Kendimizi Keşfetmek

Içimiz aydınlık değilse yaşadığımız her yer bize karanlık gelir. O yüzden sahip olduğumuz en büyük zenginlik iç zenginliğidir. Iç zenginliğine ulaşabilmek sanıldığı kadar kolay değildir, oldukça meşakkatli bir yolculuk gerektirir.

Kendimizi keşfetmek için çıktığımız hayat yolculuğundan keyif almayı bir an önce  öğrenmek gerekir. Keyif alabilmenin yolu ise öğrendiklerimizden gereken dersi almak, acıya değil kazanımlarımıza odaklanmakla mümkün olur. Unutmayalım ki acılar, düşünceler, duygular geçicidir. Yaşadığımız her olayın bize ne öğrettiğini sorgulayabilir ve hayatımızdaki insanların ne amaçla hayatımızda olduğunu sağlıklı bir şekilde irdeleyebilirsek çok daha doyumlu ve farkındalık içinde yaşarız.

Benim yarım asrı geçen yolculuğumda öğrendiğim en büyük deneyim; yolumuza  sevgi ve iyi niyet ile devam ettiğimiz sürece hayatın hiç de zor olmadığı aksine keyifli bir yolculuk olduğudur. Yaşadıklarımıza rıza göstermek ve zorluklar karşısında yılmadan yolumuzda ilerleyebilmek için sabrı öğrenmek gerekir ki, küçük bir çocuk gibi mızmızlanmak yerine büyüdüğümüzün farkına varabilelim. Iyi niyeti sevgi ile besleyelim. "Hiç kimseye taşıyamayacağı dert yüklenmez, Allah dağına göre kar verir" demiş atalarımız. Çevremize dikkatlice bakarsak bu gerçeği gözlemleyebiliriz.

Kendimizi keşfetmek kendimizi sevmekle başlar ve biz kendimizi sevmeye başladığımızda çevremizde bizi seven insanlar toplanır. Sevgi öylesine büyülü bir gerçeklik ki; hızla büyürken aydınlığı çeker hayatımıza. Sevginin ışığı içimizi aydınlatırken çevremizi de aydınlatır. Hepimizin özü sevgi ve sevginin gücünü keşfedip koşulsuzca sevmeyi başarabilenler yaydıkları ışıkla karanlıkları aydınlatırlar. Einstein'ın dediği gibi; dünyayı ve insanlığı kurtaracak tek şey "sevgi".

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak