Değişelim Yaşantımız Değişsin
Karşımıza çıkan kişi ve olaylar bize bizi anlatır ve biz onların neden var olduğunu anlayamadığımız sürece, benzer kişileri ve olayları hayatımıza çekmeye devam ederiz. Aynı senaryo tekrar tekrar karşımıza çıkar.
Biz değişmediğimiz sürece, çevremizde hiç birşey değişmez. Dönüşüm ve değişim, başımıza gelen olayların bize ne anlatmak istediğini anladığımız zaman gerçekleşir. Sıkıntı duyduğumuz olay ve kişileri, bize gelmiş yardımcılar olarak görmeye ve yaşantımızı aynada seyretmeye var mısınız?
Yaşadığımız olaylar bizden yansıyanlardır. Aynamızda kendimizi seyrederiz. Yaşadıklarımızın bize vermek istediği mesajı anladığımızda, dönüşüm başlar. Hayatımızdaki aksilikler ve acılar son bulur.
Hastalıklarımız da bize bir şey anlatmak için vardır. Örneğin duymayı reddettiğimizde, işitme kaybı oluşur. Sevilmediğimize inandığımız, terk edilmiş hissedip küskün bir ruh haline büründüğümüzde kalbimizde sorunlar başlar. (Daha detaylı bilgi için Hastalıklardan Kurtulmak İçin Beynimizin Kodlama yazısına tıklayabilirsiniz.)
Biz hayatımızı okuyabilir, yaşadıklarımızın bize ne anlatmak için var olduğunu anlayabilirsek, cehennemden kurtulup cennette yaşamaya başlarız.
Duygularımız bize bizi anlatır. Geçmiş ve gelecek duygularımızla şekillenir. İçimizde öfke varsa, çoğalarak bize geri döner. Öfke dolu isek günbegün sevgiden uzaklaşır, zamanla kontrolümüzü kaybeder ve negatif alana çekiliriz. Olumsuz duyguların yönetimine gireriz ve çevremizde öfkeyi çağrıştıracak birçok olay oluşur. İçimizde olan dışımıza yansır. Biz içimizdeki öfkeyi dönüştürene kadar bu durum sürer gider. Öfke duygusu içinde olduğumuz için öfkeli kişi ve olayları hayatımıza çektiğimizi fark edince, öfkeye ihtiyaç kalmaz.
Sevinç üretiyor, gülümsüyorsak olumlu enerjileri çekeriz hayatımıza. Cennet iç dünyamızın dışarıya yansımasıdır. Hayata ne veriyorsak onu alırız😍
İçimizdeki hal ve duygular davranışlarımıza yansır. O yüzden duygularımızı gözlemleyerek, hayatımızdaki olumsuzlukları; hüzün, korku, endişe gibi duyguların oluşturduğunu fark edelim. Dinginlik ve huzur bu yüzden şart. Dingin ve huzur içinde olursak, hayatı uzaktan seyredebilmemiz mümkün olur. Cehennemde yaşıyorsak, duygularımızı dönüştürerek cennete girmek elimizde.
Sevgi artarsa öfke, korku ve endişe gider. İşe kendimizi sevmekle başlayalım. Çevremizde bir sevgi çemberi oluşturalım ve gün geçtikçe büyütelim.
Aynamıza bakalım, hatalarımızı görelim ve
kabul edelim. Mevcut olan herşeyi kabul edelim. Kabul etmek bize dönüşebilme şansı verir. Biz dönüştüğümüzde her şey dönüşür. Cennetin anahtarı elimizde. Kapıyı açmak için ne bekliyoruz?
Biz değişmediğimiz sürece, çevremizde hiç birşey değişmez. Dönüşüm ve değişim, başımıza gelen olayların bize ne anlatmak istediğini anladığımız zaman gerçekleşir. Sıkıntı duyduğumuz olay ve kişileri, bize gelmiş yardımcılar olarak görmeye ve yaşantımızı aynada seyretmeye var mısınız?
Yaşadığımız olaylar bizden yansıyanlardır. Aynamızda kendimizi seyrederiz. Yaşadıklarımızın bize vermek istediği mesajı anladığımızda, dönüşüm başlar. Hayatımızdaki aksilikler ve acılar son bulur.
Hastalıklarımız da bize bir şey anlatmak için vardır. Örneğin duymayı reddettiğimizde, işitme kaybı oluşur. Sevilmediğimize inandığımız, terk edilmiş hissedip küskün bir ruh haline büründüğümüzde kalbimizde sorunlar başlar. (Daha detaylı bilgi için Hastalıklardan Kurtulmak İçin Beynimizin Kodlama yazısına tıklayabilirsiniz.)
Biz hayatımızı okuyabilir, yaşadıklarımızın bize ne anlatmak için var olduğunu anlayabilirsek, cehennemden kurtulup cennette yaşamaya başlarız.
Duygularımız bize bizi anlatır. Geçmiş ve gelecek duygularımızla şekillenir. İçimizde öfke varsa, çoğalarak bize geri döner. Öfke dolu isek günbegün sevgiden uzaklaşır, zamanla kontrolümüzü kaybeder ve negatif alana çekiliriz. Olumsuz duyguların yönetimine gireriz ve çevremizde öfkeyi çağrıştıracak birçok olay oluşur. İçimizde olan dışımıza yansır. Biz içimizdeki öfkeyi dönüştürene kadar bu durum sürer gider. Öfke duygusu içinde olduğumuz için öfkeli kişi ve olayları hayatımıza çektiğimizi fark edince, öfkeye ihtiyaç kalmaz.
Sevinç üretiyor, gülümsüyorsak olumlu enerjileri çekeriz hayatımıza. Cennet iç dünyamızın dışarıya yansımasıdır. Hayata ne veriyorsak onu alırız😍
İçimizdeki hal ve duygular davranışlarımıza yansır. O yüzden duygularımızı gözlemleyerek, hayatımızdaki olumsuzlukları; hüzün, korku, endişe gibi duyguların oluşturduğunu fark edelim. Dinginlik ve huzur bu yüzden şart. Dingin ve huzur içinde olursak, hayatı uzaktan seyredebilmemiz mümkün olur. Cehennemde yaşıyorsak, duygularımızı dönüştürerek cennete girmek elimizde.
Sevgi artarsa öfke, korku ve endişe gider. İşe kendimizi sevmekle başlayalım. Çevremizde bir sevgi çemberi oluşturalım ve gün geçtikçe büyütelim.
Aynamıza bakalım, hatalarımızı görelim ve
kabul edelim. Mevcut olan herşeyi kabul edelim. Kabul etmek bize dönüşebilme şansı verir. Biz dönüştüğümüzde her şey dönüşür. Cennetin anahtarı elimizde. Kapıyı açmak için ne bekliyoruz?
Yorumlar
Yorum Gönder