Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Oku

Resim
Öğrenmek merakla başlar ve yaratıcılığımızı artırır. Bilinmeyene  duyulan merak bilgimizi artırır ve bizi beslerken özgüvenli olmamızı sağlar, yaratıcı ve yenilikçi olmak  konusunda destekler. Öğrenmenin verdiği hazdan yoksun bırakmayalım kendimizi...

Yükseliş Kapısı

Resim
Seçimlerimiz yaşam gerçekliğimizi oluşturuyor. Biz seçimlerimizden ibaretiz ve hayatımızdaki insanlar biz onlarla olmayı seçtiğimiz için bizimle; kimisi bize öğretmek, kimisi de bizden öğrenmek için... Direnç göstermek yerine, hayatımızdaki insanların bize neyi öğretmek için varolduğunu gözlemler ve gereken dersi alırsak yükseliş gerçekleşir. Hepimiz dönüşmek için buradayız ve dönüşümün en büyük itici gücü; sabır ve tahammüldür. Manevi anlamda yükseliş başlayınca teslimiyet artar, sevgi ve kabul oluşur ki bu ruh hali bize cennetin kapılarını açar.

Doğa Ile Bir Olmak

Resim
Doğa ile bir olmak, doğanın sunduğu ipuçlarını gözlemlemek ve dilini anlamak zorundayız. Çünkü biz doğanın bir parçasıyız. Doğanın bir parçası olduğumuzu idrak edersek "kendinden kendine yolculuk" halini deneyimleyebilecek potansiyele ulaşırız. Evrenin bilgisi bizim özümüzde kayıtlı ve biz hiçbir aracı olmadan sadece içimize dönerek, kalbimizin sesini dinleyerek o bilgiye ulaşabiliriz. Kendimize soralım; beş duyu ile sınırlandırılmış bir dünyada mı yaşamak istiyoruz? Yoksa ancak hislerimizle algılayabileceğimiz ve ölünce döneceğimiz  bilinç alanını yaşarken farkederek, ruhumuzla bağ kurarak, ruhumuzun dağılan parçalarını toplayarak hayatımızı anlamlı bir hale getirmek mi? Seçim bizim istersen bu dünyada yaşa ve kısıtlı bir hayat sür, istersen doğa ile olan bağlantını farket, öte alemin kapılarını aralayarak anlamlı yaşa...

Beden Kimyası

Resim
Enerjimiz düştüğü zaman bedenimiz düşük titreşimli frekansların etkisinde kalır ve fiziksel bedenimizde rahatsızlıklar başlar. Hücresel yapımız kendi kendini şifalandırma bilgisine sahiptir ancak bunun için beden titreşiminin uygun frekansa getirilmesi gerekir. Niyet beden kimyasını etkiler. Zihinsel olarak odaklanmak ve iyileşeceğine inanmak frekansı yükseltir ve hücreler komutu aldığı için vücut canlanır,  beden kendi kendini onarmaya başlar. Frekansımızı yükseltmek için doğada zaman geçirebilir, ibadet edebilir ve klasik müzik dinleyebiliriz. Hasta olan organın frekansına uygun müzik frekansı dinlemek de büyük fayda sağlar. Cymatik (Sesin üç boyutlu halı) Cymatik ike ilgilenenler bloğumdaki Cymatik yazısına göz atabilir.

AN'da Yaşa

Resim
Nörobilim ve Kuantum Fiziği; düşünce ve hislerimizin gerçekliğimizi yarattığını söyler. Duygu ve düşüncelerimizin; vücudumuzda eşleştiği bir kimyasal salınımı vardır. Örneğin olumlu düşünce ve duygular içinde isek; dopamin salgılanır ve kendimizi mutlu hissederiz. Korku ve endişe içinde olduğumuzda ise; stres hormonları salgılanır ve negatif hisler içinde boğuluruz. Duygularımız geçmişe aittir ve geçmişte yaşamamıza sebep olur ve biz o duyguya odaklandığımız sürece aynı zamanda geleceğimiz olur. Kısır döngüde yaşamaktan kurtulmanın tek yolu AN'da yaşamaktır.

Pozitif Rezonans Alanı

Resim
Pozitif bir rezonans alanına girmek için sakin olmalıyız.  Gücümüzü orantısız kullanmamalı ve gevşemeliyiz. Istediğimiz rezonans alanına girmenin formülü; rahatlamak, bize gelen çözümleri gözlemlemek ve düşüncelerimizin farkında olmaktan geçer.

Ömrün Getirisi

Resim
Frekansımız yükseldikçe farkındalığımız yükselir, sezgilerimiz güçlenir ve hayatımıza bilgi akışı başlar. Yaşam amacımız Îlahi Öz'e ulaşmak ve içimizdeki cevheri ortaya çıkarmak olmalı. Herbirimiz çok özeliz, seviliyor ve korunuyoruz. Hiç birimize kaldıramayacağımız dert yüklenmiyor. Yaşadığımız tüm deneyimler tekâmül edebilmemiz için hayatımızda 😍 Carl Gustav Jung: "Bir ömrün asıl getirisi, özünüzde olduğunuz kişiye dönüşmenizdir" der. İlahi Ôz içimizde, başka yerlerde aramak yerine içimize döndüğümüzde O'nu bulacağız. Kur'an'ı Kerim'de der ki: "Însanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptığını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız." Kâf 16-17 "Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez." Bakara 2/286

Şifa

Resim
Bedenimiz kendi kendini şifalandırma bilgisine ve gücüne sahip. Hastalığın sebebini öğrenmek ve öncelikle enerji bedeni tedavi etmek büyük önem taşır. Enerji bedendeki tıkanıklık giderildiğinde fiziksel beden daha kolay iyileşir. Ancak enerji bedendeki sorun giderilmediği sürece fiziksel bedendeki rahatsızlık iyileştirilse de tekrarlar. Hastalık değiştirilmesi gereken duygu ve düşünceler ile ilgili bir uyarıdır, düşünce farkedilir ve değiştirilirse enerjisel tıkanıklık giderildiği için beden kendini kolaylıkla onarır. Iyileşme önce içte başlar, kişinin iyileşeceğine olan inancı ve içsel stresinden arınması fizik bedendeki tedaviden olumlu sonuçlar alınmasını sağlar. Fiziksel iyileşmede derinlerdeki içsel çatışmaların çözümlenmesi büyük kolaylık sağlar.

Nasıl bir kişi olmak istiyoruz?

Resim
Nasıl bir kişi olmak istiyoruz? Olmak istediğimiz kişi ve olduğumuz kişi arasındaki farklar neler? Îstediğimiz kişi olabilmek için hayatımızda ne tür değişiklikler yapmamız gerekiyor? Olduğumuz kişi ile olmak istediğimiz kişi arasında büyük ayrılıklar varsa; zaman kaybetmeden inancımızı olmak istediğimiz kişiye yönlendirmeli ve beynimizi bu konuda ikna etmeliyiz. Beynimize olmak istediğimiz kişi ile ilgili inancı kodladığımızda istediğimiz değişim başlar...

Olumlamalar Nasıl Çalışır?

Resim
Olumlamalar; bilinçaltımızdaki negatif kayıtların değiştirilmesi için tekrar edilen pozitif ifadelerdir. Örneğin bilinçaltımızda kendimiz ile ilgili değersizlik inancı varsa; "ben değerliyim" olumlamasını en az kırk gün tekrarlamak, değerli olduğumuza dair rezonans alanı oluşturur ve beynimizi değerli olduğumuz inancı doğrultusunda yeniden programlar. Değerli olduğumuza inandığımız andan itibaren istediğimiz etki gerçekleşir. Hayatımıza bize değerli olduğumuzu hissettiren kişi ve olayları çekmeye başlarız. Olumlamaların amacı; inançlarımızı hızlı bir şekilde değiştirerek, yaşam gerçekliğimizi isteklerimize göre şekillendirmektir. Biz olmasını istediğimiz değişikliği sürekli olarak tekrar ettikçe; bilinçaltımıza nüfuz eder ve inançlarımızı değiştirerek beynimizin işleyişini değiştirir. Algımız eski bilinçaltı kayıtlarını siler ve yerine yeni bağlantılar kurar. Örneğimizdeki "değersizlik" inancı silinir yerine "değerli olma" inancına yönelik yeni bağla...

Ölüm

Resim
Yeniden doğuş var mı? Gerçekten bir bedenden başka bir bedene mi geçiyoruz? Fiziksel beden, zihinsel beden ve enerji bedenden oluşan ve gittikçe şeffaflaşan üç boyutlu varlıklarız. Bu üç beden de fizikseldir ve karma ile birarada tutulur. Karma bedenimize tutunmamızı ve Dünya'da kalmamızı sağlayan güçtür. Bu üç beden arasındaki iletişim güçlü ise; huzurlu ve mutlu yaşarız ancak bedenler arasında  ahenk yoksa kozmostan gelen tesirlerin etkisinde kalırız. Ölüm esnasında karmik yapı tamamen dağılır ise; varlıkla birleşme sağlanır ve yaşam, doğum, ölüm döngüsünden kurtuluruz. Ancak karmik yapımız çok baskın ise; ölüm anında fiziksel bedenimiz dağılmasına rağmen zihinsel ve enerji bedenimiz var olmaya devam eder. Hayalet olur...Ta ki  Karmik yapı zayıflayıp yeni bir beden bulana kadar... Eğer dünyada yaşarken karmamızı temizlemeyi başarabilirsek; hastalık, kaza vb olmadan yaşar ve acıya maruz kalmadan rahatça öte aleme geçeriz, tereyağından kıl çeker gibi...

Seçim yapmak

Resim
Dosdoğru bir yol üzerinde yürümek Kur'an'ın ifadesi ile "siratel müstakim" üzerinde olanlardan olmak önemli. Hayat denge içerisindedir. Îyi ile kötü, dişi ile erkek, varlık ile yokluk hep bir ikilik(düalite) içerir. Bu ikilik ruhun tekâmülünde önemli bir rol oynar. Varlık Allah'a aittir. Ruh ve beden Allah'ın emanetidir ve biz ruh ile beden veya beynin sağ lobu ile sol lobu arasında dengeyi kurduğumuz zaman Allah'a ulaşırız. Îyi de kötü de tekâmül aracı olduğuna göre; birini seçtiğimiz zaman karşıtı da hayatımıza çekilir. Böyle bir durumda; razı olmak ve teslimiyet dengede olmamıza büyük katkı sağlar. Herhangi bir konuda seçim yapmak zorunda kaldığımız zaman; sadece duralım ve bekleyelim. Arınmaya, farketmeye ve korunmaya odaklanalım. Hakikat'imizi ortaya çıkarmak için buradayız ve Hakikat'in ortaya çıkması için; hiç bir şeye tutunmamak, teslim olmak büyük önem taşır. Tutunduğumuz herşey putumuz olduğu için sınavımız haline gelir. Cennett...

Gücümüzü Nereye Aktarıyoruz?

Resim
Gözlerimizi kapatalım ve yayılan enerjimizi hissedelim... Çevremize hangi duygu ya da düşünceyi yayıyoruz? Sevgi mi? Öfke mi? Kıskançlık mı? Şükran mı? Nefret mi? Sevinç mi? Kararsızlık mı? Endişe mi? Îyi niyet mi? Neşe mi? Gücümüzü hangi düşünce ve duygularımıza aktarıyoruz? Duygu ve düşünceler ile çevremize hangi yayını yaptığımızı ve enerjimiz sebebi ile hangi dalga boyları ile etkileşim içinde olduğumuzu algılayalım...Hangi rezonans alanında titreşiyor ve hayatımıza neleri davet ediyoruz?

Öfke Sıkışmış Enerjidir

Resim
Öfke içeride sıkışmış enerjinin bir bahane ile dışarıya atılmasıdır. Öfke; etki -tepki arasında sıkışmanın bir göstergesidir. Îkilikten(etki-tepki) kurtulmak için Allah ile bağ kurarak bir üçgen oluşturulursa akış yeniden sağlanır ve öfke gider. Beynin sağ ve sol lobu arasında iletişim kurulduğu zaman idrak oluşur, sıkışmış enerji salınır. (Sırat köprüsünden geçilir) Meditasyon veya vecd hali esnasında oluşan rahatlama hali beden ve zihnin ötesindeki gözlemci olduğumuzu fark etmemizi sağlar. Hayatın bir simya olduğunu görmek ve ulaştığımız rahatlama hissi öfkeyi yok eder. Öfke imanın eksikliğinden kaynaklanır.

Sadece Sev

Resim
Bedenden bilince, tohumdan ağaca, şehvetten sevgiye geçen kurtuluşa erer.

Gücümüz Var

Resim
Bizi aşağı çeken, enerjimizi sömüren, frekansımızı düşüren olay ve kişiler ile ilgili takıntılı bir şekilde düşünmeye son verelim. Hayatımızı yeniden organize edelim. Hayatımızda yaşanan dram ne? Farkına varalım ve daha fazla enerjimizi sömürmesine izin vermeyelim. Hayatımızı kontrol altına alma ve dönüştürme gücüne sahibiz. Enerjimizi hayatımıza sevgi, mutluluk, huzur, mucize getirecek kişi ve olaylara yönlendirmek için gereken güce sahibiz. Düşünce ve duygularımızın kıskacından kurtulmak, AN'da yaşamak mümkün. Doğada daha çok vakit geçirerek kendi gerçeğimizin farkına varalım ve yaşamak istediğimiz gerçekliği yaratalım. Baştan başlamaya, mutluluğa giden yolu yapılandırmaya gücümüz var😍

Zerrede Kürre Kayıtlıdır

Resim
"Sen kendini küçük bir cisim sanırsın ama en büyük alem sende gizlidir" der, Hz Ali. Makroda ne varsa mikroda da aynısı vardır. Tüm evrenin yapı taşı atomlardan oluşur. O halde sadece atom incelenerek kainatın sırrına erişmek mümkün. "Zerrede kürre kayıtlıdır." Yaklaşık yüz yıl önce bilim insanları bu gerçeğin farkına vardı ve atom altına inildiğinde herşeyin sadece enerji olduğunun keşfedilmesi, dünyada birçok öğretinin tekrar sorgulanmasına sebep oldu. Bu dönemde Einstein, Niels Bohr, Max Planc gibi bilim insanları inanılmaz gelişmelere imza atmaya başladı. Özellikle çift yarık deneyi tüm kutsal dinlerde anlatılan bilgeliğin ispatı gibiydi. Çift yarık deneyine göre parçacık; bir gözlemci olmadığında dalga, gözlemci olduğunda parçacık gibi davranır. Herşey enerjiden meydana gelir ve enerji maddeye dönüşebilirken, madde de enerjiye dönüşebilir. Bunu belirleyen ise ışık hızıdır. Hız azaldıkça enerji maddeye dönüşür. Bizler de saf enerji iken, Tanrısal Öz...

Kalpten Îste

Resim
 "Kendini küçük görmeyi bırak, sen yürüyen bir evresin" der Mevlana. Evrendeki herşey evrenin bir parçasıdır. Kalp vücudumuzdaki en güçlü manyetik alan bölgesidir. Enerji üretiminin en yoğun olduğu bu bölge evrenle bağ kurmada büyük öneme sahiptir. Yunus Emre: "Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kainat dinler" der. Dileğimizi sözle değil, tüm kalbimizle hissederek olmuş gibi gözümüzde canlandırmak gerekir. Bu his sonucu çıkan manyetik enerji dış dünyayı şekillendirecek güçtedir. "Hissetmek dua etmektir" der Budistler. Duamız kabul olmuş gibi hissetmek... His ve düşünce kalpte bir araya gelirse; büyük bir güç ve enerji alanı oluşturur. Îsteğimizin olduğuna olan inancımız tüm kapalı kapıları açar. Yargı ve ego olmadan saf bir kalple içtenlikle istemek mucizelerin gerçek olmasını sağlayacak güçtedir. Kuran'ı Kerim'de: "Dua edin duanızı kabul ederim" der. Tüm insanlığa sevgi dolu yarınlar diliyorum

Zamanda Yolculuk

Resim
Her an zamanda yolculuk yapıyoruz. Zihnimiz geleceğe, geçmişe gidip geliyor. Geçmiş ve geleceğimiz kıymetli ve bizi biz yapan değerlerle dolu. Ancak geçmişte yaşananlara deneyim olarak bakamıyor ve pişmanlık, suçluluk, şikayet, üzüntü, kızgınlık içinde yaşıyor isek; geçmişte yaşıyoruz demektir. Bu durum sağlıksız olmamıza ve frekansımızı düşürerek; düşük frekanslı olay ve kişilere çekilmemize neden olur. Dönüşebilmek için tüm yaşananlara deneyim olarak bakabilmek, gereken dersi almak ve ilerlemek gerekir. Affederek, kendimizi severek, değerli olduğumuzu bilerek bu sarmaldan çıkmak mümkün. Gelecekte yaşamak ise; endişe, gerginlik, korku, stres, kaygı, huzursuzluk içinde olmamıza sebep olur. Duygusal birçok sorunun ve psikolojik sıkıntıların ardında gelecek korkusu vardır. Kurtulmanın yolu ise rıza göstermek ve teslim olmaktan geçer. Hayata güvenmek, sevildiğimize ve korunduğumuza inanmak bizi rahatlatır. Allah hiç kimseye taşıyamayacağı yük yüklemez ve unutmayalım ki korkunun ecele...

Şükür Nimeti Artırır

Resim
Yaşam gerçekliğimizi hayata hangi pencereden baktığımız belirler. "Günaydın" sözü büyük bir bilgelikle dolu. Güne  başladığımızda günün getireceği güzelliklere odaklanmak gerek. Havanın sisli, soğuk, sıcak olmasının önemi yok. Sisin, soğuğun, sıcağın, yağmurun güzelliğini hissetmek gerek... Doğada kötü veya çirkin hiçbir şey yok... Güzel bakarsak güzellikleri görürüz. Yaşamak başlı başına bir mucize. Hayat muhteşem bir ahenkle akıyor. Gökyüzüne bakınca ferahlamamak mümkün mü? Ahenkle uçan kuşlar, kelebekler ve sağlıklı olmak bir mucize değil mi? Ne kadar az şükrediyoruz...Üstelik şükredecek çok şeye sahipken, duygular ve düşünceler ile dolu olan zihnimize hapsolup kalıyor ve tüm güzellikleri kaçırıyoruz. Nefes al, gözünü gökyüzüne çevir ve şükret... Şükret ki hayatına şükredecek güzellikler gelsin, şükret ki mutluluğun katlanarak artsın, şükret ki yaşamına mucizeler aksın, şükret ki hayatın neşe-keyif-coşku içinde geçen bir yolculuk olsun 😍

Însan-ı Kâmil Olmak Îçin

Resim
Deneyimleyerek Insan-ı Kâmil olmayı öğrenmek için geldiğimiz bu dünyada yaşadığımız herşeyin bir anlamı var. Gören gözlere ve duyan kulaklara sahip isek, her an bize gönderilen ilahi mesajların farkına varabiliriz. Ancak biz gelen mesajın bize ne anlatmaya çalıştığını idrak edemiyorsak mesajın şiddeti artmaya başlar. Hayatımızda yorucu ve yıpratıcı deneyimler yaşamaya başladıysak; bize hangi mesajın verilmek istendiğini sorgulayalım. Birinci boyutta olanların sınavı genellikle para kazanmak ile ilgilidir ve içlerindeki korkuyu yenemedikleri, dünyaya güvenemedikleri sürece mesaj daha da sertleşir. Dünyanın güvenilir bir yer olduğuna inanmamız ve korkularımızı yenmemiz gerekiyor. Îkinci boyutta olanların sınavı düşünceyi kontrol etmekle ilgilidir ve bunu başaramazsak düşündüğümüz herşey sınavımız olur. Îsteklerimizin gerçekleştiği, yaratım enerjimizin çok güçlü olduğu bir alandır bu boyut. Üçüncü boyutta olanların sınavı duyguların kontrolü ile ilgilidir ve birçok hassas, kırıl...

Seçme Hakkımız

Resim
Yaşadığımız hayat bizi tatmin etmiyorsa, her zaman seçme şansımız var. Evrende herkesle ve herşeyle bağlantı halindeyiz ve evrenin ruhuna ulaşabiliriz. Evrensel yasa her zaman yanımızdadır ve tüm seçimlerimiz de bizi onaylar. Asla hayır demez ve istediğimiz gerçekliği yaşamamıza izin verir. Kur'an'da; isteyin vereyim demiyor mu Allah? Evrensel yasa inancımız ile doğru orantılı olarak bizi daima onaylar ve tüm yüreğimizle inandığımız gerçekliği yaratmamıza izin verir...Hayalimizde olan her ne ise zaten bize izin verilendir. Biz sadece olacak şeylerin hayalini kurabiliriz.

Rezonans

Resim
Duygu, düşünce ve inançlarımızın bir enerjisi var ve biz bu enerjiyi kalbimiz, düşüncelerimiz ve DNA'mız ile sürekli yayarak bir rezonans alanı oluştururuz. Rezonans alanımız zaman-mekân algısının dışındadır ve bu alan sayesinde canlı, cansız herşeyle bağ kurarız. Rezonans alanımız herşeyi birbirine bağlayan enerji alanı ile iletişim halinde olduğu için bizimle rezonansa giren herşey hayatımıza çekilir. Aynı şekilde biz de bizimle aynı şekilde titreşen diğer rezonans alanlarına karşı koyamaz ve onlara doğru çekiliriz.