Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ekme - Biçme Yasası

Resim
Evrendeki herşey bir yasa sonucunda gerçekleşir. Hiçbir şey tesadüf değildir ve bu yasa herkese eşittir, ayrım gözetmez. Ruhsal yasalar da fiziksel yasalar kadar gerçektir ve hayatımızı derinden etkiler. Bugün ekme-biçme yasasını somut örneklerle inceleyelim ki, aklımızda hiç bir soru işareti kalmasın istiyorum. Zihnimizi verimli bir toprak olarak düşünelim. Herşey bir düşünce ile başladığına göre; tohum düşüncelerimiz oluyor. Düşündüğümüz şey o anda hissettiğimiz duygu ile beslenerek zihin tarlamıza ekiliyor ve bir süre sonra ektiğimiz tohum(düşüncemiz) ürün veriyor. Ne ektiysek onu biçiyoruz. Gerçekliğimizi zihin tarlamıza ektiklerimiz oluşturuyor. Bir çok insan istediği şeylere kavuşamıyor çünkü istediği şeye odaklanmak yerine, istemediği şeylere odaklanıyor. Enerji, odaklandığımız şeye doğru akıyor ve benzer enerjileri çekerek onu büyütüyor. Mutsuzluğa odaklanarak mutlu olmak mümkün olabilir mi? Zihnimize ektiğimiz düşünceler gerçekliğimiz haline geldiğine göre, kendi gerçe...

Gelecek Ne Getirecek?

Resim
Önemli bir kavşaktayız. Geçen 10 yıl; bazen yavaş, bazen hızlı bir biçimde üzerimizdeki yüklerden arındırarak ve öğreterek, sorgulayıp anlamaya çalışmamıza yardım ederek bizleri bu noktaya getirdi. Bazen ilerledik bazen direndik ama şimdi kavşaktayız, gelecek 10 yılımızı şekillendirecek bir kavşakta. Seçim bize ait,  hayatımızda nelerin olmasını istiyoruz? Bu isteklerin olması için nelerden vazgeçmeliyiz? Geçen 10 yıl bize neleri geride bırakmamız gerektiğini gösterdi. İç sesini dinlemeyi başaranlar seçimlerini yaptı, yol belli, iyi yolculuklar😍 Bu yolculukta; özgüvene, anlayışa, hoşgörüye, öğrenme isteğine ve beynimizi en üst kapasitede kullanarak hayatımızın sorumluluğunu üstümüze almaya ihtiyacımız var. Mümkün olduğunca arınarak hem kendimizi hem de yeryüzünü şifalandırmaya ihtiyacımız var. Bugün güneş tutulması ve biraz kaybolmuş hissetmemiz normal. Ancak biz bugün tertemiz bir sayfa açıp, kafa karışıklıklarından uzaklaşarak "start" düğmesine basabilir ve bu muhteş...

26 Aralık Ay ve Güneş Tutulması

Resim
Astrolojik haritalara bakınca tutulmalarla dolu bir haftaya girdiğimiz görülüyor. Çok sevdiğim yazarlardan birisi "tutulma koridoru" diye ifadelendirmiş bu dönemi! İnanılmaz enerjilerin aktığı ve düşündüğümüz, kurguladığımız herşeyin kaderimizi etkilediği günler. 26 Aralık sabahına kadar kendimizi gözlemleyerek bizim için en doğru olanı seçmeye çalışalım ve düşündüğümüz-odaklandığımız herşeyin önümüzdeki yılları şekillendireceğinin farkında olalım. 26 Aralık sabahı gerçekleşecek olan yeni ay ve güneş tutulması; yeryüzünde şimdiye kadar deneyimlediğimiz yaşam şeklinde büyük değişikliklere yol açacak. Jüpiter, ay ve güneşin yanında. Bu demek oluyor ki; içimizden geçen, kalbimizden gelen seslere kulak kabartmalı ve kendimize odaklanmalıyız. Uzun dönemde hayatımızı şekillendirecek şekilde niyet etmeli, plan yapmalı ve bu enerjiden maksimum şekilde faydalanmalıyız. İki hafta sonra gerçekleşecek ay tutulması ve Satürn- Plüton birleşmesi ise önümüzdeki günlerin enerjisini belirl...

Mutlu Evliliğin Sırrı

Resim
Evlilik, boşanma oranları sürekli artmasına rağmen hala toplumdaki en cazip kurumlardan biri. Tabii ki hiç kimse evlenirken sonun hüsran olabileceğini düşünmüyor. Tüm kalbi ile kendisine ve eşine güvenerek ve aşklarının sonsuza dek süreceğine inanarak yola çıkıyor. Zaman; çok çabuk geçiyor gibi görünmesine rağmen ilişkiler ve insandaki değişim konusunda oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. 40 yaşına gelen bir kişi yıllar nasıl geçti anlamadım derken, 40 yıl süren bir ilişki dudak ısırtıyor! Uzun süren bir evlilikte kişi hep aynı insanla evli olduğunu iddia edebilir mi? Evlilikler kişiler değiştiği için mi bitiyor? Uzun süren evliliğin sırrı değişen eşini her koşul ve şartta sevebilmekten mi geçiyor? Yıllar onu değiştirse bile!  40 yıl evli kalan kişi hep aynı kişi ile mi evli kalmıştır, yoksa eşinin değişen her halini sevmeyi mi öğrenmiştir? Hangimiz aynı kalıyoruz ki! Geçen yıllar bizde hem ruhen, hem bedenen büyük değişikliklere yol açıyor. İnsan sürekli gelişen ve de...

Bütünlüğümüzü Farketmek

Resim
İçimizdeki ışık büyüdükçe bilgiye ulaşma ve kendimizi ifade etme kapasitemiz genişliyor. Bu değişiklikler dünyada varolan herkeste gerçekleşiyor çünkü hepimiz birbirimize bağlıyız ve varoluş kanunları hepimizi aynı anda etkiliyor. Yaşamın kuralı bu! Hepimize akan bu bilgiye ulaşmanın yolu ise alanımızı genişleterek, gereksiz şeylere tutunmayı bırakıp gevşeyerek bu bilgiye yer açmaktan geçiyor. Biz alanımızı genişletip bütünlüğümüzün farkına vardıkça değişmeye başlıyoruz. Gelişime, genişlemeye ve dönüşüme açık olduğumuz sürece hayatımıza mucizeler akıyor. Sadece bir beden olmayıp ruh varlığımızı kabul ettiğimizde ve kucakladığımızda o alanın bilgi ve bilgeliğinden faydalanmak kolaylaşıyor. Bu sayede içimizdeki potansiyel açığa çıkıyor, dünyevi istekler önemini yitiriyor ve biz beden baskısından kurtuldukça yükseliyoruz. Ruhumuzun bizi yönlendirmesine izin verdiğimizde; hayatımız ışıldamaya başlıyor. Farkındalığımız arttıkça titreşimimiz artıyor ve alanımız genişliyor, diğer yüks...

Sadece İsteyelim

Resim
Olumsuz duygu ve düşüncelerimizi olumluya dönüştürme bilgi ve becerisine sahibiz. İçimizdeki bilge bunu biliyor. Ancak biz iç sesimizden uzaklaştığımız için çoğunlukla olumsuz şeylere odaklanıyoruz. Yanlış anlaşıldığımızı düşünüyorsak; neden bunun değişmesini istemiyoruz? Hep verdiğimiz için tükendiğimizi hissediyorsak; neden almayı ve kabul etmeyi istemiyoruz? Desteklenmeye ihtiyaç duyduğumuz anlarda kızgınlık göstermek yerine neden sadece desteklenmeyi istemiyoruz? Sevilmediğimize inanıyorsak; neden sadece sevilmeyi istemiyoruz? Çevremizdeki sevgi çemberini görmeyi seçmiyoruz? Kendi sorumluluğumuzu kabul etmezsek gücümüzü diğer insanlara veririz. Odaklandığımız şeyler hayatımıza gelir. O halde neşeye, sevgiye, coşkuya odaklanalım ve bizi sımsıkı saran sevginin farkına varalım. Gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu düşünelim, içimizden gelen sesi dinleyerek yeni hedefler yaratalım ve  ümitle yolumuzda ilerleyelim 😍 Bugün 12.12.12 kapısı açılıyor ve 21 Aralık tarihine ...

Bilgiyi Bilgeliğe Dönüştürmek

Resim
Gelenek ve göreneklerimiz tarafından şekillendirilip, ders kitaplarından somut bilimsel verileri öğrenerek yaşam yolculuğumuza başlıyoruz. Katı, yargılayıcı ve beden odaklı yaşayan varlıklarız. İlk öğrendiğimiz şey hayatta kalmak. Yaşadıkça  güç, zenginlik, başarı gibi yaşamın bize sunduğu olanaklara odaklanıyor ve maddi bir varlık olarak dünyada yerimizi alıyoruz. Zaman geçtikçe arzu ve isteklerimiz duygularımızı kontrol etmeye başlıyor ve sonuçta duygularımızın esiri oluyoruz. Duygularımızın bizi nasıl güdülediğini, hangi duygu sebebi ile hangi davranışlarda bulunduğumuzu farketmek için biraz gözlem yapabiliriz. Kaybetme korkusu, güvensizlik, yalnızlık, kıskançlık, haset gibi duygular ve dürtülerimizi yakından incelersek duygularımızın bizi nasıl kontrol ettiğini daha iyi kavrayabiliriz. Duygularımızın farkına vardığımızda an'da yaşamanın manası daha iyi anlaşılır. An'da yaşamak geçmişimizi ve geleceğimizi sifalandırır, süper bilinçli  zihnimizin farkına varmamızı sağl...

Mutlu Yaşamanın Formülü

Resim
Kendimizden ödün vermeden mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak için neye ihtiyacımız var? Öncelikle "hayır" diyebilmek. Çoğu zaman hiç istemediğimiz ortamlarda buluruz kendimizi; sıkılır, bunalır ama katlanırız. Oysa içsel huzur; istemediğimiz ortamlara ve kişilere "hayır" diyebildiğimizde gelir. Ben gençlik yıllarımda "Sınırlarımız" adlı kitabı okuduğumda farkettim "hayır" diyemediğim için enerjimi gereksiz yerlere harcadığımı ve zaman geçtikçe insanları kırmadan "hayır" diyebilme sanatını... Bir sorunun çözümü için geçmişe takılı kalmamak da içsel bütünlüğümüzü korur. An'da yaşamanın öneminden sürekli bahsediyorum. Odak noktamız her zaman içinde bulunduğumuz "an" olursa sorunlar "an"da çözülürse çok daha huzurlu yaşarız. ( An'da Yaşamak Akışta Kalmak ) Yanlış anlaşılma korkusu yüzünden kendimizi aklamaya çalışmak sanırım hiç birimize yabancı değil. Kendimize başkalarının penceresinden bakmanın, başk...