Bilgiyi Bilgeliğe Dönüştürmek

Gelenek ve göreneklerimiz tarafından şekillendirilip, ders kitaplarından somut bilimsel verileri öğrenerek yaşam yolculuğumuza başlıyoruz. Katı, yargılayıcı ve beden odaklı yaşayan varlıklarız. İlk öğrendiğimiz şey hayatta kalmak. Yaşadıkça  güç, zenginlik, başarı gibi yaşamın bize sunduğu olanaklara odaklanıyor ve maddi bir varlık olarak dünyada yerimizi alıyoruz.

Zaman geçtikçe arzu ve isteklerimiz duygularımızı kontrol etmeye başlıyor ve sonuçta duygularımızın esiri oluyoruz. Duygularımızın bizi nasıl güdülediğini, hangi duygu sebebi ile hangi davranışlarda bulunduğumuzu farketmek için biraz gözlem yapabiliriz. Kaybetme korkusu, güvensizlik, yalnızlık, kıskançlık, haset gibi duygular ve dürtülerimizi yakından incelersek duygularımızın bizi nasıl kontrol ettiğini daha iyi kavrayabiliriz.

Duygularımızın farkına vardığımızda an'da yaşamanın manası daha iyi anlaşılır. An'da yaşamak geçmişimizi ve geleceğimizi sifalandırır, süper bilinçli  zihnimizin farkına varmamızı sağlar.

Bu farkındalık ve dinginlik bedenimiz ve ruhumuz arasındaki ahengi görmemizi kolaylaştırır. Zihinsel ve duygusal bedenimiz arasında bir köprü kurulur. Zihinsel ve duygusal bedenlerimiz arasındaki bağlantı kendimizi anlamamızı ve eylemlerimizin arkasındaki itici gücü farketmemizi sağlar. Evrensel yasaların idraki ile kendimizi onlara uyumlamaya başlar ve akışa teslim oluruz.

Ruhsal benliğimizin zekasını kullanmak sınırsız olanaklara kapı açar, hayatımızda  mucizeler olmaya başlar. Ilahi sevgi bizi aydınlatırken kendisine uyumlar, bize ayırt etmeyi, negatif düşünce formlarından ayrılmayı ve dünyaya üst düzey bir görüş açısı ile bakmayı öğretir. "Olmak"tan çıkıp "varolma" sürecine geçiştir bu. Yaradılış ile kurulan uyum ve güven ise bilginin bilgeliğe dönüşmesidir😍

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

5 Elemente Göre Kişilik Özellikleri

Mutluluk ve Kitabım

AN'da Yaşamak, Akışta Kalmak