Zamanda Yolculuk
Her an zamanda yolculuk yapıyoruz. Zihnimiz geleceğe, geçmişe gidip geliyor. Geçmiş ve geleceğimiz kıymetli ve bizi biz yapan değerlerle dolu. Ancak geçmişte yaşananlara deneyim olarak bakamıyor ve
pişmanlık, suçluluk, şikayet, üzüntü, kızgınlık içinde yaşıyor isek; geçmişte yaşıyoruz demektir. Bu durum sağlıksız olmamıza ve frekansımızı düşürerek; düşük frekanslı olay ve kişilere çekilmemize neden olur. Dönüşebilmek için tüm yaşananlara deneyim olarak bakabilmek, gereken dersi almak ve ilerlemek gerekir. Affederek, kendimizi severek, değerli olduğumuzu bilerek bu sarmaldan çıkmak mümkün.
Gelecekte yaşamak ise; endişe, gerginlik, korku, stres, kaygı, huzursuzluk içinde olmamıza sebep olur. Duygusal birçok sorunun ve psikolojik sıkıntıların ardında gelecek korkusu vardır. Kurtulmanın yolu ise rıza göstermek ve teslim olmaktan geçer. Hayata güvenmek, sevildiğimize ve korunduğumuza inanmak bizi rahatlatır. Allah hiç kimseye taşıyamayacağı yük yüklemez ve unutmayalım ki korkunun ecele faydası yoktur. Olması gereken olur, yaşanması gereken yaşanır ve her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.
Geçmişte veya gelecekte değil, AN'da yaşayalım. AN'da yaşamaya başladığımızda;
Neşe, keyif, coşku, hafiflik, özgürlük hissederiz ve anlamlı yaşarız. Güzelliklere odaklandığımız için frekansımız yükselir, içimize sevgi dolar, hayatımıza yüksek frekanslı kişi ve olayları çekeriz, cennette yaşarız.
pişmanlık, suçluluk, şikayet, üzüntü, kızgınlık içinde yaşıyor isek; geçmişte yaşıyoruz demektir. Bu durum sağlıksız olmamıza ve frekansımızı düşürerek; düşük frekanslı olay ve kişilere çekilmemize neden olur. Dönüşebilmek için tüm yaşananlara deneyim olarak bakabilmek, gereken dersi almak ve ilerlemek gerekir. Affederek, kendimizi severek, değerli olduğumuzu bilerek bu sarmaldan çıkmak mümkün.
Gelecekte yaşamak ise; endişe, gerginlik, korku, stres, kaygı, huzursuzluk içinde olmamıza sebep olur. Duygusal birçok sorunun ve psikolojik sıkıntıların ardında gelecek korkusu vardır. Kurtulmanın yolu ise rıza göstermek ve teslim olmaktan geçer. Hayata güvenmek, sevildiğimize ve korunduğumuza inanmak bizi rahatlatır. Allah hiç kimseye taşıyamayacağı yük yüklemez ve unutmayalım ki korkunun ecele faydası yoktur. Olması gereken olur, yaşanması gereken yaşanır ve her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.
Geçmişte veya gelecekte değil, AN'da yaşayalım. AN'da yaşamaya başladığımızda;
Neşe, keyif, coşku, hafiflik, özgürlük hissederiz ve anlamlı yaşarız. Güzelliklere odaklandığımız için frekansımız yükselir, içimize sevgi dolar, hayatımıza yüksek frekanslı kişi ve olayları çekeriz, cennette yaşarız.
Yorumlar
Yorum Gönder