Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir'lik ve Bütünlük

Resim
    Yargılamak sen-ben davasıdır, birlik ve sevgi bilincinden uzaktır, koşullu sevgidir. Sürekli yargı döngüsüne takılmak ayrılık bilincinde kalmamıza sebep olur.      Kendimize veya başkalarına onurlandıran bir bakış açısıyla mı bakıyoruz yoksa yargılıyor muyuz?     Özümüz ile derin bir bağlantı kurabilirsek; kendimiz oluruz. Kendimizi sevmeyi ve değer vermeyi başardığımızda sağlıklı ilişkiler yaşamaya başlarız. Kendimiz olmak tam ve bütün olmaktır, kendi kendimizle mutlu olabilmektir...      Kendimizi tamamlanmış hissettiğimizde seyir haline geçeriz çünkü bizi tamamlayacak kişilere ihtiyacımız kalmaz. Sınavlar biter... Hayatımıza bizi bütünleyecek kişiler değil, bize keyif verecek kişiler girmeye başlar. Kendimizi ve başkalarını yargılamaktan vazgeçelim.      Bir Kızılderili atasözü der ki:      "Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim t...

Zihin ve Farkındalık

Resim
Zihnimiz seçim ve deneyimlerimizi kaydeden dijital bir kütüphanedir. Ruhumuzun seçimlerininin uygulayıcısı olan zihnimiz sadece an'da kaldığımız zaman bizi rahatsız etmez. An'da kalmak zihni geçmiş ve gelecekte yaşamaktan kurtarır. Eğer an'da değilsek otomatik kayıtların yönetimindeyiz demektir. Özellikle hüküm verdiğimiz ve yargı oluşturduğumuz şeyler zihnimizde mutlak gerçeklik olarak algılanır. Zihnimizi bedenden çekmek enerjinin serbest kalmasını sağlar. Bu yöntemi sürekli kullanarak zihin ve beden terbiyesi sağlanır. Üreten zihin an'da yasadığı için üreten insanlar otomatik olarak zihinden kurtulur ve an'da yaşamaya başlar. Perde kalkar...

İlahi Sistem

Resim
Düşündüğümüz her şeyi yaratabilir ve istediğimiz her şeye sahip olabiliriz. Allah'ın halifesi olan insana bu yetkiler verilmiştir. Bu konuda Kur'an'ı Kerim'de bir çok ayet vardır ve günümüzde kuantum fiziği bunu destekler niteliktedir. İstediğimiz her şey bize verilir, frekansımız uygunsa... Ben bu güne kadar istediğim her şeye kavuştum ancak çok ince bir tesbitim var ki; isteklerimin sınavım haline geldiğini fark ettim. Bu konuda uzun süre düşündüğüm zaman istemenin aslında sisteme güvenmemek olduğunu anladım ve istemekten vaz geçtim. Bu duruma uzun deneyimlerin sonucunda ulaşır ve İlahi Sisteme güvenmeye başlarız. Genelde rıza makamına (Nefsi Raziye) gelenlerde oluşan bir durumdur. İlahi Sistemi kavramak ve akışta, an'da yaşamak bu güvenin sonucudur. Dikkatinizi çekmiştir yazılarımda sık sık sürekli şükür ve huzur içinde olun, rıza gösterin, teslim olun ki en güzeli size verilir vurgusunu yapıyorum. Çünkü istemek seçmektir ve seçtiğimiz her şey paket halinde gelir...

Bağımlılıklar(Putlarımız)

Resim
Bağımlılıklarımız yani putlarımız çakralarımızı tıkar. Çakralarımızdaki enerji blokajları açıldığında bağımlılıklar ortadan kalkar. Biz irade gücü ve ibadetler yolu ile bağımlılıklarımızdan kurtulmayı yani putlarımızı kırmayı başardığımızda; enerjimiz rahatça akmaya başlar ve frekansımız yükselir. Frekansımız yükseldikçe hayatımızdaki kişi ve olaylar da değişmeye başlar. Kendimizi keşfetmek üzere bir yolculuğa çıkarız... Hakikat yolculuğuna... Tasavvuf engin bir derya ve günümüzde kuantum fiziği Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de yer alan ve anlamakta zorlandığımız bir çok ayeti açıklamaya başladı.  Ben bu dönemin Kur'an'ı Kerim çağı olduğunu düşünüyorum. Artık kutsal kitabımızı elimize almanın ve aklederek okumanın zamanı geldi. Kuantum fiziği ve tasavvuf yolumuzu aydınlatırken Allah'ın yoluna uyumlanmanın vakti geldi ve elimizde harika bir rehber var, aklederek okumaya başlarsak...

Ruhsal Gelişim

Resim
İçimizde boşluk ve değersizlik duygusu varsa yaşamımıza anlam katmak için birisine veya bir şeye bağımlı hale geliriz. Ancak içimizdeki bu duygunun üstesinden gelemediğimiz zaman bağımlı olduğumuz kişi ve olaylar sınavımız haline gelir.  Ruhumuz hayatın anlamını keşfetmek ve deneyimlemek ister. İçimizdeki boşluk duygusu ve yüreğimizi sıkan acı ruhun tamamlanma ve öz benliğe ulaşma ihtiyacından kaynaklanır. Çözüm; kendimize değer vermek ve kendimizi sevmekte gizlidir...Ancak biz bedensel zevklere sıkı sıkı tutunuruz...Hayatımızı gözden geçirir, bir şeylerin yolunda olmadığını görür ama buna rağmen güvenlik alanımızdan çıkmak istemez ve değişimden korkarız. Kendimizi çaresiz hissederiz. Çaresizlik ve korku stres hormonlarının yarattığı kimyasal bir döngüde sıkışıp kalmamıza yol açar. Deneyimlemek ve kendimizi keşfetmek, öz benliğimize ulaşmak üzere çıktığımız yolda kayboluruz. En kötü senaryoyu seçtiğimiz için bedenimiz tepki verir ve hayatta kalma modu devreye girer. Telaş, panik ve...

Ruhun Yolculuğu

Resim
Adorno; "Yanlış hayat doğru yaşanmaz" der. Gelişebilmek, dönüşebilmek, bir halden başka  bir hale evrilebilmek için yaşam yolculuğuna çıktık. Bu öyle bir yolculuk ki irademiz oranında  ödüllendirir bizi ve bu ödüller Hakikat'e olan yakınlığımızı belirler... Önümüze sonsuz seçenekler sunulur ve biz seçimlerimizle gerçekliği yapılandırırız. Çoğu zaman yolculuğumuzun sonsuz olduğunu unutur ve kendimizi bedenden ibaret sanırız. Bu yolculukta anlamamız gereken bedenden ibaret olmadığımız gerçeğidir ki insanın kendinden kendine olan yolculuğu bu idrak sonucu başlar; sınırsız bilince ulaşabilme yetkimiz olduğunu ve o sınırsız bilincin bir parçası olarak her an yaratımda olduğumuzu görürüz...  Sistemi okumaya başladığımızda ise tek gerçeğin içimizdeki İlahi Öz olduğunun farkına varırız ki bu durumda seyir başlar... Sınırsız insanoğlunun sınırlı Dünya yaşantısını ve aslında gerçek sandığmız her şeyin bir rüyadan ibaret olduğunu anlarız... Zannettiğimiz seylerin zandan ibaret olduğ...

Hakikat Tektir

Resim
    Kitap Tanıtımı     "Hakikat ateşi bir kez düştü mü kalbe, kalp sadece O'nu arar, kalbin de kanatları var ve yalnızca O'na uçar."     Sır Kapısı kitabım; yaşamın anlamını kavrayan ve hayatına mucizeler çeken bir Hakikat yolcusunun hikâyesi, benim hikâyem...  Yaşamım boyunca aradığım ve deneyimlerim sonucu ulaştığım bilgiyi anlaşılır bir şekilde  aktardığımı ve arayanlara ışık olacağını düşünüyorum. Hakikat bilgisine ulaştıracak tüm öğretileri okuyucunun bütünsel bir bakış açısına sahip olabilmesi için Hakikat Tektir Serisi 1.Kitap Sır Kapısı'nda bir araya getirdim;      İÇİNDEKİLER:     Hakikate Giden Yol     Kalp Gözüyle Görebilmek     Frekans Nedir?     Ses ve Sözcüklerin Büyüsü     Enerji     Şifa ve Şifalandırma     Bilinç ve Beyin     An'da Yaşamak     Kuantum Fiziği     Ruhsal Yolculuk     Ruh Molekülü    ...

Miraç

Resim
Miraç kendimizden kendimize yaptığımız bir yolculuktur. Biliçaltımızdaki perdelerin kalkması ve bilinçli bir şekilde yolculuğumuza devam etmektir. Her tohum bir gün ağaç olur bu yüzden canlı veya cansız evrendeki her şey miracını gerçekleştirmek, aslına rücu etmek için seyir halindedir. Ancak unutmayalım ki sadece çatlayan tohumlar ağaç olabilir. Miraç eden insan; fettah ismi ile kapıları açar ve Fatiha suresini öz benliğinde tamamlayarak İnsanı Kâmil olur. Kur'an'da;  "Bugün dininizi kemale erdirdim" (Maide suresi 3) der. Yoldaki yolcunun Kemal'e ermesi olarak açıklayabiliriz bu durumu.  Doğa evrim döngüsüyle yatay seyirde devam ederken, insan bilincinde dikey bir sıçrama gerçekleşir ki bu durum bilincin miracıdır. "Her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık." (İsra suresi 13) İnsanı Kamil olmak için akıl nuru ve ilim gerekir; akıl nurunu kullanarak bilincin kapısını açmak yani kendini gerçekleştirmektir hedef. Bu hedefe ulaşan İnsanı Kamil tekrar...

Dolanıklık

Resim
Hepimiz bir dalga boyu olduğumuza göre; belli bir frekansta salınıyor ve bizimle uyumlu frekansta olan her şey ile rezone oluyoruz. Dolanıklık teorisine göre; bir kez bir araya gelen parçalar ayrılsa bile aynı şekilde hareket etmeye devam ederler. Bununla ilgili yapılan bir çok deney var fotonlar birbirinden ayrılıp kilometrelerce uzağa götürülmesine rağmen aynı etkilere aynı tepkileri veriyorlar. Aralarında görünmez bir bağ var! Zaman ve mekân sanal olduğuna göre atalarımızla aramızdaki bağ kopmaz onlarla rezone olmaya devam ederiz. O halde içimizdeki bir parça iyileştiğinde bizden yansıyan kader değiştiği gibi atalarımız ve gelecek kuşaklarda şifalanır. Hepimiz tek bir bilinçten geldiğimize ve bizimle benzer frekanslarla rezone olduğumuza göre; hayatımızdaki kişi ve olaylar içimizdeki parçanın yansımasıdır.

Frekanslar ve Evrenin Matematiği

Resim
Frekansımız bizimle uyumlu olan kişi ve olayları çeker hayatımıza. Duygu, düşünce ve niyetlerimizin bir frekansı var. Niyet ettiğimiz zaman uygun frekansla rezone olabildiğimiz için dileğimiz gerçekleşir. Tüm varlıklar atomlardan oluşur, atom ise yapısı ışık olan fotonlardan. Işık; DNA'mızın yansıttığı salınım sonrası ortaya çıkan yapıdır. Işığın salınım hareketine titreşim, 1 saniyede olan titreşim sayısına ise frekans denir. Işığın titreşim sayısına göre canlı çeşitleri, cansız maddeler ve evrenler oluşur. Evrende her şey canlıdır ve  matematik üzerine kurgulanmıştır. Işığın titreşimi değiştikçe kendini ifade etme şekli de değişir. Biz 380 frekansın altını ve 780 frekansın üstünü göremeyiz. Beş duyu ile sınırlı algıdan kurtulabilmemizin yolu ise; kalp gözümüzün açılması ve duyuötesi alemi algılayabilmekle mümkündür.  Samimi bir şekilde, içtenlikle namaz kılıp Allah'a sığınarak tam bir teslimiyet ve tevekkül ile dua ettiğimizde frekansımız yükselir ki bu durumda  duamız ...

Kendini Sev

Resim
Bedenimizdeki her kas akapunktur meridyenleri ile ilişkilidir ve salgı bezleri ile bağlantılıdır. Sinir, kas, iskelet sistemleri ve organlar bilinçle bağlantılıdır dolayısıyla bilinçaltımızdaki inançlar bedenimizi etkiler. Çatışma ve dram ortamında yaşıyorsak; limbik beynimiz duygularımızın molekülleri diyebileceğimiz nöropeptitler oluştururak hastalanmamıza sebep olur.  Bedenimizdeki meridyenlerin enerjisi, inançlarımız ve düşüncelerimiz beden sağlığımızla yakından ilişkilidir ve tüm hastalıklarımızın altında duygusal bir sorun vardır.  Duygularımız düşüncelerimiz sonucu oluşur. Bu yüzden düşüncelerimizi kontrol etmek, yargılamamak, kendimizi sevmek, minnettarlık ve şükür enerjisi içinde olmak, ibadet etmek, meditasyon, yoga vb tüm uygulamalar kaslarımızı rahatlatır, gerginliği azaltır ve iyileşme başlar. Değişim içte başlar. Biz değişip dönüştükçe dünyamız da değişir.  "Nereye gidersen git, bulacağın aydınlık zihninin aydınlığı kadar olacaktır" Cemil Meriç

Dokuz Yıllık Döngüler Hayatımızı Nasıl Etkiler

Resim
Varlıkta her şey evrensel bir matematiğe tabi olarak döner ve hayatımız dokuz yıllık döngüler içerir. Hangi yıl döngüsünde olduğumuzu bulmak ve döngümüze uyumlanmak için bir çalışma yapacağız ki enerjimizi doğru kullanabilelim. İçinde bulunduğumuz döngünün farkında olmak; yaşadıklarımıza uyum sağlamayı kolaylaştırır. Öncelikle; doğum tarihi+doğum ayı +2021 Tüm rakamları tek tek toplayarak döngü yılımızı bulacağız.  Örneğin: 24.12.2021=2+4+1+2+2+0+2+1=14 14=1+4=5. Yıl Her döngü dokuz yıl sürer ve her yıl içinde bulunduğumuz enerji ve element ile ilgili bilgi verir. 1. Yıl: Başlangıç Tohum ekme ve önümüzdeki dokuz yılı inşa etme dönemidir bu yüzden büyük önem taşır. Hayatımıza hangi tohumları ektiğimizi görmek için odak noktamızı hayal ve isteklerimize yöneltelim... Değişimlere ve yeniliklere açık bir yıl. Birinci yılda ektiğimiz tohumlar ikinci yılda şekillenmeye başlar. Dikkatinizi çevirdiğiniz yere dikkat etmenizi ve yeniliklere açık olmanızı tavsiye ederim. Enerjiyi doğru şekilde...

Zülkarneyn (Khef suresi)

Resim
Khef Suresi birbirine bağlı dört bölümdür ve zamanda yolculuğu anlatılırken, kaderin gizli bir bölümü ile ilgili bilgi de aktarır.  Gerçeklik; gelecekten gelen müdahaleler ile değiştirilebilir mi? "Interstellar" filminde bu konu çok güzel işlenmiş. Rahman Suresi 29.ayete göz atalım; "O her an yaratma halindedir."  Zülkarneyn zaman yolcusudur. Dünya üzerinde etkili bir kraldır. Tüm zamanları kapsayan bir yerde ve sisteme hakim bir şekilde Dünyayı yönetir. Kur'an "Biz ona dünyanın içinde bir krallık verdik. Herşeye ulaştıran bir sebep (vasıta) verdik" der. 'Zülkarneyn tüm zamanlar arasında seyahat eden, bir vasıtaya binip yolculuk yapan bir zaman gezginidir' diyebilir miyiz? Kur'an'a göre; Zülkarneyn güneşin battığı yere yolculuk yapar. Güneşin battığı yer ile karadelik anlatılıyor olabilir. Karadeliğin güneşi yuttuğu zamanın sonunu, kıyameti görüyor olabilir mi? Güneşin battığı yerde Dünya'da o gün yaşayan insanları bulur. Allah Zülk...

Düşüncelerimizin Sağlığımıza Etkileri

Resim
İnançlarımız ve deneyimlerimiz arasında  uyum sağlayabiliyorsak; farkındalıklı bir zihin yapısına  sahibiz demektir. Farkındalıklı bir zihne sahip olmak kontrolün bizde olması demektir. Hücrelerimiz çevreden  gelen tepkilere değil,  beynimizin salgıladığı  kimyasallara yanıt  verir çünkü hücreler çevreyi göremez. Çevremizde stres oluşturacak  bir durum olmamasına rağmen biz kendimizi  stres altında  hissediyorsak; beynimiz stres hormonları salgılar  ve hücrelerimiz bu durumdan etkilenir. Yani düşüncelerimiz biyolojimizi değiştirme gücüne sahiptir. Düşüncelerimizle bedenimize hangi sinyalleri gönderdiğimizi ve sağlığımızı nasıl etkilediğimizi fark etmek için düşünelim? Hangi düşünce  yapısı  ile hangi sağlık sorunlarına davetiye çıkardığımızı gözlemleyebiliriz. Yaşadığımız travmalar sinyallerin beyinden hücrelere akışına müdahale  ederek sağlık  sorunlarına yol açar. Yaşadığımız stres sağlığımız üzerinde doğrudan ...

Kadere Uyum Sağlamak

Resim
Kaderle aynı dili konuşabilmek için merkezimizde olmalıyız. Doğada muhteşem bir ahenk ve denge var. Her şey kendi merkezinde ve uyum içerisinde... Güneş, ay, yıldızlar, dünya ve doğa muhteşem bir ahenk ve denge içinde an'da varolur..."O, her an yeni bir iş ve oluştadır." (Rahman Suresi 29.Ayet) İnsan; merkezinde ve dengede olduğu zaman huzur kendiliğinden gelir. Düşünce ve duygularımızı kontrol edebildiğimizde, eril ve dişil enerjimizi dengelediğimizde kader ile doğru bağlantılar kurar ve hayatımızın kontrolünü elimize alırız.

Zihnimizi Tanıyalım

Resim
Bir problemle karşılaştığımızda, zihnimizin problemi tanımlama şekli zihnimiz ile ilgili bilgi verir.  Problemli bir zihin negatif tanımlamalar yapar ve endişe, korku gibi negatif titreşimler yayar... Huzurlu bir zihin ise olan ile Öz arasında bağlantı kurarak; teslimiyet ve güven içinde yaşadığı deneyimi farkındalığa dönüştürür... Yaşadığımız her şey bir deneyimdir. Almamız gereken derse odaklanırsak; değişim ve dönüşüm kendiliğinden gelir...Biz değiştiğimizde çevremizdeki olay ve kişiler de değişir. Yaşadığımız her şeye razı olduğumuzda ve an'da yaşamaya başladığımızda ise; yaşamımız neşe, keyif, coşku içinde bir yolculuğa dönüşür.

Kuantum Düşünce Tekniği

Resim
Kuantum düşünce tekniği; düşündüğümüz her şeyin hayat aynamıza nasıl  yansıdığını anlamamızı sağlar. Bilinçaltımız biz düşüncelerimizi gözlemlemeyi öğrenene dek bizi yönetir. Bilinçaltımızda hangi yazılım var, hangi olay hayatımızda tekrar tekrar sahneleniyor ve artık bu oyunu bozmanın vakti gelmedi mi? Hayatımızda bir şeylerin değişmesi için o konudaki düşüncemizi değiştirerek başlamalı ve bilinçaltımıza görmek istediğimiz şeylerin tohumlarını ekmeliyiz. Çünkü düşündüğümüz ve inandığımız şeyi yaratırız. Düşünce tohum, inanç ise sudur ve sulanmayan tohum kurur. Kuantumun sırlarla dolu dünyası; alem ve adem arasında bağlantı kurar ve kendini bilene, kendini bulana mucizelerle dolu bir dünyanın kapılarını aralar. Kuantum tasavvuf öğretisini anlamamızı sağlar.

Beden Frekansı

Resim
Canlıların yaydığı enerjiyi belgeleyen bir çok çalışma var, Dr. O. Becker, insanın elektriksel frekanslarını belgeledi.  Dr. Raymond Rife belli frekansları kullanarak virüsleri ve bakterileri yok edebildiğini 1920 yılında keşfetti. İsveçli radyolog Bjorn Nordenstrom bir tümörün içine bir elektrot yerleştirilerek doğru akım verildiği takdirde tümörün eridiğini gösterdi. Nikolas Tesla insan vücudunun yaydığı frekanslarla karışan dış frekansları yalıtabilirsek dengesizliklere karşı direnç geliştireceğimizi dile getirdi. Dr. Fritz Albert Popp, biofotonik alanında çalışan bir biyofizikçi ve bütün canlı hücrelerin ışık yaydığına ve bu ışığın kaynağının DNA olduğuna dair araştırmasını yayınladı. Araştırma sonucu DNAnın birden çok frekans yayabildiği, hem organizmanın içinde hem de organizmalar arasında foton alışverişi olduğu görüldü. Bu araştırma sonucuna göre her birimiz bir ışık parçasıyız...