Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Felsefe taşı nedir?

Resim
Felsefe taşı, Simya ilmine göre dokunduğu her nesneyi altına dönüştüreceğine inanılan taştır ancak altın bir elementtir bu yüzden her hangi bir maddeyi altına döndürmek imkansızdır. Simyacıların felsefe taşının peşinde olması sembolik bir anlatımdır. Altın bilgeliğin ve aydınlanmanın sembolüdür. Aklın, bilgeliğin ve aydınlanmanın sembolü olan felsefe taşının dokunduğu her maddeyi altına çevireceğine ve ölümsüzlük sağladığına inanılır.  Ölümsüzlüğün bilgisini taşıyan felsefe taşı; maddenin enerjiye dönüşmesini sağlar. Bunu başarabilmek için Hakka doğru bir Hakikat yolculuğuna çıkmak ve yolda olmak gerekir. Simya bilimi; insanın iç bilgeliğini keşfederek maddeyi enerjiye dönüştürme sanatıdır ve bu değişim aşama aşama gerçekleşir. Simyanın babası büyük öğretmen İdris Peygamberdir. Hermetik bilgide üçgen ile sembolize edilen 3 sayısı; ruh, can ve bedendir. 3×3=9 tamamlanmayı anlatır ve Kâmil insanın sayısıdır.  Simyacılar madde ile değil mana ile çalışır. Hedef maddeden manaya hi...

Tasavvufta Marifetullah

Resim
Marifetullah ilim ve irfan yoluyla Yüce Allah’ı tanımaktır. Gerçek manâda nefsini tanıyan, istek ve eğilimlerinin farkında olan Rabbini de tanır. Güzel ahlak ile aydınlanmış bir kalp SIRra ulaşır. Tasavvufta ilim bir dizi terbiye sistemi içinde insanlara öğretilir. Mana dünyasının kılavuzu olan kalp uyanır ve manevi kirlerden arınırsa kişi 'Yakîn' olur. İhsan kalbin gafletten uyanmasıdır ve bu üç aşamada gerçekleşir: 1. Kalbi manevi kirlerden arındırmak 2. Yüksek ahlak  3. İlahi huzur ve her an Allah ile beraber olmak. Hedefimiz kalbimizin 'ihsan' ( iyilik etme ve iyi davranma) mertebesine ulaşmak olmalıdır. En kıymetli makam İHLÂSLA yaşanacak güzel ahlâktır.  Tasavvufun özü; GÜZEL AHLAKTIR... İslam'ın sevgi boyutunu yakalamış olan Ahmet Yesevi Hz. Muhammed' in Sidretül Münteha' ya olan yolculuğunu 'burak' isimli bir binitle gerçekleştirdiğinden bahseder. Ahmet Yesevi' ye göre Hz. Muhammed'i Hakk katına yükselten bu binit AŞK'tır. Aşk All...

Tasavvufta Fenafillah Makamı

Resim
Fenâfillah makamı ölmeden önce ölmüş gibi yaşamak yokluk sırrına ermektir. Tasavvuf inancına göre, evrende Allah'ın varlığından başka gerçek varlık yoktur ve fenafillah Allah'ın varlığında yok olmaktır. Tüm varlığın Hakk olduğunu idrak etmektir. Sadece Allah vardır ve tüm varlıklar Allah'ı gösteren bir aynadır. Bir vahdet-i vücud kavramı olan fenafillah; kurtuluşa ermektir. Fenafillah sırrına ereni Allah kendi zatı, sıfatları ve isimleriyle giydirerek Bekabillah sırrına ulaştırır. Bu sır "ilim ile diri olan ebeden ölmez" hadisiyle açıklanır. Burada yok olan kişi değil 'ben' diyen zihindir. Yani cehaletin yerini ilim, irfan ve marifetin almasıdır. İrfan ile donatılmış bir insanın Hakka bakan yüzü fenada, halka bakan yüzü bekadadır. Haktan aldığını halka sunar yani halk ve Hak arasında Berzah olur. "Benimle görür, benimle söyler, benimle tutar" hadisi Hak ile halk arasında iletişim sağlayan Kamil insanın sırrıdır.  (Hilafet sırrı) Bekabillah sırrın...

7 mart dolunayı

Resim
Mart'ta bir dolunay gerçekleşecek ve etkileri başladı. Enerjinin çok güçlendiği bu dönemde bilinçaltımızdaki bir konuyu ele alalım ve üzerinde düşünelim. Almamız gereken mesajı soralım ve serbest bırakalım ki önümüzdeki bir yıl aynı döngü ile uğraşmak zorunda kalmayalım. Beden-zihin-ruh senkronizasyonuna hizmet etmeyen her şeyi serbest bırakalım çünkü uyum olmadığında dengemiz bozulur. Merkezimizde olmamızı engelleyen her ne ise zihin odaklıdır ve ruhumuza hizmet etmez.  Bu dolunayı içimizdeki canavarı görmek için bir fırsat olarak görebiliriz. İyilik, doğruluk ve güzelliğe hizmet etmeyen duygularımız bizi ben bilincine, bencilliğe taşır. Egomuza ve bize fısıldadıklarına dikkat edelim; ikiliğe düştüğümüz konuların farkına varalım.  İstediğimiz her şey zıttı ile gelir bu yüzden istemeyi bırakıp akışa bırakalım ve anın tadını çıkaralım ki direnç yaratarak hayal kırıklığı yaşamayalım. Yaydığımız frekans ile uyumlu olanlar gelir; rahatlık, konfor, bolluk, bereket, şükür ve sevgi ...

Sufiler ve Sembol Dili

Resim
Mana aleminin yolcuları Sufiler gönüllerine doğan sırları şifrelerle anlatır ve sembolik bir dil kullanırlar. Bunu yapmalarının nedeni sırrı sadece layık olanlara vermektir yani gizli sırlara ulaşabilmek için liyakat gerekir. Çünkü kişi Hakk'ın sırlarını anlayacak derinliğe sahip değilse bu ağır yükü taşıyamaz ve helâk olur. Bu durum tuplumsal dengenin de bozulmasına yol açar. Bu yüzden tasavvufta mecazi bir dil kullanılır ve bilgiler sırlanarak verilir. Ne der Sevgili Yunus Emre: "Yunus bir söz söylemiş hiç bir söze benzemez  Münafıklar elinden örter mana yüzünü."  Yunus Emre’nin (kuddise sirruhu) divanı, vefatından yıllar sonra İslama hizmet etmek kaygısıyla hareket eden Molla Kasım’ın eline geçtiğinde "şeriate aykırı, haram, sakıncalı" diyerek 3000 sayfalık kitabın 2000 sayfasını yok ederken şu beyit ile karşılaşır.  "Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme, Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir." Suç üstü yakalanmış gibi hisseden Molla Kasım Aşık...