Filiz Okur Yılmaz

"Sadece ol der ve olur." İfadelerimizin bir titreşmi, frekansı var ve yayılarak benzer enerjilerle eşleşir. Bu yüzden sürekli tekrar ettiğimiz bir kelime şifa olabileceği gibi sıkıntıda çağırabilir. Öf dediğimizde öfkeyi, oh dediğimizde huzuru çağırız... Hayat aynamızda yansıyanları doğru bir şekilde gözlemlersek; değişim, dönüşüm ve gelişimi yapılandırmaya başlarız.  "Söz büyüdür" derler. Sözcüklerin sihirli titreşimlerini kullanarak neleri yapılandırdın hayatında? Yaptığın anlaşmalardan memnun değilsen iptal et ve "ağzından çıkanı kulağın duysun" diyen atalarımızın uyarısına dikkat ederek yeni bir gerçeklik yapılandır. Zihnen ve bedenen sağlıklı olmak elinde... Sağlıklıyım... Mutluyum...Huzurluyum... Şanslıyım... Tüm ihtiyaçlarım karşılanıyor... Bolluk içinde yaşıyorum... kelimelerini sıkça kullan, şükret, teşekkür et ve hayatına mucizeleri çek💙

Hayatta pek çok şey isteriz ancak pek azına niyet ederiz, niyet istediğimiz şeyin kalbimizde netlik kazanmasıdır. Niyetimizi diledikten sonra güven ve teslimiyet gerekir, biz siparişi verdik ve artık gerisi İlahi Sistemin elinde, bilmeliyiz ki olsa da olmasa da bizim için en doğrusu bu... Peki sürekli dua etmek, ısrarla istemek ve endişe içinde olmakla ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu durumda olan kişiler kendilerini uzak tuttukları için deneyimleyemezler. Burada önemli olan şu; biz dualarımız kabul olsun diye dua etmeyeceğiz, biz dualarımızın kabul olduğunu bilerek kalacağız. Böyle hissedersek dengede ve merkezimizde kalarak enerjimizi doğru yönlendirmiş oluruz. İlahi Sistem bizim için en doğru olanı, en doğru şekilde, en doğru zamanda yerine getirir. Minnet içinde olmak dilediğimiz zaten olmuş anlamına gelir. Niyet ederek netleştirdiğimiz duamızı teslimiyet duygusu ile İlahi Sisteme bırakmak gerekir. Olacağına inanarak, olmazsa da bir hayır vardır elbet diyerek😍

Duygularımız doğduğumuz andan itibaren aileden alınan ve sürekli genişleyen bir örüntüdür yani geçmiş yaşantımızın bir kaydıdır. Genellikle doğuştan gelen iki temel duygu üzerine yapılandırırız hayatımızı; korku ve sevgi... Duygularımızı annemiz ile kurduğumuz iletişim yapılandırır; beyin sürekli genişler ancak ilk kodlanan duygu bu gelişimi şekillendirir.  Duygularımız milyarlarca beyin hücremizin bir araya gelerek tecrübelerimize dayanarak oluşturduğu tahminler ve öngörülerdir. Bir çok verinin hızla tanımlanmasının sonucu oluşan ve ögrenilmişliğe göre değişen duygularımızın çok sağlıklı olduğunu söylemek zor. Kendimizi rahatsız hissettiğimiz de bedenimize bunun nedenini sormakla başlayarak sorumluluğu elimize almak mümkün.. Bu yüzden mana aleminde duygularla çalışmak ve duygunun arkasındaki düşünceyi görmek büyük önem taşır. Çünkü duygusal sistemin verdiği sinyalleri akılla çözmek mümkün değil. En ilkel bilgiye göre davranan ve subjektif olan  duygunun arkasını görmek ve bed...

Sağlıklı bir zihne sahip olmak için; kendimizi iyi hissetmeli, huzurlu ve dingin olmalıyız. Zihin sağlıklı ise beden de sağlıklı olur çünkü kendimizle barışık yaşamak, iyi niyet ve sevgi dolu olmak bedeni iyileştirir. Zihnimiz boş kaldığında sağlıksız döngülere takılır; geçmiş ve gelecek arasında gider gelir. Hayal kurabilen ve gelişime açık olan zihnimizin; geçmişe takılı kalarak acı çekmesi veya geleceğe odaklanarak endişe içinde yaşaması kısır döngü yaratır ve aynı olayları tekrar tekrar deyimlememize sebep olur. Oysa an'da yaşayan zihin; yeni deneyimler yaşamaya, gelişmeye ve dönüşmeye açıktır. Boş kaldığında kuruntularla beslenen zihnimizi geliştirmek için konfor alanımızdan çıkmak büyük önem taşır. Konfor zihin gelişiminin önünde bir engeldir, konfor alanımızdan çıkarak; değişmeye ve dönüşmeye açık olmak gelişimin anahtarıdır. Gelişen insan; Yeni fikir ve düşüncelere uyum sağlar, Deneyimlemekten korkmaz, Değişime açıktır, Hayatına anlam katan bir hobisi vardır ve odaklanarak ...

Kalp sesini duymaya çalış, vicdanının sesini dinle, düşünce ve duygularını gözlemle.  Düşünce ve niyetlerini gözden geçirerek hangi titreşimi yaydığını ve hayatına neleri çektiğini farket ve sorumluluğunu kabul et. Hayatının baş rol oyuncusu kim? Hayatını gözden geçir ve sürekli sahnelenen oyunu gör. Her şeyin senden sana yansıdığını ve yaşam yolculuğunun kendinden kendine olduğunu anla. İyi niyet ve sevgi ile titreşmeye başladığında ilahi mesajlar gelmeye başlar. Mesajları okumak ve sistemle iletişim kurmak an'da yaşamanın kapılarını açar.  Evrende her an varoluş ve yokoluş yaşanır. An be an seçimler yaparız. An'ı kucaklamak; eskiyi bırakarak aynı döngüde sıkışıp kalmanın önüne geçer ve ruhunla arana koyduğun mesafe kaybolur. Ruhla buluşan gördüğü rüyadan uyanır, tüm yaşadıklarını kucaklar, affeder, razı olur ve sevgi ile ışıldamaya başlar. Hayat zıtlıklar ile var olur. İyi ve kötü yoktur ve her şey bütünün hayrınadır. Zıtlık denge getirir. Kötülük olmasa iyilik de olmaz çünk...

Enerji ve kütle aynı şeydir. Herşey enerjiden meydana gelir. Hız arttıkça enerji artar... Hız arttıkça zaman yavaşlar...Zaman görecelidir...Zaman sadece bir yanılsamadır... Einstein diyor ki: "Elinizi bir dakikalığına kızgın bir sobaya değdirmeye kalkıştığınızda, o bir dakikalık süre size bir saat gibi gelecektir. Hoş ve çekici bir kadınla geçirdiğiniz bir saat size bir dakika gibi gelir. Îşte görelilik budur."

Düşünce ve sözcüklerimiz yolu ile hangi anlaşmalara hangi imzaları attığımızın farkında mıyız? Düşünce ve sözcüklerimizin bir titreşmi dolayısıyla frekansı vardır. Düşündüğümüz ve konuştuğumuz şeyler başımıza gelir. Bu durum titreşim ile ilgili bir matematik sonucu gerçekleşir. Düşünce ve seslerin frekansı enerjiye yön verir ve gerçekleşmesini sağlar. Kur'an'ı Kerim'de; "Ol der ve oluverir" der. Însan Allah'ın halifesi olduğuna göre; söz, düşünce, niyet ve dua ile gerçekliği şekillendirme yetkisine sahiptir.  Yaşadığınız olayları tarafsız bir şekilde gözlemlerseniz, o olayı yaşamanıza sebep olan düşünce veya sözcükleri fark edersiniz. Însan düşünce ve duyguları ile sürekli yayın yapar ve ilgili alana bağlanarak gerçekliğini şekillendirir. Rüyalarımız bize gün içinde yaptığımız yayınların ortak alandaki yansımalarının sonuçlarını gösterir. 

  Kitabımda ay döngüleri ile ilgili bilgiye ulaşabilir ve bu dönemlerde yapılacak ritüelleri okuyabilirsiniz. Evrende eşzamanlı bir matematik etki-tepki yasasına göre işler. 

Kur'an'ı Kerim'de sık sık "akleder misiniz" diye sorulur. Düşüncelerimizi gözlemlemeyi aklediyor muyuz? Hangi düşünceler yüzünden hangi duygu durumunda olduğumuzu aklediyor muyuz? Düşünceleri gözlemlemeyi ve kontrol etmeyi öğrenince duygularımızın esiri olmadığımızı aklediyor muyuz? Duyguların esiri olduğumuzda doğru düşünemediğimizi ve kendimizi bir kısır döngünün içine sokarak dünyanın taşına toprağına karıştığımızı ve tekrar tekrar aynı olayları yaşadığımızı aklediyor muyuz? Akledebilirsek düşünce ve duygularımızı kontrol ederek kendi kaderimizin efendisi olacağımızın, kendi mükemmel hayatımızı yaşayacağımızın farkında mıyız? Sırat köprüsünden geçene kadar kalp sesimizi dinleyerek duygularımızın rehberliğinde yaşamak uygundur ancak sırat köprüsünden geçtikten sonra aklederek düşünce ve duygularımızı kontrol etmeyi öğrenmek gerekir. Bu farkındalığa ulaştığımızda beynimiz ışıldamaya nur saçmaya başlar ki bu uykudan uyanmak, matrixin dışına çıkmaktır. 

Her harfin okült bir anlamı ve mantığı vardır. Söylenen her söz ismimiz gibi kaderimiz üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Söz telaffuz edildiğinde bir düşünceyi uyandırır ve onu mevcut kılar. İnsan; sözü tezahür ettiren manyetik bir güce sahiptir.  Ruh Öz'ümüz bir düşünceyi çağırır veya yaratır ve aynı rüyalarımızdaki gibi o düşünce ile eşleşen sembol tüm varlıkların tezahür ettiği astral akışta var olur. Harfler ve sayılar da bir semboldür ve her harfin veya sayının okült bir anlamı ve mantığı vardır. Her sözcük yüksek akıl tarafından saklı tesire sahip bir sembolle ilişkilendirilir. Bu sembol hayırlı ya da zararlı ikilik içerir. O bir sebeptir ve gelecek olan sebebin bir sonucudur ve sihirli etki yaratacak bir kombinasyon içerir. Aynı Allah'ın 99 esmasının sahip olduğu etki ve tesirler gibi. Hangi esmayı zikredersek varlık alanında o esmanın tezahürü ve etkisini hayatımıza çekeriz. Esmalar, mantralar, sayılar, harfler ve dualar gizli, sembolik bir anlam içerir. Evrenin...