Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zihnimizi Yeniden Nasıl Programlayabiliriz?

Resim
Sahip olduklarımıza şükrederek mi, yoksa sahip olamadığımız şeyleri gözümüzde büyüterek mi yaşıyoruz? Bardağın dolu tarafını mı, boş tarafını mı görüyoruz? İnsanların belli bir davranış döngüsü içine girmesi ve bu döngüden bir türlü çıkamamasına "hipnotize edici ritim yasası" deniyor. Bu duruma zihnini bilinçli olarak kullanamama hali de diyebiliriz. İnsanların ancak yüzde ikilik kısmının zihnini bilinçli olarak kullanabildiği düşünülüyor. Zihnimizi bilinçli bir şekilde tekrar programlayarak hipnotize edici ritim yasasının etkilerinden kurtulabilmek mümkün. Bilinç dışımız çevremizden gelen uyaranlarla şekillenir. İzlediğimiz programlar, okul, gelenek ve görenekler, çevre doğduğumuz andan itibaren bilinç dışımızı bir ağ gibi örer. Düşüncelerimiz zihin programımızın ilk aşamasıdır ve herşey düşünce ile başlar. Zihne ekilen bir tohum gibi niteleyebileceğimiz düşüncelerimiz olumlu ise zihnimiz; mutluluk, neşe, keyif, coşku gibi olumlu duygularla şekillenir. Ancak zihnim...

Kendimizi Keşfetmek

Resim
Içimiz aydınlık değilse yaşadığımız her yer bize karanlık gelir. O yüzden sahip olduğumuz en büyük zenginlik iç zenginliğidir. Iç zenginliğine ulaşabilmek sanıldığı kadar kolay değildir, oldukça meşakkatli bir yolculuk gerektirir. Kendimizi keşfetmek için çıktığımız hayat yolculuğundan keyif almayı bir an önce  öğrenmek gerekir. Keyif alabilmenin yolu ise öğrendiklerimizden gereken dersi almak, acıya değil kazanımlarımıza odaklanmakla mümkün olur. Unutmayalım ki acılar, düşünceler, duygular geçicidir. Yaşadığımız her olayın bize ne öğrettiğini sorgulayabilir ve hayatımızdaki insanların ne amaçla hayatımızda olduğunu sağlıklı bir şekilde irdeleyebilirsek çok daha doyumlu ve farkındalık içinde yaşarız. Benim yarım asrı geçen yolculuğumda öğrendiğim en büyük deneyim; yolumuza  sevgi ve iyi niyet ile devam ettiğimiz sürece hayatın hiç de zor olmadığı aksine keyifli bir yolculuk olduğudur. Yaşadıklarımıza rıza göstermek ve zorluklar karşısında yılmadan yolumuzda ilerleyebilme...

Holografik Gerçeklik

Resim
Son dönemlerde yapılan bilimsel araştırmalar beynimizin ve evrenin doğasının holografik olduğunu söylüyor. Bu görüşe göre gerçeklik holografik bir projeksiyondur. Bu durumda biz holografik filmi alan, bu filmi holografik beynimiz ile işleyen ve yaşam ekranımıza yansıtan bir projektör oluyoruz. Biz gerçekte evrendeki holografinin bir parçasıyız ancak sadece algı filtremizden geçebilen ve holografik beynimize girebilen gerçeklik frekansını algılayabiliriz. Bilincimiz ne kadar genişlerse, algılayabileceğimiz alan da o oranda genişler. Beyin dalgalarımız genişledikçe ışık ve sesin daha yüksek ve daha düşük frekanslarını da algılamaya başlarız. Duyularımız gerçekliğimize yansıtılan ışınları algılar, beynimiz süzgeçten geçirir ve deneyim başlar. Duyularımızın frekansı ile aynı olan holografik ışığı yakalarız. Frekansımızı yükselterek daha yüksek frekanslı ses ve ışığa ulaşmak mümkün. Hatta belki frekansınımız yükseldikçe; tüm yansıtılan ışığın, tüm projektörlerin ve tüm gerçeklikleri...

Tutulma Koridoru

Resim
Bu tutulma döneminde durmak, dinlemek, düşünmek ve hissetmek tavsiye ediliyor. Kalbimizdeki canlandırıcı gücün farkına varmamız ve acıya değil, güzelliklere odaklanmamız öneriliyor. Bu dönem için evrimsel güçlerin seli tabiri kullanılmış. Enerji akışının çok yoğun yaşanacağı günler var önümüzde. Varlığımızı gözlemleyelim ve içimizde neler değişti farketmeye çalışalım, geçen yıllar bize neleri öğretti, nelerden vazgeçtik ya da nelerin hayatımızda olmazsa olmaz olduğunu düşünüyoruz. Ocak ayında enerjilerin çok yoğun ve gergin olacağını göz önüne alırsak, dikkatimizi  hayatta yaptıklarımız ve yıktıklarımıza yöneltmenin ve iç sesimize kulak vermenin tam sırası. Hayatımızın yönetimini elimize almanın, koşuşturmaya ara vermenin ve kendimize yukarıdan, tarafsız bir gözle bakmanın zamanı 😍

Beyin Bedeni Nasıl Yönetir?

Resim
Beynimizin ağrı kesen sinyalleri iletebilme özelliğini, yani ağrı olduğunda beynimizin ağrı kesen sinyaller göndererek ağrımızı geçirebildiğini ispatlamak amacı ile bir deney yapılır. Deneyde sırt ağrısı olan insanlara içinde pirinç unu olan plasebo  ilaçlar verilir. Klinik, gönüllüleri onları ikna edecek şekilde seçer. Ilaç şişesi hastalara etkileyici bir biçimde sunularak, hastaların ilacın çok etkili olduğuna inandırılması sağlanır. Ilacın kendilerine iyi geleceğine inanan gönüllüler sabah-akşam plasebo içeren hapları alır. Kaygı azalınca ağrıların azaldığının ispatlanması amacı ile gruplardan biri doktorla daha fazla vakit geçirir. Içinde pirinç unu bulunan plasebo ilaçlar gönüllülere 3 hafta boyunca verilir ve bu süreç boyunca hastalar gözlemlenir. İlk iki gün etki görmediğini söyleyen hastalar iki hafta geçince belirgin şekilde iyileşmeye başlar. Ağrılardan kurtulur ve aktif olarak günlük yaşama katılım gösterir. Günümüzde nörologlar plasebo konusunda etkin olarak çal...

Yaşamak Güzeldir

Resim
Hayat çok zor, hep aşmamız gereken sınavlar, öğrenmemiz gereken dersler var. Hassas, kırılgan ve alınganız. Hayattan çok şey bekliyor ve beklentilerimiz gerçekleşmediğinde üzülüyoruz. Olaylara olumlu bakmak ve bardağın dolu tarafını görmek ruhsal sağlığımız için bir zorunluluk. Öncelikle sağlıklı olduğumuz için ne kadar şükretsek az. Kardeşim birgün bana;" hayattan sıkılan, bunalan insanları hastahaneye götürüp, orada yaşanan dramları göstermek gerek" dedi ve yaşadığı acı bir olayı anlattı. Doktor bir anneye çocuğunun çok az zamanı kaldığını söylediğinde annenin çaresizliği ve acısını görmüş ve o acıyı tüm yüreğinde hissetmişti. Sabah kalkınca günün bize sunduklarına şükretmek ve her doğan günün bir hediye olduğu bilinci ile akışa ayak uydurabilmek gerek. Yeni güne hayatımızın ilk günü gibi taptaze bir inançla başlamak gerek. Geçmişe takılı kalmadan an'a odaklanarak günün getireceklerini sevgiyle kucaklamak gerek. Günün getirdiği zorluklara karşı öfke duymak yerine ...