verici olabilir. İsyan edip kendi yarattığımız fırtınalarda oradan oraya savrulmak ya da teslimiyet ile kor...

Akletmek

Resim
Beynimiz dünyaya uyumlanabilmemiz için sürekli kaydeder ve gerektiği zaman o kayıtları yorumlayarak kullanır. Beynin ilk önceliği hayatta kalmaktır, bu yüzden kendini korumak için sınırlar çizer. Bu sınırlar genellikle beynin tanıdığı, bildiği durum ve olaylardır. Bu yüzden kızlar babalarına, erkekler annelerine benzeyen kişileri kendine eş olarak seçer. Gerçekliğimizi düşünce kalıplarımız belirler!!! Peki gerçekten o düşünce kalıpları bize mi ait? Ailemizden ve çevremizden kopyaladığımız hangi düşünce kalıplarının bizi yönetmesine izin veriyoruz ve bizim hakikatimiz nedir?  Kendi deneyimimiz olmayan bir şey kendi hakikatimiz olabilir mi? Bu dünyaya hangi deneyimi gerçekleştirmek için geldik ve bizim hakikatimiz ne? Bize sınırlar çizen beynimizin kontrolünde yaşadığımız zaman simülasyon başlar. Oysa sonsuz ve sınırsız ruhumuzun rehberliğinde aklederek beynimizi geliştirebilir ve onu boyutlar arası seyahat edebileceğimiz bir uzay gemisine dönüştürebiliriz. Kalbimizin rehberliğinde, ...

Nefsi Mutmainne (Sevgi Makamı)

Resim
Mevlana der ki; "Renksizlik alemi renge esir düşünce, bir Musa öbür Musa ile savaşa düştü. Renksizlik alemine erişen Musa ile Firavun sulhtadır."  İyi veya kötü yoktur her şey bütüne hizmet etmek için vardır, bizim hayatımızdaki insan ve olaylar ise bize hizmet etmek için! Biz değişip dönüştükçe hayatımızdaki insan ve olaylar da değişir. Yaşadığımız her şeye bir deneyim olarak bakmak ve almamız gereken derse odaklanmak gerekir. Çekim yasası gereği odaklandığımız şeyi güçlendiririz. Hayatınızda sürekli tekrarlanan bir döngünün içinde sıkışıp kaldıysanız hangi duygu ve düşüncelerinizle onu besleyip büyüttüğünüzü fark edin. 21 gün boyunca; neşe, keyif, coşkuya odaklanın, kendinize zaman ayırın, kendinizi sevin. Siz kendinizi sevip kendinize değer vermeye başladığınızda; çevrenizde sizi seven, size değer veren insanlar toplanır. Koşulsuz sevginin frekansı öylesine yüksektir ki size bambaşka bir dünyanın kapılarını açar. Sadece sevmek, tüm insan ve olaylara sevgi ile bakmak değişi...

Süveyda

Resim
Neye odaklanıyorsak onu büyütürüz. Acıya odaklanan acıyı, neşeye odaklanan neşeyi büyütür...Çekim yasası... İnsan olmak gerçekten çok zor. Sınırsız sonsuz bir ruh iken beden kalıbına sığmak hiç kolay değil...Genlerle aktarılan kayıtlar, yedi yaşına kadar kopyalanarak kaydedilen bilinçaltı kayıtlar ve nefs... Bir olan bir'den gelen ruh bedenlendiği an'da ikilik başlar. Melek ve şeytan ikisi de içimizde. Kalbimizde "süveyda" denilen siyah bir nokta bulunur; Hakikat o noktada gizlidir. Tüm evrenin tavaf ettiği o nokta kalbimizdedir... Kendimizi bulmak, kendimiz olmak için çıktığımız  yolculukta; ruhumuzun rehberliğinde ilerler ve bir halden başka bir hale evrilerek değişir, dönüşürüz. 7 nefs mertebesini aştığımızda ise saflaşır an'da; neşe, keyif, coşku içinde yaşamaya başlarız... 7 nefs mertebesini aşan kişi; düşünce ve duygularını kontrol etmeyi, koşulsuz sevmeyi, rıza göstermeyi ve teslim olmayı öğrendiği için Hadisi Kutside dile getirilen mertebeye erişir; "...

Frekans ve Aura

Resim
Bedenimizin çevresinde elektromanyetik bir alan bulunur. Aura adı verilen bu alan; evrensel enerji ile bağlantı halindedir. Auranın dış dünya ile bağlantısını sağlayan yedi enerji merkezi vardır. Bu merkezlere çakra denir. Omurga ile kesişen bu noktalar; hormonal salgı bezleri ve büyük sinir ağları ile de bağlantılıdır. 4.5.6. çakralarımızda oluşan düşüncelerimiz ve 1.2.3. çakralarımızda oluşan duygularımız sonucu 4. Kalp çakramızda oluşan "his" frekansımızı belirler ve frekansımız auramız üzerinde etkilidir. Kısaca diyebiliriz ki; düşünce sistemimiz yaşamımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Yaratıcı düşüncelerimiz bizi yönetir... Buddha yüzyıllar önce dile getirmiş bu durumu: "Ne düşünürsen, o olursun  Neyi hissedersen, onu çekersin  Ne hayal edersen, onu gerçekleştirirsin."